Aeü 2013 2014 Akademik Yılı Açılışı

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Türkiye'nin son 10 yılda Ar-Ge'ye ayırdığı payın oransal olarak 2 kat, nominal bazda da milli gelirdeki büyümeye bağlı olarak 6 ile 8 kat arasında artmasının sevindirici olduğunu söyledi.

Acar, Ahi Evran Üniversitesinin (AEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 2013-2014 Akademik Yılı Açılış töreninde yaptığı konuşamda, Türkiye'nin son 10 yılda hızla gelişen ekonomiler arasında yer aldığını ifade etti.

Son 10 yılda sağlanan ortalama yüzde 5'lik büyüme hızı ile Türkiye'nin bu kategoride Çin'den sonra dünyada ikinci sırada olduğunu belirten Acar, "Türkiye'nin son 10 yıl içerisinde Ar-Ge'ye ayırdığı payın oransal olarak 2 kat, nominal bazda da milli gelirdeki büyümeye de bağlı olarak 6 ile 8 kat arasında büyümesi sevindiricidir. Uluslararası karşılaştırmalı verilere göre, araştırma ve geliştirmeye milli paydan ayırdığı kaynak bakımından da Türkiye Çin'den sonra ikinci sıradadır" dedi.

Türkiye'nin hedefleri olan bir ülke olduğuna işaret eden Acar, dikkat edilecek en önemli konunun "orta gelir tuzağı"ndan kurtulmak olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Orta gelir tuzağı, belli bir refah seviyesine ulaştıktan sonra bir üst gelir grubuna, birinci sınıf ekonomiler seviyesine çıkamamaktır. Sadece milli gelir artışı ve diğer bazı parametrelerdeki artışlar yeterli değil. Türkiye şimdiye kadar büyük ölçüde sanayide başkalarının yeniliklerini taklit eden ya da kullanan bir ülke olma vasfına sahipti. Birinci sınıf rekabetçi ülkeler arasına girmenin ön koşullarından bir tanesi yenilikçilik performansımızı her alanda arttırmaktır. Yani yeni teknolojiler üretmemiz gerekiyor. İsmi, patent hakkı Türk'e ait diyebileceğimiz ürünlerimizin, yeni teknolojilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Başkalarının teknolojilerini satın alarak birinci sınıf olmamız çok fazla mümkün görünmüyor."

Acar, birinci sınıf ekonomiye sahip ülkelerin seviyesine ulaşmak için üniversitelere de büyük görevler düştüğüne dikkati çekerek, "Teknokentler, patent ofisleri gibi üniversitelerin bünyelerinde kurulan yeni birimler bu ihtiyacın ve eğitimin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Proje bazlı çalışma konusunda Türkiye olarak kendimizi geliştirmeye ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyorum. Maalesef, Türkiye'de proje bazlı çalışma; teknik, mühendislik ve temel bilimin bazı alanları ile sınırlı bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor. Bunun geliştirilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

AEÜ Rektörü Prof. Dr. Kudret Saylam da 17 bin 323 öğrenci ve 596 akademik personelle eğitim verir hale geldiklerini ifade ederek, Ar-Ge'ye önem verdiklerini vurguladı. Saylam, bu alanda akademik personelin projelerine verilen desteğin 500 bin liradan yaklaşık 2 milyon liraya çıkarıldığını dile getirdi.

Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak ise üniversitelerin bilimin kaynağı ve üretim merkezi olduğunu vurgulayarak, kentlerin tanınması ve gelişmesine de olumlu katkılar sağladığını aktardı. - Kırşehir