Yüzyıllardır gökyüzünü teleskoplarla inceleyen insanoğlu uzaya uydularla dolaylı olarak çıktığı günden bu yana geçen (Sputnik 1-1957), çok değil, 64 yıldan bu yana evrenin keşfinde bayağı yol aldı. Büyük Patlama'nın (Big Bang) bilimsel keşfinden bu yana bilim insanları yepyeni bir konuya kafa yoruyor: Evren neden böyle? Bu nasıl bir evren? Evren sonsuz mu, yoksa bir şey ya da şeylerin bir parçası mı? Evren tek mi, paralel evrenler var mı?
Bilim insanları kainatı anlatabilmek için birçok yol denediler ve her seferinde kulağa birbirinden daha uçuk gelen fikirler çıkardılar. Uzun yıllardır evren ve geleceğine dair açıklama yapmaya uğraşan her bilim insanı birbirinden ilginç fikirler ortaya attı.
Teori listesinin başında 'Braneworld' (Membran Dünyası) var, ve ardından bu brane'nin başka bir brane ile çarpışması sonucu ortaya çıkacak, tamamen farklı bir evrenden bahseden 'Big Splat.' (Büyük Şapırtı) Brane nedir peki? Okumaya devam edelim.
Braneworld
Evren üç boyutludur ve üç dikey yönden giriş yapılabilir. Bazı teorilere göre de direkt olarak algılanamayan, başka bir dikey yön içinde uzaysal bir boyut daha mevcut.
Bu yüksek boyutsal uzaya 'the bulk' (Yığın) diyorlar. İçinde bulunduğumuz evren üç boyutlu bir membran- ya da 'brane'- ve bu 'bulk' içinde yüzer halde bulunuyor.
Görsele bakmanızı tavsiye ederiz.
Biraz karmaşık gibi gelse de aslında 'braneworld' çizimi bir sürü fizik problemi çözebiliyor. Örneğin Harvard ve Maryland Üniversiteleri'nde görevli iki teorik fizikçisi bizimkine paralel başka branelerin varlığını öne sürerek, atomaltı kuvvetlerde bir asimetriyi açıklayan bir braneworld versiyonunu ileri sürdüler.
Ancak bir teori için zaten bildiğimiz gerçekleri açıklamak yeterli değil: Deneysel olarak test edilebilir yeni tahminler yürütülmesi gerekiyor. Yani Randall-Sundrum modeli için bahsedilen testlere bakarsak, bir brane'i bir diğerine bağlayan kara deliklerin yaydığı yerçekimsel dalgaları ölçmekten bahsediyoruz ve bu testlerden sadece biri.
The Big Splat (Büyük Şapırtı)
Uzak gelecekte galaksiler birbirinden o kadar uzaklaşacak ki, birinden diğerine ışık ulaşması imkansız hale gelecek. Yıldızlar yaşlanıp ölmeye devam ettikçe, bir gün gelecek ki hiç ışık, hatta ısı, bile kalmayacak. Evren boş, karanlık ve soğuk bir boşluk olacak. Her şeyin sonu gibi evet ancak yeni bir teoriye göre bu sonsuz tekrar eden bir döngü içindeki bir sonraki yeni evrenin başlangıcı anlamına geliyor.
HOLOGRAM MI... PLAZMA MI... YOKSA...
Braneworld teorisini hatırlarsanız, bir soğuk ve boş brane başka bir brane ile çarpışınca sonuç bunu veriyor: Yeterli zaman içinde kaçınılmaz bir sonuç. Kozmolog Neil Turok ve Paul Steinhardt bu tür bir çarpışmanın tastamam ve yepyeni bir evren yaratmak için yeterli enerji üreteceğine inanıyorlar. Adını da 'ekpyrotic teori' koymuşlar. Michio Kaku daha etkili bir isim bulmuş ve adını 'Big Splat' olarak düzeltmiş.
Plazma Dolu Evren
Büyük Patlama teorisi birçok bilim adamının favorisi olmaya devam ediyor, iki anahtar gözlem de buna destek veriyor- evrenin genişlemesi ve CMB kozmik mikrodalga arkaplan.
Büyük Patlama'nın hemen ardından evren çok daha sıcak ve küçüktü. Bu aşırı sıcak dönemin sonunu uzayın tamamını dolduran bir radyasyon denizi formunda görüyoruz. Evrenin milyarlarca yıl süren genişlemesi sayesinde radyasyon da 270 dereceye düştü ancak o kadar soğumasına rağmen hala radyo teleskoplarıyla algılanabiliyor.
CMB ne yönden bakılırsa bakılsın hep aynı görünüyor, evren hep şu anki oranda genişlediyse buna açıklık getirmek zorlaşıyor. Birçok bilim insanı Büyük Patlama'dan saniyeden kısa bir zaman dilimi sonra kısa bir şişme döneminden geçtiğini ve birden atomaltı ölçeğinde bir boyuttan birkaç ışık yılına yükseldiğine inanıyorlar.
Holografik Evren
Bir güvenlik hologramı düşünün. Yani iki boyutlu bir nesne üçboyutlu bir resim kodluyor. Bu teoriye göre üç boyutlu evren iki boyutlu sınırında kodlanıyor olabilir.
Kulağa bir simülasyon içinde yaşamak kadar ilginç gelmeyebilir ancak bilimsel olarak test edilebilir bir teori olması bu teoriyi diğerlerine göre daha avantajlı kılıyor!
Durgun Durum Evreni
NASA'ya göre Büyük Patlama evrenin nasıl oluştuğuna dair yapılmış en iyi tahmin. Geçmişte çok daha yoğundu ve gelecekte yoğunluğu azalacak. Bu durumdan memnun olmayan bazı bilim insanları her ne kadar genişleyen bir evren de olsa, yoğunluğu sabitlemek için bir fikir öne sürdüler.
Ancak CMB bulununca bu model birden gözden düştü çünkü bu modele göre her bir milyon yıl için metreküp başına üç hidrojen atomu oranında sürekli madde üretmeyi içeren bir çözünme olduğu varsayıldı.
Bunun ispatı elbette kolay değil ve CMB ile de açıklanabilir bir bağlantısı yok.
DİZİNİN İKİNCİ BÖLÜMÜ YAKINDA…
Son Dakika › Teknoloji › Dizi – 1: Evren'e Dair 10 Uçuk Teori - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?