Yazarlar Ne Dedi?

Fenerbahçe'nin Young Boys'a elenerek Devler Ligi vizesi şansından olmasından sonra yerli medyada birçok yazar sarı-lacivertli takımın kötü görüntüsüne değindi. Maçın ardından köşe yazarlarının değerlendirmelerinde öne çıkan yorumlar şu şekilde oldu;

UĞUR MELEKE (MİLLİYET): İstek sorunu

( bir  buçuk Güiza ederindeki) Young Boys çapında bir takımın, (dersine istediği kadar iyi çalışsın, istediği kadar harika bir gün geçirsin) Kadıköy'den galibiyetle ve turla çıkmanın hayalini çok  fazla kurduğunu sanmıyorum. Bu gece de dünyada herkes Young Boys'un nasıl kazandığının değil, Fenerbahçe'nin nasıl kaybettiğinin cevabını arayacak. İki sözcükle özetlemek gerekirse, bir istek sorunu vardı Fenerbahçe'nin dün gece... Nedenini bilmek güç, ispatı da mümkün değil, ama gözüken çıplak gerçek bu.

HAKAN CAN (FANATİK): Sabır

Aykut Kocaman inandığı adamlarla, inandığı sistemi oynamadığı takdirde sancı bitmez. Önde Stoch, Dia ve Gökhan Ünal varken arkalarında Alex oynarsa, arkada hiç kimseye güven vermeyen Bekir oynarsa Sarı-Lacivertliler'in maç kazanması gerçekten zor. Fenerbahçe iyi futbol için sistemin oturmasını, sakatların dönmesini bekleyecek, kazanacak. Ağustos başında üzüntü olabilir, "panik" ise bir çuval inciri berbat edecektir. Enseyi karartmamak lazım.

RIDVAN DİLMEN (SABAH): Kültür oluşmalı

Kulübün profesyonellik anlayışı değişmeli. Acıma; acınacak hale düşersin. Aykut Kocaman, psikolojik olarak değişimi başlatmalı. Bunu yapacağını konuşmalarından biliyorum. Ama hazırlıksız yakalandı. Gökhan Gönül yok, Özer, Caner, Lugano yok. Bu yüzden bazı operasyonları yapamadı. Fenerbahçe'de kültür değişmeli. Aykut Hoca'yı eleştirmem için 5- 6 hafta sonra aynı tabloyu görmem lazım.

MEHMET DEMİRKOL (MİLLİYET): En kötü Fenerbahçe

Fenerbahçe'nin son 5 yılda Kadıköy'de oynadığı en kötü futbolun bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun oyuncu kalitesiyle forvet ya da savunmadaki eksiklikle alakası yok. Kondisyon, taktik ve kendine güven açısından yerlerde sürünen bu performansın, açıklamasını bulmakta zorluk çekiyorum.

ERMAN TOROĞLU (HÜRRİYET): La Fontaine'den masallar

F.Bahçe yöneticileri de, teknik direktörleri de La Fontaine'den masallar anlatıyorlar... Aziz Yıldırım, Türk futbolunun yayınları, İkinci Ligi, Basketbol Ligi'ni idare etmeye kalkıyor ama Fenerbahçe Futbol Takımı'nı idare edemiyor. Maç başladığı gibi bitse yani, 0-0 Fenerbahçe turu geçecek. Young Boys, çok koşan, yardımlaşan, çabuk oynayan ama acemi bir takım. Fenerbahçe, buna elendi. Neden? Young Boys'a karşı Fenerbahçe, İhtiyar Boys gibi oynuyor. Çok ağır...

ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH): Stoch her şeyi alt üst etti

İlk maçtaki skor tamamen tesadüf olsa da bilinen bir gerçek. Bu durumda Aykut Kocaman'ın mutlaka değişik bir kadro düşünmesi gerekirdi. Ama o yine Gökhan Ünal ile Alex'i bir arada sahaya sürdü. Alex'in ayakta duracak hali yok. Üstelik Gökhan gibi bir santrforun yapısı Alex'i biraz rahatlatacak gibi değil. Dün ilk defa oynayan Dia tabi ki hazır değil ve arkadaşlarını tanımıyor. Ama Fenerbahçe'ye bu sezon faydalı olacağı görüşündeyim.

SELÇUK YULA (FOTOMAÇ): Soru çok açık

Ben de çok şaşkınım. Şu iki maçta seyrettiğim Fener'de ";İşler nasıl düzelir?"; diyenlerdenim. Young Boys takımıyla aramızda dağlar kadar fark olmasına rağmen bizden teknik, taktik, bireysel, fizik kondisyon olarak çok üstün göründüler. Liglerinde sadece iki puanı olan bu takım mı çok iyi, yoksa biz mi çok kötüyüz. İşte bu sorunun yanıtını vermek gerekir.

ZEKİ ÇOL (ZAMAN): Fener erken söndü

Kötü de değil, sapır sapır dökülen bir Fenerbahçe izledik dün. Rakibe baskı uygulaması, oyunu karşı saha yıkması, kanat bindirmeleri yapması, dış şut atması gereken Fenerbahçe, bırakın bunları gerçekleştirmeyi, bir de atak yedikçe geriye dönemez hale geldi. Fenerbahçe'nin takım bütünlüğünün olmaması tabii ki en büyük handikabıydı. Oyunun boyu kısaltılamayınca zaten yetersiz kalan takım savunmasında çok önemli zaaflar yaşandı. Stoch, savunmaya destek veremedi.

ALAATTİN METİN (AKŞAM): Aragones döneminden daha kötü olmuş

Kendi evinde oynayan, cehennem denilen stadında, Fenerbahçe süt dökmüş kedi.. İlk yarıda pozisyonu yok.. Young Boys'un ise çuvalla... İkinci yarı sahada yırtınan Gökhan Gönül'e baktım.. Bir de Aykut Kocaman'a; Niye ilk on birde oynamaz! Bu takımın ne gücü var ne de kuvveti.. Aragones döneminden daha kötü olmuşlar...

ZİYA ŞENGÜL (STAR): Bu nasıl Fener A-Zİ-ZİM!

Fenerbahçe kendi sahasında, kendi seyircisinin önünde... 2-2'nin avantajıyla çıktığı maçta alınan sonuç, koskoca bir fiyaskodur AZİZİM! Fener'in takım oyunuyla uzaktan yakından ilgisi yok... Savunma yapmasını bilmiyor. Adam paylaşımında sınıfta kalıyor. Orta saha, İsmail Dümbüllü'nün Direklerarası'ndaki sahnesi gibi. Bundan sonra transfer yapılsa ne olur, yapılmasa ne olur?

SELİM SOYDAN (VATAN): Turşusunu kurun

Bu sözüm yönetime.. 16 Mayıs'tan beri tam 80 gündür bir golcü alamadılar.. Sonuçta da Marsilyalı Niang'ı getirecekler herhalde.. Niang öyle bilinmeyen bir topçu değil ki, haziran ayında niye transfer edilmedi, Young Boys maçına niye yetiştirilmedi? Anlamanın imkanı yok.. Hadi büyük transfer yapacak kudretiniz yok, bari şu Young Boys'daki Bienvenu gibi bir adamı bulun.. Takım atağa kalkarken çok top kaptırıyor.. Yani bırakın kontrayı, atağa bile çıkamıyor.. Çünkü Bekir ve Bilica topla çıkmayı bilmiyor..

NECATİ BİLGİÇ (FOTOMAÇ): Bravo (!) Aziz bey

Suçlularışöyle sıralamak lazım: Önce başkan Aziz Yıldırım geliyor. Geçen sene devre arasından bu yana vaaddetiği yırtıcı bir santraforu hala takıma alamayan Aziz Yıldırım, dünkü maçta da Fenerbahçe'nin zayıf rakibi karşısında etkisiz kalmasına ve elenmesine birinci derecede rol oynadı. Nitekim Young Boys'ın yırtıcı santraforu attığı tek golle sonucu ve turu getirmeye yetti. İkinci sorumlu Aykut Kocaman'dı. Atalarımız ";bugünkü tavuk, yarınki kazdan iyidir"; der. Kocaman ilk maçın verdiği rehavetle ve o sonuca güvenerek, dün gece oynayabilecek durumda olan Gökhan Gönül'ü diğer maçlara saklayarak, ilk 11'e almadı.

TAYFUN BAYINDIR (VATAN): Binbir gece masalları

Üzülerek söylemeliyim ki, 'kocaman' umutlar beklediğim Aykut hoca ilk ve en büyük sınavında başarısız oldu. Bunun ölçüsü hayâl kırıklığı seviyesine bile ulaştı. En çok aksadığı yerin, Gökhan Gönül'ün bir türlü doldurulamayan bölgesi olduğunda bırakın teknik bilgiye sahip insanları, sokaktakiler bile hemfikirdi. O zaman bir devre takır takır oynayan Gökhan Gönül'süz maça başlamak hangi akla hizmettir? "Eksiğiz, Lugano yok, Topuz sakat, golcümüz henüz transfer olmadı" mazeretlerini lütfen kimse ortaya sunmasın.