Galatasaray Spor Kulübü eski başkanı
Ünal Aysal,
Adnan Polat'ın dün düzenlediği basın toplantısının ardından bugün bir açıklama yaptı. Aysal, eski başkanların kendisinin kurduğu takımdaki futbolcuları satarak parasını yediklerini iddia etti.
Aysal'ın açıklaması;
Adnan Polat'ın kirpiği bile oynamadan sarfettiği gerçek dışı beyanları üzülerek takip ettim. Konuşmasında pek çok hilaf-ı hakikat vardı ama ben matematiğe inanan biri olarak, bütün resmi kayıtlarda yer alan rakamlara göre 2 ana yanlışının altını özellikle çizmek istiyorum.
1-) Adnan Polat yönetimi, görevi bana 328 milyon dolar borçla devretmişti. Adnan Polat, herkesin gözünün içine baka baka "görevi 118 milyon dolar borç-alacak farkı ile devrettim" dedi. Halbuki izan sahibi bir insan "118 milyon dolar borç-alacak farkı ile devraldığım kulübü; yeni stadın 10 yıllık isim hakkını, 3 yıllık loca ve 1 yıllık koltuk gelirlerini de peşinen tahsil edip harcadıktan sonra 328 milyon dolar borç-alacak farkı ile devrettim" demeliydi.. Çünkü resmi rakamlardaki gerçek budur.. Onun çok iyi anlayacağı bakkal hesabıyla bile birkaç yüz milyon dolarlık bir hesap hatası yaptığı ortadadır
2-) Adnan Polat, 2011-2014 arasında, yani benim dönemimde Galatasaray'ın 1 milyar dolar harcadığını öne sürme gafletinde de bulundu. Resmi raporlarla kesindir ki, ben kulübü 328 milyon dolar borçla aldım, 348 milyon dolar borçla teslim ettim.. Üstelik bu döneme 2 büyük yatırımı da sığdırarak.
Kalamış tesislerini yaparak ve Taçspor'u satın alarak. Onun dönemindeki çöp olmuş lig 8'incisi kadroyu tamamen yenileyip 130 milyon €'luk iddialı bir takım kurduk, avrupa ve türkiye'de hem yeniden firma olduk hem de başarılar kazandık. Benden sonrakiler bu müstesna kadrodaki yıldızları satarak onun parasını yediler.
Adnan Polat'ın ibrasızlığının affedilmesi konusunda gelince; hiç bir Galatasaray başkanı genel kurul kararını değiştiremez. Bunu ancak yine genel kurul yapabilir. Buna rağmen sayın Polat'a bu konuda genel kurul nezdinde yardım teklif ettim, kendisi bunu kabul etmedi. Şimdi kendine suni mağduriyet yaratma arayışının sebebi çok açıktır: kendi beceriksizliklerini bu yolla örtmeye çalışmak. En çok da Adnan Polat'ın "Galatasaray'da kalite düştü" şeklindeki serzenişi, beni acı acı güldürdü.
Adnan Polat'ın söylediği rakamlardaki garabeti gördükten sonra, G.saray'da hangi başkan sayesinde kalitenin gerilediği herkes tarafından kolayca anlaşılacaktır. Adnan polat, dua etmelidir ki benden sonra gelen başkanların bana uyguladığı itibarsızlaştırma modelini kendisine karşı sergilemeyi aklıma bile getirmedim. Sırf Galatasaray zarar görmesin" diye.. o dönem yaptıkları icraatlardaki tuhaflıkları başkası olsa kamuoyuna tefrika eder, adnan polat da kendine şu an konuşacak bir kürsü bile bulamazdı.. Hal böyleyken hala suçu bana atma çabaları, cahil cesaretinden öte bir durum değildir"
Sizin düşünceleriniz neler ?