Modern Yapay Zekaların Temelini Atan Üç Dâhi, Bilgisayarın Nobel'i Turing Ödülü'nü Aldı

2018 yılının Turing Ödülleri sahiplerini bulurken, yapay zeka alanında son yıllardaki ilerlemenin önünü açan üç isim de ödüle layık görüldü.

Zaman zaman 'yapay zekanın manevi babaları' olarak da adlandırılan Yoshua Bengio, Geoffrey Hinton ve Yann LeCun, 1 milyon dolarlık ödülü, derin öğrenme alanındaki çalışmaları ile aldılar. Üçlünün 1990lar ve 2000lerde geliştirdikleri yöntemler, bilgisayarların görsel algılamaları ve konuşma tanımaları alanında büyük atılımlar gerçekleştirilmesini sağlamıştı. Bugünün gündemini oluşturan otonom otomobiller ya da tıbbi teşhisler yapan robotların temelindeki yapay zeka yazılımları bu üçlü tarafından ortaya koyuluyordu.

Her üç isim de yapay zeka araştırma ekosistemi içerisinde hem akademik anlamda hem de endüstride önemli yerlere geldiler. Hinton hem Google için çalışıp hem de Toronto Üniversitesi'nde ders verirken, Bengio Montreal Üniversitesi'nde profesör ve kendi yapay zeka şirketi Element AI'ı kurdu. LaCun ise Facebook'un baş yapay zeka bilimcisi ve New York Üniversitesi'nde profesör.

LeCun, bu ödülün büyük bir onur olduğunu ve bu ödülü dostları Yoshua ve Geoff ile paylaşmaktan mutlu olduğunu söylüyor.

Üçlü, insanların teknolojiye şüphe ile yaklaştıkları ve genel olarak teknolojiye yapılan yatırımların kısıtlı olduğu bir dönemde yaptıkları çalışmalar ile tanınıyorlar. Bu döneme genelde "yapay zeka kışı" adı veriliyor. Üçlü bir arada çalışmaya başladıktan sonra nöral ağlar ve yapay zeka ciddiye alınmaya ve çeşitli alanlarda kullanılmaya başladı. LeCun, öncesinde bu yöntemlerin kötü bir unvanı olduğunu ve biraz da tabu olarak görüldüğünü söylüyor.

Üçlünün, Kanada Hükümeti desteğiyle kurdukları küçük gruplarında öğrencileri eğittikleri ve atölyeler düzenleyerek yapay zeka çalışmalarına önderlik ettikleri biliniyor. Bu çalışmaların sonucunda 2012-2013 yıllarından bu yana yapay zekadaki ilerlemeler elde edildi.

Günümüze internette dolaşan verileri ve GPU'ları kullanan yapay zeka modelinin ataları her ne kadar alanın geleceğinden umutlu olsalar da, yapılacak çok fazla iş olduğunun da farkındalar. Onlara göre ileride, tıpkı kendi yaptıkları gibi alanın temellerini yeniden atacak yapay zeka sistemleri olması gerekiyor.