Facebook 2017'de Ölecek

Eğer Facebook'un sosyal dinamikler üzerindeki bir hastalık olduğunu düşünüyor iseniz, çok yanılmıyor olabilirsiniz. Princeton Üniversitesi'ndeki araştırmacılarının iddiasına göre, sosyal ağ devinin popülerliği bulaşıcı bir hastalık hızı ile yayıldı ancak insanların yavaş yavaş bu cazibeye bağışıklık kazanması ile beraber, yakında yok olacak.

Facebook'un büyüme grafiği ile salgın hastalıkların yayılma hızını karşılaştıran bilim insanları, Facebook'un, aynı Bubonik Veba gibi, zaman içerisinde kaybolacağını düşünüyorlar. Bunun da ötesinde bir iddiada bulunan bilim insanları, Facebook'un, kullanıcılarının yüzde 80'ini önümüzdeki üç yıl içerisinde kaybedeceğini söylüyorlar. Şu anda arXiv sunucularında bulunan makaleye göre fikirler de, aynı hastalıklar gibi, ölmeden önce insanlar arasında bulaşıyor ve salgın modelleri ile benzer özellikler gösteriyor. Fikirler, konuşma yolu ile benzer fikirlere sahip farklı insanlar arasında yayılıyor. Fikir yaratıcıları, zaman içerisinde fikre olan ilgilerini kaybediyor ve fikri yaymayı bırakabiliyor. Makale, işte bu durumu, fikre karşı 'bağışıklık kazanmak' olarak tanımlıyor.

İkisi de Princeton'dan olan John Cannarella ve Joshua Spechler, genelde salgın hastalıklar için kullanılan eşitlikleri model alarak sosyal ağlar üzerinde araştırmada bulundular. Topladıkları verileri MySpace'in yükselişi ve çöküşü üzerinde kontrol eden grup, aynı modeli Facebook üzerinde uygulamaya koydular. Bu modellemenin sonucunda ise Facebook'un kullanıcı tabanının 2017 yılından önce yüzde 80 azalacağı sonucuna vardılar.

Tabii ki salgın hastalıkları modellemek için kullanılan eşitliklerin Facebook'un çöküşünü tam olarak tahmin edebileceği biraz uç bir varsayım. Sitenin başarısını belirleyen pek çok etken var ve eşitlikler genelde problemleri basitleştirebiliyor. Facebook'un baş finansal yöneticilerinden David Ebersman'ın son üç ay içerisinde sitenin "özellikle gençler arasında günlük kullanımda geriye gittiği" açıklaması ile beraber, Facebook'un geleceği hakkında soruların oluşması çok da garip değil...