Pillars Of Eternity Ön İnceleme İlk Bakış

Pillars of Eternity Ön İnceleme İlk Bakış

Pillars of Eternity oyunu için diyecek o kadar çok şey var ki. Ama ilk olarak şuraya videoyu koyuyor ve daha sonra size oyunun ön incelemesi için yazdıklarımla baş başa bırakıyorum.

Bağışlar toplanarak bu hale getirilen ve izometrik bir bakış açısına sahip olan Pillars of Eternity ile RPG açlığımızı tekrar yakaladık. Baldur's Gate tadını verebilen başka bir çok oyun oynadık ama eğer hakkıyla kim verebilir diyorsanız Pillars of Eternity size bu tadı hakkıyla verecek diyebiliriz.

Hem klasik RPG hemde yenilik istiyorsanız bu oyunu kesinlikle oynamalısınız. Yarattığınız karakter ile maceradan macera koşa bileceğiniz, yeni ırklarla arkadaşlık kurabileceğiniz, tayfanıza bu şekilde adam toplayabileceğiniz, kendi kararlarınız ile yönlendirebileceğiniz mükemmel bir rol yapma oyunu. Oynanabilirliği ve grafikler muazzam ve o eski RPG ruhunu çok iyi yakalamış. Pillars of Eternity sizlere o eski RPG anılarınızı tekrardan canlandırarak arkadaşlarınız ile oturup saatlerce tartışıp konuşabileceğiniz bir oyun.

Pillars of Eternity Hikayesi

Oyunumuzun hikayesi Eora denilen topraklarda geçiyor. Oyun, adalardan oluşan "Eastern Reach" adı verilen bir kara toprağıyla bağlanmış bir bir bölge üzerine kurulu. Oynadığımız karakter ise tamamen talihsiz diyebiliriz. Ticaret için eşya taşıyan bir grup olarak karavana eşlik eden insanlardan biriyiz. Hikaye ise şöyle başlıyor, yolculuğa çıkılmış fakat çıkılan zaman çok yanlış ve tehlikeli. Gece mola için bir yerde konaklamaya başlıyor ve o geceyi orada geçirmek istiyoruz grup olarak. Bu grubun bir efendisi var tabiki. Efendi mola esnasında bir şeyler anlatırken bütün grupça şunu fark ediyoruz ki durduğumuz yer aslında ormanın tam ortası ve amansız bir şekilde tehlikeli. Bu şansızlık sonucu kamp kurduğumuz yer tamamen yanlış zaman ve yanlış mekan diyebiliriz. Daha sonra gecenin geç saatlerinde etrafı gözetlemek ve su için bir kaç arayış yapmaya çıktığımız anda kamp saldırıya uğruyor ve bir anda olaylar gelişmeye başlıyor. O saldırının ardından doğaüstü güçlerde bir şeyler olduğunun farkına varıyoruz. Merak ve maceracı ruhu ile bunun böyle olmaması gerektiğine karar verip devam ediyoruz. Daha sonra karavana eşlik eden arkadaşlarınızdan biri olan güzellik abidesi Calisca ile yola devam ediyoruz. Fakat Calisca sizin yanınızda pek kalıcı değil ve gitmek için can atıyor. Başlangıçtan sonra güzel kız ile yollarımızı ayırmak zorunda kalıyoruz. ve hikaye sizin kararlarınız doğrultusunda bu dünyaya dalış yapmış bir şekilde devam ediyor. Burada sizlere devam edip herhangi bir şekilde "spoiler" vermek istemiyorum.

Pillars of Eternity Irklar

Pillars of Eternity Irkları gayet çeşitli ve güzel ayarlanmış. Yaşanan dünyaya çokta uygun gözüküyor. Bunu şöyle düşünebilir hatta bir benzetme bile yapabilirsiniz. Orta Dünya Tolkien tarafından yaratılmış en güzel yerlerden biri diyebiliyoruz ve bence Pillars of Eternity dünyasında bu izleri çok göreceksiniz. Bu da demek oluyor ki bu oyunun dünyası da hikayesi de güzeldir kardeşim. Gelelim oyun içerisindeki ırklara. 6 çeşit seçebileceğiniz Irk bulunuyor ve bunların bazıları tanıdık bazıları değil.

Bunları sıralayacak olursak Human, Aumaua, Dwarf, Elf, Orlan, Godlike şeklinde. Bunlardan gözümüze en farklı gelenlerin kısaca hikayelerine bakalım.

Pillars of Eternity Aumaua Irkı

Yarı insan yarı su canlısı olan bir ırk. renkli derileri, Japon ve Polak mitolojisinin etkileri bu ırk üzerinde görülebiliyor. Vücut yapıları ise perdeli elleri ve ayakları ile Eora topraklarındaki boy gösteriyorlar. Okyanus kenarında genellikle konuşlanmışlar. Tam olarak su değiller ve kuzey bölgelerde çokça görülebiliyorlar. Aynı zamanda Rauatai'ler ile bağlantıları var ve güçlü bir donanmaya sahipler. Aynı zamanda eşsiz bir güçleri var.

Pillars Of Eternity Orlan Irkı

Orlan ırkı oyunun en kısa boylara sahip olan ırkı demek yanlış olmaz. Büyük kulaklı, çok kıllı ve vahşi ırklardan bir tanesi.Kısacası uygar olmayan ırkların başını çekenler diyebiliriz. Genelde Eir Glanfath denilen bölgede koloni halinde yaşıyorlar. Orlanlar soykırım altında zorlu bir yaşam mücadelesi veriyorlar ve başlarından savaş hiç eksik olmamış. Bundan dolayıdır ki savaşçı kimlikleri ile de ün salmışlar. Topluluk içlerinde pek görülmezler ve ormanlık alanlarda küçük koloniler halinde yaşarlar. Acımasız ve kana susamış bir ırk. Bu yaşam koşulları altında kendi savaş taktiklerini geliştirmiş ve mükemmel bir savaşçı toplum diyebiliriz.

Pillars of Eternity Godlike Irkı

Oyuna girer girmez böyle bir ırkın varlığını gördüğünüzde çok şaşırabilirsiniz. Bir an diyeceksiniz ki bunlar doğaüstü. Ama aslında değiller. Godlike ırkı aslında bir insan ırkı ve doğumları esnasında tanrının lanetine uğramışlar. Bu yüzdende görünümleri çok farklı ve oyuna çok değişik bir yapı katan farklı bir ırk. Eora dünyasının içerisinde kimileri onlara lanetli kimileri ise kutsanmış diyorlar. Tabi bu sizin bakış açınıza göre değişir. Aşırı derece deforme olmuş bir vücut yapısına sahipler ve görünümleri bundan dolayı insan görünümünden çok farklı. Etki altında oldukları tanrıya göre, bu ırk kendi altında da alt gruplara ayrılmaktadır. Bunlar ise Doğa (Nature), Ölüm (Death), Hylea (Tanrıça Hylea'nın kutsaması), Moon (Ay) ve Fire(Ateş). Hepsinin kendine özgüde değişik bir alt hikayesi var. Oyunda sizde göreceksiniz ki bu farklılıklar karaktere de farklı özellikler katıyor.

Oyun içinde toplamda 6'ya kadar grubunuzu genişletebiliyorsunuz. Ayrıca, kendi istediğiniz özelliklerde üyeler de yaratabiliyorsunuz. Oyunun size sunduğu karakterler ile sınırlı değilsiniz ve hikayedeki ilerlemenize göre, Eora dünyasında karşılaştığınız kişilerden bazılarını grubunuza dahil edebilirsiniz.

Pillars of Eternity Sınıflar

Oyunda seçebileceğiniz 11 tane sınıf mevcut. Bunları sıralayacak olursak, Barbarian, Druid, Fighter, Monk, Paladin, Priest, Ranger, Rogue, Wizard, Cipher ve Chanter. Bunların klasiklerin dışında olanları ise Cipher ve Chanter sınıfları.

Cipher Sınıfı

Cipher sınıfının karakterleri, spiritüel enerji üzerinde hakimiyete sahip ve bu enerjiyi bükebilmesi sonucunda canlıların ruhlarına doğrudan saldırabiliyor. Agresif ve baskıcı yetenekleri ile adeta "ruh-kesen" görevi görüyorlar. Oyunda kendilerine beyin avcıları da denebilir. Kendileri bir kişinin ruhunu ve fiziğini manipüle edebiliyor. Zamanla kabul edilmiş bir sınıf.

Chanter Sınıfı

Halk hikayeleri, şarkılar, şiirler söyleyerek bunların gücü ile çeşitli büyüler ve ağırlıklı olarak grup üzerinde etkili olan yeteneklere sahipler. Aslında bu sınıfı şöyle tanımlamanın daha iyi olacağını düşünüyorum. Kendileri bir korsan gemisinin serdümeni gibi tayfayı yönlendirebilen yani insanların akıllarını çelebilen onları konuşmaları ve hitapları ile etkileyebilen kişiler. Bir nevi lider özelliklere sahipler. Tabiki bu sınıf size çok saçma gelebilir fakat oyun içerisinde grup içindeki anlaşmazlıklar bir yerden sonra o kadar can sıkmaya başlıyor ki keşke Chanter olsaydı sınıfta ve şunlara bir konuşma yapıp ortamı düzeltip şu işi gediğine koyabilseydim diyebilirsiniz. İlişkiler ile oynayan tam bir politika karakteri ve konuşmaları resmen büyüleyici, yani öyle bir yeteneği var bunların ve cidden çok lazım oluyorlar.

Oyunun klasikler arasında yerini alacağına düşünüyorum ve git gide emin oluyorum. Oyunda turn-based savaş sistemi mükemmel ve gayet başarılı. Dungeon savaşları, karakterlerin etkileşimi ve savaş animasyonları ile özlediğimiz klasik hissi kesinlikle yakalayacağınıza inanıyorum. Oyunu dilediğiniz gibi kendi seçimleriniz ile ilerlettiğiniz için tamamen interaktif bir oyun deneyimi yaşatıyor. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, oyunda illa grup bile olmak zorunda değilsiniz. Tek tabanca takılmak isteyen arkadaşlar bunu da yapabilirler. Fakat hikayenin çeşitliliği, grup içi dönen entrikalardan tutun, gittiğiniz bölgedeki fotoğrafınıza kadar oyunda grup olmakta bir çok şeyi etkiliyor.Bundan dolayı grubunuzu oluşturmanız oyun deneyiminizi hem renklendirecek hemde çeşitlendirecektir.

Habere ulaşmak için