Android 5.0: İnceleme

Android Lollipop uzun zamandır konuşulan bir güncelleme. Bir süre önce Lollipop'un küçük bir güncelleme olabileceği kaygıları mevcut olsa da, endişeler haklı çıkmadı ve Lollipop'un Android'i yeni bir seviyeye taşıdığı anlaşıldı.

Android 5, bir önceki sürüm olan Android 4.4'e göre gerçekten büyük bir adım. Google'ın yeni Android'le verdiği mesaj, onu sadece "biraz daha iyi" hale getirmekle yetinmeyip, görsel olarak yenilemek ve telefon ve tabletlerden fazlasına getirmek.

Android Lollipop, şüphesiz en önemli Android sürümlerinden bir tanesi. Yeni işletim sistemi hem daha temiz, hem de daha güzel görünümlü; üstelik daha hızlı. En önemlisi ise pile hiç olmadığı kadar nazik davranması. Yeni arayüzü basit ve hızlı. Tüm platform, kaliteli olduğu kadar kullanımı kolay bir hale getirilmiş. Bir başka önemli nokta ise Android 5.0'ın üreticilerin üzerinde geliştirmeler yapmasını kolaylaştırması. Apple'ın son sürümü kullanan kullanıcı sayısıyla övündüğünü biliyoruz. Google da aynısını Lollipop ile başarırsa, geliştiriciler için çok daha çekici bir hale gelebilir.

64-bit mimari, şu an için gereksiz gibi görünse de Google ne yaptığını biliyor olsa gerek. Firma, 64-bit mimariyi destekleyen Android Lollipop ile geleceğini de garanti altına alıyor.

Android Lollipop'a istesek de, istemesek de er geç geçiş yapacağız. Peki bu yeni platform, gerçekten de o kadar iyi mi? Yeni, katmanlı arayüz, cihazınızı gerçekten daha iyi bir hale mi getiriyor?

Arayüz

Konu işletim sistemleri olduğunda şu soruyu cevaplamak zordur: Daha iyi görüntü mü önemlidir, yoksa işletim sisteminin yapabildikleri mi? İkinci cevaba daha yakın olduğumuzu söylemekle birlikte, görünümü de atlamamız zor.

Google'ın Android Lollipop'ta menülere widget'lara düz bir görünüm kazandırarak harika bir iş çıkardığını söylemeliyiz. Lollipop'ta her şey, kağıt yapboz benzeri bir görünüme sahip ve bazen uyumsuz görünen gölge dışında her şey göz alıcı. Tasarımı güzelleştiren çok sayıda detay var. Örneğin ayarlar simgesi, uyarı çubuğunu ekranın üzerinden aşağıya doğru çektiğinizde biraz dönüyor. Bu tür detaylar, kullandığınız cihazın sizi yarı yolda bırakmayacağını ve her işin altından kalkabilecek güce sahip olduğunu hissetmenizi sağlıyor. Ancak Android'in çalışma şeklinin baştan aşağı değiştiğini söylemiyrouz. Simgeler yine ızgara üzerinde gösteriliyor ve widget'lara ana ekranlardan erişiliyor.

Ancak her şeyin gözden geçirilip cilalandığını söylemek gerek. Android'i öğrenmek hala eskisi gibi çok kolay bir iş değil. Bunun ana sebeplerinden biri, uygulama listesinin bir "alt menü" içinde gösterilmesi ve ana ekranın ayrı olması. Ancak bu, aynı zamanda Android'i en çok kişiselleştirilebilen mobil platform haline getiriyor.

Giriş, geri ve açık uygulamalar düğmeleri yerlerinde duruyorlar ancak geometrik şekilleri, uygulamanın ihtiyaç duyduğu işleve göre dönüyor. Uyarılar sizi çok daha az rahatsız ediyor. Örneğin bir iş için varsayılan uygulamayı seçmeniz gerektiğinde, uyarı ekranın ortasından değiş, aşağı taraftan çıkıyor.

Yani arayüzde çok büyük bir değişiklik yok ancak Gogole, Android 5'i daha çekici bir hale getirmek için onun hemen hemen her öğesini gözden geçirmiş ve sadeleştirmiş.

Aramalar

Hangouts'a eklenen yeni çevirici, Google'ın mesajlaşma hizmeti içerisinden daha ucuza görüşme yapmanıza olanak tanıyor. Ancak bu sistem, asıl telefon çevirme sisteminin yerini almıyor. Bu alandaki en önemli değişiklik ise çağrı uyarılarının, tüm ekranı kaplayıp, o an yapmakta olduğunuz işi (örneğin oyunlarda) ortadan kaldırmıyor olması. Bunun yerine çağrıyı kabul veya reddedebileceğiniz küçük bir uyarı gösteriliyor.

Mesajlaşma ve klavye

Android Lollipop'ta mesajlaşma işi, yine Hangouts uygulaması üzerinden yapılıyor. SMS, videolu görüşme gibi görevleri bu uygulama yerine getiriyor. Ancak cep üreticilerinin kendi mesajlaşma uygulamalarını bırakıp, Hangouts'a geçeceklerini sanmıyoruz. Hangouts hala biraz karışık ve mesajlaşma deneyimini geliştirdiğini söylemek zor.

Android Lollipop'ta gözden geçirilen öğeler arasında klavye de var ve yeni klavye, özellikle tablette oldukça kullanışlı. Klavyeyi portre modunda kullanmak çok kolay değil, ancak bunun nedeni Nexus 9'un geniş ölçüleri.

Performans

Android 4.4'teki Project Svelte, işletim sisteminin alt seviye cihazlarda daha akıcı çalışmasını sağlamıştı. Android 5'te de benzer geliştirmeler var, ancak bu geliştirmeleri güçlü bir tablet olan Nexus 9'da test etmek zor. Yine de Lollipop'un 512MB RAM'e sahip bir cihazda akıcı biçimde çalıştığını görmek, bizi şaşırtmazdı.

Uyarılar

Lollipop, uyarı merkezi ve kilit ekranını da elden geçiriyor. Sadece istediğiniz uygulamaları görmeniz, eskisinden daha kolay.

Kilit ekranından bir uygulamaya, oyuna veya mesaja ulaşmak için, uyarı üzerine çift dokunabiliyorsunuz. Sürüklediğinizde ise uyarı ortadan kalkıyor. Kilit ekranında neredeyse her şeyle etkileşim kurabilmek, hoşumuza gitti. Bu, Lollipop'un gerçekten etkileşimli bir işletim sistemi olduğunu hissetmenizi sağlıyor.

Kilit ekranından veya uyarı merkezinden epostalarınıza cevap veremiyorsunuz. Dolayısıyla yeniliklerin başımızı döndürdüğünü söyleyemeyiz ancak cihazın kilidini açmadan epostaları arşivleyebilmek bizce güzel.

Google'ın tablete eklediği bir başka işlev ise cihazı elinize aldığınızda veya ekrana çift dokunduğunuza kilidinin açılması.

Priority modu

Yeni priority modu, basit "Do not disturb" işlevinin kontrolünü elinize veriyor. Yeni sistem, öncelikli gönderenleri seçmenize izin verirken hangi uygulamaların titreşim ve ses çıkarabileceğini de seçmenize olanak tanıyor. Uyarılara da uzanan bu işlev, ses denetimlerine yakın yerleştirildiğinden telefonunuzu veya tabletinizi sessize almak eskisinden çok daha kolay bir hale gelmiş.

Kamera

Nexus sistemindeki kamera uygulaması, tekrar elden geçmiş. Şu an için oldukça basit görünse de uygulama, birkaç ilgi çekici işlevle geliyor. Örneğin yeni Photo Sphere, Panorama modu ve Lens Blur işlevi, standart fotoğraf ve video seçenekleri arasına eklenmiş. Dilerseniz çözünürlüğü, fotoğraf kalitesini ve konum verisini değiştirmeniz de mümkün.

RAW desteği, Android'li telefonların gelecekte daha da becerikli olacağının ve Nokia, Microsoft gibi üreticilerin karşınıza çıkacağının haberini veriyor.

Fotoğraflar

Fotoğrafı çektiğiniz andan itibaren kullanabileceğiniz gelişmiş fotoğraf stüdyosu, onlara her tür filtreyi uygulamanıza izin veriyor. İşlevin iOS 8 ile birlikte gelen işlevden biraz daha güçlü olduğunu söylemek mümkün. Android'deki fotoğraf stüdyosu, hem filtre uygulamanıza, hem de ton ve renkleri keskinleştirmenize olanak tanıyor.

Yatay ve dikey kaydırmalarla parlaklık ve kontrastı değiştirebilme gibi işlevler, oldukça sezgisel, dolayısıyla kullanımı sizi tatmin ediyor.

Üzücü olansa (üst düzey) telefon üreticilerinin bu işlevi kendi telefonlarında, büyük ihtimalle kendi işlevleriyle değiştirecek olmaları.

Güvenlik

Android Lollipop'da güncellenen eski güvenlik işlevlerinin yanında, yeni seçenekler de var. Trusted face, popüler Face Unlock işlevini işe yarar hale getiriyor. Yüz tanıma, eskisine göre çok daha iyi çalışıyor.

Bunun yanında artık Bluetooth saat veya bir NFC sticker yoluyla cihazınızın kilidini açmanız mümkün.

Sonuç

Android Lollipop'un beklentilerimizi aşacak kadar iyi ve yenilikçi bir platform olduğunu söylemeliyiz. Hala iOS 8'in gösterişini yakalamamış olabilir, ancak Lollipop tam donanımlı bir işletim sistemi olmaktan ziyade, üzerine işlevler eklenmesine izin veren, gelişime açık bir sistem. Nexus 9'un iPad Air 2'ye yetişemediğini görmek üzücü, ancak Nexus 6'yla durumun değişebileceğine inanıyoruz. Lollipop, şu an itibariyle etkileyici bir platform ve üreticilere kullanabilecekleri iyi araçlar sunuyor.