Trabzonspor'un kalesini koruduğu son 5 maçta hiç gol yemeyen tecrübeli file bekçisi Tolga Zengin, geçmişte çok acımasız bir şekilde eleştirildiğini söledi.
TAM Saha Dergisi'ne verdiği röportajda açıklamalarda bulunan Tolga, "İnsanların kafasından bazı şeyleri çıkaramazsın. Zaten sen ne yaparsan yap, herkese kendini beğendiremezsin. Bana şans geldiğinde çıktım, elimden geleni yaptım. Yani görevim topu tutmaktı ve bende onu yaptım" dedi. Beşiktaş kalecisi Rüştü Rençber'in kendisini veliahtı olarak ilan etmesiyle ilgili olarak da görüşlerini açıklayan Tolga, şöyle konuştu:
"RÜŞTÜ RENÇBER'İN SÖYLEMESİ GURUR VERİCİ"
"Her şeyden önce Rüştü abinin benim için böyle şeyler söylemesi onur ve gurur verici. Ama tabii ki önemli olan insanın çalışıp kendini geliştirmesi. Bu 4 yıllık süreçte ciddi bir sakatlık geçirdim. Aslında oynadığım ve performansımın iyi olduğu dönemler de vardı. Ancak bazı dönemlerdeki kaleci tercihlerinden dolayı kenarda beklediğim bir dönem oldu. Sonrasında küçük bir sakatlık daha geçirdim. Gerçi o sakatlık beni çok fazla etkilemedi ancak o sırada Onur oynamaya başladı ve gerçekten de iyi bir performans gösterince doğal olarak ben yedek beklemeye başladım. "
"ŞEHRİN TrabzonLU OYUNCULARA KARŞI BİR TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VAR"
Trabzon'da şehrin kendi oyuncularına karşı bir tahammülsüzlüğü olduğunu da belirten Tolga, bu konhuda şöyle dedi:
"Fakat bunu şehrin tümüne de mal etmemek gerekiyor. Bu tepkiler belli kesimlerden geliyor. Ama açık söylemek gerekirse bu tepkiler geçmişte daha fazlaydı. Artık hem sayımız fazla değil, hem de taraftar biraz daha bilinçlendi bu konuda. 5-6 maç öncesine dönüp baktığınızda, takımda Trabzonlu oyuncu oynamıyordu. Alt yapıdan gelen oyuncu yoktu. Aslında taraftarı da anlamak gerekiyor. Bu şehrin çocuğu olduğumuz için bize nazları daha fazla geçiyor. Olumsuz sonuçlardan çok daha fazla etkileniyoruz. Çünkü biz bu şehrin evladıyız. Evet, bir futbolcunun kariyerini nerede sürdüreceği belli olmaz, bugün burada, yarın başka bir yerde olabilirsiniz. Ancak sonuçta dönüp dolaşıp yaşayacağımız yer Trabzon ve bu da altyapıdan yetişen oyuncuların duygusallığını artırıyor. "
"YABANCI OYUNCULARIN KREDİSİ ÇOK FAZLA"
Türk kalecilere daha fazla şans verilmesi gerektiğini de ifade eden Tolga, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her zaman bu görüşü savunuyorum. Üstelik bu olumsuzluk sadece kaleciler için değil bütün yabancı oyuncular için geçerli. Yabancı transferinde belli bir kalite standardı yok. Premier Lig'e bakıyorsunuz, orada forma giyecek yabancılara millî takımlarında belli bir sayının üzerinde oynama şartı koşuyorlar. Bence o ligin kalitesini artıran önemli kıstaslardan birisi bu. Türkiye'ye gelen yabancıların da buradaki oyuncudan daha iyi olması gerekir. Türk oyuncusunun Avrupa'ya gidişinde bin dereden su getiriliyor ama bizim ülkemize adı sanı belli olmayan yabancı oyuncular gelebiliyor. Kazandıkları parada gözümüz yok ama burada kenarda bekleyen genç oyunculara yazık oluyor. Genç Türk kaleciler, son dönemde kendilerine şans verildiği zaman neler başarabileceklerini gösterdi. Trabzonspor'da Onur, Beşiktaş'ta Cenk, Fenerbahçe'de Mert, Galatasaray'da Ufuk çok iyi kaleciler. Türk kalecilere karşı daha sabırlı olmamız gerekiyor. Ülkemize çok iyi kalecilerin yanında gerçekten kötü yabancı kaleciler de geliyor. Üstelik kredileri o kadar yüksek ki, 5-6 maç kötü oynamadan yedek kalmaları söz konusu olmuyor. "
"TONY'NİN ARKASINDA DURACAĞIMIZA BİRBİRİMİZİN ARKASINDA DURMAYI TERCİH EDERİZ"
Takım arkadaşı kaleci Onur'un pırlanta gibi bir insan olduğunu da belirterek şöyle konuştu:
"Onur'la biz her şeyden önce abi-kardeş gibiyiz . Mümkün olduğu kadar birlikte dertleşiriz. Her konuda ona yardımcı olmaya çalışırım. Pırlanta gibi çocuk. Kaleciliğini zaten konuşmamıza gerek yok. Biz her zaman burada oynaması gereken kişinin Türk olması gerektiğini söyledik. Yabancı kaleci olacağına Türk kaleci olsun. Onur veya ben Tony'nin arkasında duracağımıza birbirimizin arkasında durmayı tercih ederiz. Allah'a her zaman şu şekilde dua ederim, 'Kimsenin sakatlığından bana fayda sağlama. ' Önemli olan senin iyi olman. Sen iyi olduktan sonra değerin elbette anlaşılır. "
"GALATASARAY MAÇI DİYE BİR ŞEY YOK ARTIK"
Geçmişte oynadığı ilk Galatasaray maçında yaşadığı talihsizlikleri unuttuğunu da vurgulayan Tolga, "Bu sezon Galatasaray maçına çıkarken çok farklı şeyler hissetmedim, çünkü geçmiş geçmişte kalmıştır. İlk oynadığım Galatasaray maçı benim için hakikaten kötü geçmişti ama dünyanın sonu değildi. Her kaleci gol yer. İki Galatasaray maçı değil de iki kötü maç olarak düşünmek lâzım. Takımın şampiyonluk yarışında en zorlu virajlara girdiği bir dönemde kaleyi devraldım. Ama benim görevim kaleye gelecek olan topu tutmak. Bu görev sezonun ilk maçı da olsa, şampiyonluk maçı da olsa değişmiyor. Bazı şeyleri çok fazla büyütmemek lâzım. Önemli olan sahaya çıkıp işini en iyi şekilde yapabilmek" dedi.
"İNSANLARIN FİKİRLERİNİ DEĞİŞTİRMEK ZOR"
"Onur'un sakatlanmasından sonra bir çok Trabzonsporlunun, "Eyvah şampiyonluk gitti" dediğini biliyoruz. Bu atmosferi hissetmek senin motivasyonun üzerinde nasıl etkiler yaptı?" şeklindeki soruya ise Tolga, şöyle cevap verdi:
"Böyle bir atmosferin oğması hakikaten hoş değil. Ancak insanların kafasından bazı şeyleri çıkaramazsın. Zaten sen ne yaparsan yap, herkese kendini beğendiremezsin. Seni beğenen insanlar vardır, beğenmeyen insanlar vardır. Camiamızda maalesef önyargılı insanlar var, ancak önemli olan insanın kendi performansından memnun olması. Önemli olan kendi performansını en yukarıda tutabilmek. Ben en iyi zamanımda bile acımasızca eleştirilere maruz kaldım. Önemli olan kendini mutlu edebilmek, ondan sonra zaten insanları mutlu edebilirsin. Ben hep böyle düşündüm. İnsanların söyledikleri şeyler tabii ki üzücü ancak fikirlerini değiştiremiyorsun. "
"İÇİNE KAPANIK BİRİSİYİM"
Tolga, içine kapanık olduğunu da belirterek, "Bazen yabancı kalecilere bakıyorum, keşke ben de onlar kadar rahat olabilsem diyorum, ama olamıyorum. Bu benim yapımla da alâkalı tabii. Maç içinde biraz daha rahat olmak lâzım ama benim yapım biraz daha duyarlı. Zaten kaleciler her zaman yalnız adamlardır. Kalecilerin arkasında hatalarını kapatacak kimse yok, sanırım biraz da bu yüzden yalnızlar" dedi.
"BAŞARIDA ŞENOL GÜNEŞ'İN PAYI ÇOK BÜYÜK"
Tecrübeli file bekçisi, takımın bu sezon yakaladığı başarıda Şenol Güneş'in payının çok fazla olduğunu da belirterek şunlyarı söyledri:
"Oyuncular da hocalarına güvendi ve takım havası yakaladık. Başarılar sonra geliyor zaten. Bu takımın çok kötü dönemlerini gördük biz. Trabzonspor'a yakışmayan dönemler gördük. Hakikaten çok sıkıntılı dönemlerdi. O günleri gördükten sonra tabii ki insana mutluluk veriyor Trabzonspor'un bugünkü durumu. Tepkilerden dolayı Trabzon'a gelemediğimiz günler oluyordu. Bu sene iyi futbol oynuyoruz ve inşallah sonunu da iyi getiririz. Umut her şeyden önce bu takıma çok faydalı bir oyuncu. Önde rakip takımın oyun kurmasını engelliyor. Umut'un bir istikrarı var. Her sene 12-15 arasında gol atıyor. Bu ciddi bir rakam. Bazen elinden geleni yapıyor ancak olmayınca olmuyor. Umut iyi bir golcü ve iyi bir futbolcu. Önemli olan Trabzonspor'un başarısıdır. Umut ya da Burak, golü kimin attığı çok da önemli değil. "
"ŞAMPİYON OLURSAK ŞEHRİN KADERİ DEĞİŞİR"
Takımın şampiyon olması durumunda şehrin kaderinin değişebileceğini de ifade eden Tolga, "Kesinlikle önce insanlar rahatlar. 28 senenin tahammülsüzlüğü ortadan kalkar. Bir maç kazanıldığında bile Trabzon'da çok şey değişiyor. Şampiyonlukta nasıl bir değişim yaşanacağını anlamak için bu bile yeterli bir gösterge. Şampiyonluk durumunda belki de bu şehrin kaderi değişir. Şu anki en büyük hedefim Trabzonspor'un şampiyonluğu. Başka bir hedef düşünemiyorum" dedi.
Tolga, beğendiği kalecileri ise, "Yerli kaleci olarak tabii ki Rüştü abi ve Volkan, genç kalecilerden de Onur ve Cenk çok iyi. Yabancı olarak da Van Der Sar ve Peter Cech'i beğeniyorum" diye sıraladı.
YES - Trabzon
Son Dakika › Spor › Trabzonspor Kalecisi Tolga Zengin Son 5 Maçta Golyemedi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?