2.2.2013 - Slash Feat. Myles Kennedy And The Conspirators - İstanbul Konseri

Mahmut Saral - - Yıllar süren bekleyiş, 2 Şubat 2013, saat 21: 30 civarlarında son buldu. Uzun yıllardır ülkemize gelmesi beklenen rock tarihinin en iyi gitaristlerinden Slash, yoldaşları Myles Kennedy ve The Conspirators ile Küçükçiftlik Park'ta sahne aldı. Geceyi tek kelimeyle özetlemeye kalksam, "İnanılmazdı" diyebilirim.

Kış aylarında olduğumuz için özel çadırda gerçekleştirilen konser, 3.930 civarı kişiyi ağırladı, ortam giderek ısındı, ısındı. Bu arada, bilet kapasitesinin 4 bin olduğunu belirtelim. Belki de içeri girene kadar, geriye kalan biletler de tükenmiştir. Duyduğuma göre, konsere girmeyi çok isteyen, ama bilet bulamayan birkaç kişiye ücretsiz bilet veren bir müziksever bile varmış. Karaborsa gibi bir şeyin olduğu dünyada, böyle güzel davranışın sergilenmesi ne güzel!

Her şey, Temmuz 2012'de başladı

Sıcak Temmuz'un son günlerinde Slash, Facebook ve Twitter'da bir durum paylaşmış ve 2013 itibarıyla daha fazla konser durağına uğrayacaklarını belirtmişti. Son yıllarda ülkemize misafir olan isimlerin ardından, Slash'in de konser takvimine İstanbul'u ekleyeceğinden emindik. Öyle de oldu. Kimimiz sevindi, kimimiz çıldırdı. Duyurunun geldiği ilk gün iş yerinde olup da, dışarıya hızla koşan ve bağıran insanlar biliyorum. Ne kadar kendimi tutmaya çalışsam da, o bağıranlardan biri de bendim. Bir şeyler yapmalıydık ve yaptık da.

Slash için 3 fan videosu hazırladık. Benzeri dahi yapılmadı daha önce!

Guns N' Roses ve Red Hot Chili Peppers'da, buluşma videoları hazırlamıştım. Slash için de bir video yapılabilirdi, ancak bu kez farklı olsun istiyordum. Konserin gerçekleşmesine 1 ay süre kala, Taksim'de bir buluşma düzenlemiştik. Bu buluşmada, arkadaşlarıma Pozitif'ten aldığım posterleri dağıtacaktım. Buluşma mekanına varmadan evvel, bir video fikri belirdi kafamda. Herkes Slash ile alakalı kısa kısa görüşlerini belirtse, arada Slash'in görüntüleri olsa, arada da bizim stüdyoya giderek enstrüman çaldığımız görüntüler olsa... Buluşma mekanına gider gitmez, konudan bahsettim ve kısa süre sonra ortaya bunu çıkardık.

Tabii bu videoyu, Facebook ve Twitter'da paylaşmanın dışında, Pozitif Live'a da gönderdik. Onlar da beğendiklerini söylemişti. Gelen yorumlar da güzel olunca, hiç akılda yokken ilk videoyu çektik, bari ikincisini de yapalım diye karar vermiş ve aynı günün gecesinde konuyla alakalı arkadaşlarımı tekrar bilgilendirmiştim. Bu seferki konumuz, Slash hayranları olarak gündelik yaşantımızda Slash'in yerini kısaca göstermekti. Bazen güne başlamak için, bazen ufak bir kaçamak yapmak, bazen ise mutlu olmak için bir adres. İstanbul'dan Almanya'ya uzanan çalışma sonucunda böyle bir videomuz oldu:

#Sayfa#

Konsere çok az bir zaman kala, son olarak bir de sadece kendim olarak kamera karşısına geçtim ve her hayran gibi, sevdiğim sanatçı hakkında yorumlarımı yaptım. Buna neden ihtiyaç duydum? Herkes böyle yorumlar yapmak ister zaten, benim de farklı bir amacım yoktu. Thin Lizzy konserinde bizle bir röportaj yapılmıştı mesela. Nasıl tanıdık, ne kadar seviyoruz diye... Gayet de cevaplar vermiştik, ama sonra bir baktık ki röportaj videosunda tüm hayran yorumları çıkarılmış, 1-2 Türk şarkıcının yorumları koyulmuş. Eee o zaman ben de kendi yorumlarımı kendi hazırladığım videomla belirtirim arkadaşlar. İsteyen bakar, isteyen bakmaz..

Ve nihayet beklenen gün geldi...

Nerede bu Slash?

Daha önce, arkadaşlarımla birlikte, geçtiğimiz Temmuz ayında ülkemize gelen Guns N' Roses ve Eylül ayında gelen Red Hot Chili Peppers grupları için ufak Meet N' Greet'ler hazırlamıştık. Yanlış anlaşılmasın, organizatörlerden hiçbir yardım almadan, direkt kendi çabamızla. Her şey harikaydı. Şimdi bir benzerini de Slash için yapalım istedik.

Tüm ısrarlarımıza ve tüm emeklerimize rağmen, 1 dakikalık, evet, yazıyla da "bir" dakikalık görüşme talebimiz kabul edilmedi. Biz yine Metallica'nın tabiriyle "Yol Köpekleri" olarak yola düşmüş ve otel otel geziyorduk, derken Topkapı'dan bir resim geldi ve yabancı bir arkadaşımdan öğrendiğim üzere ekibin saat 15: 00 civarı Küçükçiftlik Park'a gelip, Soundcheck yapağını öğrendik. Eh, o halde hadi konser mekanına..

Ve konser zamanı!

Sabah saat 10'dan beri bekleyişimiz, akşam 21: 30 itibarıyla sona erdi. Önce sahnenin sağ arka tarafında Slash göründü. Açılış anonsu yapıldı ve sahne karanlıkken Slash geldi. Bir iki ayar yaptıktan sonra Apocalyptic Love albümünün sevinen şarkılarından Halo ile konser başlangıcını yaptı. Açıkça söylemeliyim, Slash sahneye geldiğinde öyle çığlıklar atıldı ki, eşine az rastlanır doğrusu. Kısa süre sonra da hep beraber tepinmeye, şarkılara eşlik etmeye başladık. Sanki az evvel yorgunluktan ölen biz değildik. Tüm o yorgunluk uçup gitmişti bir anda.

#Sayfa#

Mekan, neredeyse tamamen doluydu. Yan taraftan gelen turşu kokusu ve hemen önümüze kurulan kamera standlarına rağmen her şey harika gidiyordu. Zaten sonra rica ettik, kameranın yeri değiştirildi. Ne için mi o kameralar oradaydı? Sahnenin iki tarafında da büyük monitörler vardı, arka tarafa görüntü verebilmek için. ve tabii ki Slash! Onu takip edenler bilir, Slash genellikle sahnenin kendine göre sol, bize göre sağ tarafında çalar. Bu sebeple biz de sahne önünde orta kısma değil, sağ tarafa toplandık. Beklediğimiz gibi de oldu ve konserin büyük bölümünde Slash tam karşımızda, 2 metre önümüzde duruyordu, inanılmazdı!

Son dönemin en coşkulu konseri

Seyirci faktörü görülmeye değerdi gerçekten. Aslında onca çekilen video, montajlanarak resmi bir DVD olarak satışa sunulabilir. Hemen herkes atladı zıpladı, şarkılara eşlik etti, bir yandan da artık vazgeçilmez olan telefon ve kameralarıyla kayıtlar aldı.

Myles Kennedy, gerçekten sempatikti. Sürekli iletişim halindeydi. Sadece benimle bile en az 3-4 kez el hareketleriyle temas kurdu. Bassçı Todd Kerns de tüm sahneyi gezdi denilebilir. Grupda en aktif üye oydu sanırım bu konuda. Ayrıca penasını kaptım. Yeni gitarist Frank Sidoris de arada yanımıza uğradı. Davulda yer alan Brent Fitz ise, monitörlerden daha rahat takip edilebildi. Arka kısımda yer aldığı için çoğu zaman onu rahat görmek pek mümkün olmadı.

Slash için ne denilebilir ki? Çok şey, ama kısaca özetlersek, kendiyle birlikte tüm geceyi yavaş yavaş ısıttı, ısıtmaya başladıkça soyundu, hemen her konserinde olduğu gibi son bölümü yarı çıplak gitar çalarak tamamladı. Zaten bu görsellik karşısında bayan izleyiciler resmen çıldırdı.

Neler çalındı?

Slash, Appetite For Destruction albümünü çok seviyor, doğal olarak tabii! Dolayısıyla bu albümden Rocket Queen, Mr. Brownstone, Welcome to the Jungle, Sweet Child O' Mine ve Paradise City gibi klasikleri çaldı. Bunların dışında son iki solo albümünden Starlight, Ghost, Anastacia, Back From Cali gibi isimler de vardı. Bitmedi... Velvet Revolver'dan Slither ve Snakepit'ten Serial Killer da geceye katılanlar arasındaydı. Myles'ın söylemine göre, Dubai'den sonra ilk kez İstanbul'da çalınıyordu bu şarkı. Bu arada, Doctor Alibi ve Welcome to the Jungle şarkılarını grubun bass gitaristi Todd Kerns seslendirdi.

#Sayfa#

Genel olarak şarkılarda performanslar gayet iyiydi. Slash'in Sweet Child O' Mine'ın girişinde yanlış notadan girmesini saymazsak. ve Paradise City... Tamam, Slash'le de bu şarkı çok güzel, ama şarkının başlangıcında o gaz verici klavye seslerini duymayınca olmuyor yahu. Keşke şuradan bir Dizzy Reed çıksa da konuk olarak işe 5-10 dakikalık el atsa diyor insan.

Ve tabii ki en çok dikkat çeken şarkılar. Tabii ki birden fazla seçenek sunulabilir, ama o seçeneklerden bir tanesi kesinlikle Rocket Queen'di. Slash, orijinalinde 6 dakikanın biraz üzerinde olan şarkıyı, attığı sololarla 14 dakikanın üzerine taşıdı, yoksa buna "Gitarı konuşturup hepimizi kendimizden geçirdi" mi demeliyiz!

Bitmeseydi keşke...

2 saati aşkın süre sahnede kalan grup, Guns N' Roses ve Slash geleneği olarak Paradise City ile konseri tamamladı. Bitişin ardından seyiriciyi selamlayan elemanlar, daha sonra sahnenin farklı yerlerine dağılarak pena ve baget dağıtmaya başladı. Bir tane Slash, bir tane de Todd penasını kaptık diyelim biz de.

Sahneden ayrılık vakti geldiğinde ise Slash, kendine has üslubuyla bizi selamladı ve seneye yine görüşeceğimizi belirtti. Bu duyuruyu, birkaç gün önce çıktıkları Dubai konserinde de yapmıştı. Belki de bu yıl hazırlanan konser takvimi, sadece bu yılı değil, önümüzdeki yılı da kapsıyordur.

Sıradaki Türkiye konseri ne zaman?

Kulisten edindiğim bilgiye göre, orada yer alan bir listede, 13 Şubat ve Küçükçiftlik Park yazısı fazlasıyla dikkat çekiyormuş. Karşısında yazan isim de bir o kadar dikkat çekici, evet, Slash yazıyordu. Konser bitiminde "Seneye görüşelim" açıklamasına bir de bu tarih bilgisini eklediğimizde, önümüzdeki yıl yine Slash'le coşacağız gibi görünüyor. Umarız bir aksilik olmaz!

Arka kapı bekleyişi ve Slash'in yanımıza gelişi

Konser öncesi ve sonrasında, sürekli iletişim halinde olduğumuz arkadaşlarımız vardı. Slash Army UK'in yöneticisi Raj Kalsi ve Pozitif Müzik'ten Güneş Bey. İyi bir sohbet ortamı oluşturduk denilebilir, sağolsunlar bize yardımcı olmayı da ihmal etmediler. Ah bir de albüm kapaklarımız kaybolmasaydı (Neyse, açmayalım bu konuyu).

Konser sonrası arka kapıda biraz bekledikten sonra Slash göründü ve bize söylenen ilk şey "sakin olmamız" gerektiğiydi. Ancak bu pek de kolay görünmüyordu, zira konserde 2 metre ötemizde olması bile büyük heyecan kaynağıydı. Oysa şimdi, aramızda iki adım bile yoktu. 15 kişilik bir grup olarak, tek tek Slash'ten imzalar aldık, ufak sohbetler ettik. Gayet güler yüzlüydü. Giyimim ve taktığım şapkadan olsa gerek, bana "Bu adamı hatırlıyorum" dedi ilk olarak. Belki de onun için hazırladığımız videolardan dolayı böyle söyledi. Pek vakit olmadığı için söylemek istediğimiz milyonlarca şeyi söyleyemedik, ama bu davranışı bizi gerçekten çok çok mutlu etti.

#Sayfa#

Son olarak

Hala etkisindeyiz, evet. İnanılmaz bir konserdi. Fırsat bulduğum her anını, cep telefonlarımla kaydetmeyi de ihmal etmedim. Gözüm sürekli sahnedeydi, ama bir yandan da olabildiğince düzgün görüntüler elde etmeye çalıştım. Çünkü ben, gittiğim konserlerden sonra o görüntüleri en az 100-150 kez daha izleyerek konser anını tekrar tekrar yaşamaya çalışıyorum.

Konser öncesi, sırası ve sonrasının görüntülerinin yer aldığı yaklaşık 2 saatlik video.

Organizasyonla alakalı minik notlar:

Konser öncesinde Cinderella ve Skid Row gibi grupların da şarkıları çalındı.

Ön grup olarak sahne alan Malt'ın "Gol" şarkısı çok anlamlıydı. Daha evvel hiç dinlememiştim. Bir dinleyin derim, eğer hiç dinlemediyseniz.

Sabahın köründe, daha konsere saatler olmasına rağmen içip de ortalığı batıranlar oldu. Hoş görüntüler değildi.

Konser öncesinde iki kez kavganın eşiğine geldik. Hiç gerek yok böyle şeylere, yapmayalım!

Az evvel de bahsettim, konser sırasında yan taraftan gelen yemek kokuları hiç hoş değildi. Red Hot Chili Peppers'ta da mangal kokusu vardı tüm alanın üzerinde.

Yine az evvel bahsettiğim gibi, sahne önüne yerleştirilen iki kamera, sahne önünde olan bazı izleyicilerin görüş açısını engelliyordu ilk başta. Nedir yani bu? 240 lira gibi bir para ödeyip, saatlerce kuyruk bekledikten sonra artık konseri rahatlıkla izlemek istiyorsunuz, ama önünüze kameraları dayıyorlar. Kabul edilemez bir şey bu! Neyse ki yardımcı oldular ve kameraların konumları değiştirildi.

Mahmut Saral - Teknokulis : http://www.teknokulis.com