5 Yıl Önce, İçerisindeki 239 Yolcuyla Kayıplara Karışan Malezya Yolcu Uçağı: Mh370

5 yıl önce tam da bugün (8 Mart), içerisinde 239 yolcuyu taşıyan Malezya Havayolları'na ait yolcu uçağı MH370 kayıplara karıştı. 5 yıl önceki teknolojilerin yetersiz olabileceğini düşünüyor olabilirsiniz ancak bugün elimizde olan teknolojilerle bile henüz MH370'in durumuyla ilgili hiç bir şey bulunmuş değil.

Malezya Havayolları'na ait MH370, 8 Mart 2014'te Çin'in başkenti Pekin'e iniş yapmak için Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'dan havalandı. Kalkışında herhangi bir problem olmamasına rağmen kalkıştan tam 40 dakika sonra MH370 adlı yolcu uçağıyla olan tüm iletişim kesildi.

Uçuşla ilgili bir diğer detay ise izlediği rota oldu. MH370, kalkışın ardından rota değiştirerek Hint Okyanusu'nun güneyine doğru ilerlemeye başladı. Tarihin en pahalı su altı araştırmasının yapılmasına rağmen herhangi bir bulguya rastlanılmayan olay hakkında birçok iddia ve teori ortaya atıldı. İngiltere'nin popüler gazetesi Guardian, MH370 ile ilgili iddiaları ve teorileri derleyerek yayınladı.

Kuzeye iniş teorisi: 2014

Olayın gerçekleşmesinin ardından ortaya atılan ilk teori, MH370'in Orta Asya'ya inmiş olabileceği üzerineydi. Teoriye göre, MH370 kalkış lokasyonundan Pekin'e yönelirken 40 dakika sonra güneybatı yönüne saptı. Bu sapmadan bir süre sonra Hindistan'a yöneldi ve ardından askeri radarın kapsamından çıktı.

Fakat bahsi geçen bu teori Inmarsat adlı uydu iletişim şirketi tarafından reddedildi. 2015 yılında Afrika kıyılarında MH370'e ait bazı parçalara rastlandı.

Avustralya batısına düştü iddiası: 2015

Inmarsat'ın Afrika kıyılarındaki parçalara dayanarak çürüttüğü teorinin ardından yeni bir iddia ortaya atıldı. Bu iddia, MH370'in Hint Okyanusu'nun güneyinde, Avustralya'nın batı kıyısına yakın bir bölgede düştüğünü ve kalıntıların zamanla Afrika kıyılarına ulaştığını söylüyordu.

Ancak elde edilen uydu verilerine göre uçağın Afrika kıyılarında düşmüş olması imkansızdı. Çünkü MH370'in bulunduğu son lokasyon güneydoğu yönüydü. Olayla ilgilenen araştırmacılar, uçakta yangın ve benzeri bir kaza yaşanmış olabileceği ihtimaline dikkat çekti. Bu teoriye göre, yolcular ve uçuş ekibi oksijen kaybı yaşadı ve inişe hazırlanamadan bilinç kaybına uğradılar. Ardından MH370'de yer alan otomatik pilotun da yardımıyla bir süre daha Hint Okyanusu üzerinde uçtu ve yakıtın bitmesiyle birlikte düştü.

Bu teori, Malezya hükümeti ve AUGB (Avustralya Ulaşım Güvenlik Bürosu) tarafından kabul edilen ilk teori oldu.

Uçağın kasıtlı olarak düşürüldüğü iddiası: 2016

AUGB ve Amerikalı araştırmacılar, uçağın pilotu Zaharie Ahmed Şah'ın evinde yaptıkları araştırmada kişisel olarak hazırlanmış bir uçuş simülatörü buldular. Simülatörde yer alan rota Hint Okyanusu'nun güneyini işaret ediyordu. Bu bulgunun ardından uçağın kasıtlı olarak Zaharie Ahmed Şah tarafından düşürüldüğü iddiası ortaya çıktı. Fakat bu iddiada yanıtsız kaldı. AUGB, bu bulgunun yetersiz olduğunu ve Zaharie Ahmed Şah'ın uçağı kasıtlı olarak düşürmediğini söyleyerek iddiayı reddetti.

Uçak 'öncelikli bölgede' düştü iddiası: 2017

2017 yılına gelindiğinde AUGB'nin olayla ilgili en geniş kapsamlı raporu yayınlandı. Kurumun 120.000 kilometrekarelik alanda yapmış olduğu araştırmaların sonucunda iki farklı teori ortaya çıktı.

Birinci teori, pilotun bilincini kaybettiğini savunuyordu. Diğer teori ise MH370'in araştırma yapılan bölgenin kuzeyinde kalan 'öncelikli bölge' adı verilen alana düştüğüydü. İki teori de sonuçsuz kaldı ve 'öncelikli bölge' adı verilen alan araştırılmadı.

Pilotun kontrollü iniş yaptığı iddiası: 2018

2017'de araştırılmayan 'öncelikli bölge' 2018'e gelindiğinde Ocean Infinity şirketi tarafından araştırıldı. Bahsi geçen bölgede herhangi bir bulguysa rastlanmadı ve böylece pilotun uçağı başka bir bölgeye kontrollü şekilde su üzerine indirdiği iddia edildi.

Fakat bu teori de AUGB tarafından reddedildi.

Sonuca hâlâ yaklaşılmış değil: 2019

Geçen 5 yılda toplamda 200.000 kilometrekarelik alan tarandı ve MH370'e ne olduğuyla ilgili hiç bir detaya erişilemedi. 5 yılın sonunda da bir sonuç alınmadığı için Malezya hükümeti yeni bir rapor yayınladı ve bu raporun son rapor olduğunu duyurdu.

2019'a gelindiğinde Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Luke, iyi bir teklif gelirse araştırmaların yeniden başlatılabileceğini duyurdu. Duyurunun ardından Ocean Infinity adlı şirket açıklama yaptı ve araştırmalara yeniden başlamak istediklerini duyurdu.