Totem spor yazarı Ali Ece'nin de yorumcusu olduğu, Kanaltürk'te yayınlanan 'Lig Gecesi' programına katılan Arıboğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Kurumsallaşma
Sporu yönetmek ayrı bir uzmanlık alanı. Spor kendine özgü kuralları olan bir alan. Onun endüstrileşmesinden bahsediyoruz. Bu yüzden yönetimi zor. Kulüpler, şirket mantığı ile yönetilmesi gereken yapılardır. Bu iki yapının birleştirilmesi gerekiyor. Galatasaray ile ilgili kurumsallaşmadan değil, yeniden yapılanmadan bahsedebiliriz. Galatasaray Türkiye'nin en eski kurumlarından ve kurum olarak her hangi bir sorunu yok. Bu çalışma, başkanımız Ünal Aysal dönemiyle başladı. Ben de başkan ve yöneticilerden sonraki en yetkili kişiyim.
Fatih Terim'in gidişi ve federasyonun tutumu
Teknik direktörümüz Mancini'ye Fatih Terim'in neden ayrıldığını açıkladık. Türkiye Futbol Federasyonu'nun hocamıza bir ilgisi oldu ve hocamız da bu ilgiyi olumlu karşılık verdi. Sosyal olarak da bizim olumsuz cevap vermemiz mümkün değildi.
Kaotik bir ortamdı. Oluşan olumsuz havayı normale döndürme çalışmalarım oldu. Başarılı olduğum noktalar da oldu. Terim ile hiçbir sorunumuz yok. Herkes arzu ettiği yerde. Fatih hocanın da şu an milli takımda mutlu olduğuna inanıyorum.
Galatasaray ile Türkiye Futbol Federasyonu arasındaki sorunun kişisel olduğunu düşünmüyorum. Federasyon, Terim için teklifini daha önce yapmalıydı. Bir tercih durumu olacaktı. Keşke sezon başlamadan teklif yapsalardı.
Galatasaray ile federasyon arasındaki anlaşmazlık, 2 yıl önce kazanılan şampiyonlukta kupanın verilmek istenmemesi ile başladı. Geçen sezon teknik direktörümüz maçların 3'te 1'ini yönetemedi. Biz Galatasaray olarak uluslar arası ve rekabete açık bir kulübüz. Yabancı kuralı teşhisini doğru koyduktan sonra milli takım iyi noktalara getirirken, milli takımın da içinde bulunduğu kulüpler yerelleştirilmemeli.
Mahkeme ve federasyona Avrupa Birliği pasaportu olan oyuncuların yerli statüsünde oynamasıyla ilgili başvurumuz var. Oradan olumu sonuç bekliyoruz. Süreç gecikiyor ama Spor Hukuku bu yüzden önemlidir. Bildiğim kadarıyla mahkeme, Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan bir yorum bekliyor. Bu yüzden mahkemeden olumlu bir sonuç bekliyoruz. Bu konu net bir konu. İnşallah sezon sonuna kadar sonuçlanmış olur.
Şampiyonlar Ligi yayın geliri
Şampiyonlar Ligi'ndeki gelirin düşmesi, her ülke için ayrı ayrı uygulanan 'market pool' sisteminden kaynaklanıyor. Geçmiş dönemlerde bu gelirin iki misli gelir elde ediliyordu.. UEFA ile yapılan ihale düşük bedelle gerçekleştiği için gelirlerde azalma var.Biz yetkililere gelirlerin bu kadar düşeceği bir ortam değil, bu gelirlerin eskisi gibi olması gereken bir ortam istediğimizi anlattık.
Türkiye'deki yayın ihalesi
Türkiye'de yayıncı kuruluşla mevcut bir anlaşma var. Bitimine de 1 yıl var. Federasyonun uzatma kararı gündemde. Bizim sıkıntımız, federasyonnun kulüplerin hakkını kulüpler adına pazarlıyor olması. Yabancı uygulamasında da keyfi uygulamalar var şikayet ettiğimiz. Türkiye Futbol Federasyonu'nun ilk 6 takım için belirlediği başarı primleri var. Federasyonun, Kulüpler Birliği'nden onay almadan bu primden kesinti yapması söz konusu değil. Biz geçen yıl 5 milyon TL eksik prim aldık. İlk 6 için ayrılan 18 milyon TL'yi federasyon genel havuza devretmiş. Bu kriterlerin dağıtımında keyfi uygulamalar yapılmaması gerekiyor. Bu konu Galatasaray olarak federasyon ile anlaşamadığımız bir konu. Hukuki girişimlerde bulunacağız.
Drogba'nın sözleşmesi
Drogba ile ilgili bir sorunumuz yok. Kişiliği ve sporculuğuyla çok önemli bir isim. Bize de katkısı büyük. Kendisiyle devam etmek istiyoruz. 1 yıl mı olur, 2 yıl mı olur bunu konuşuyoruz. Futboldan sonraki dönemde de bizimle olmasını umuyorum. Saha dışında neler olur bilemiyoruz. Hem Drogba hem de Sneijder saha içinde ve saha dışında bize büyük katkılar sağlıyor. Sneijder'e devre arasında 25 milyon euro teklif etseler dahi sezon sonuna kadar satma düşüncemiz yok.
Tarık Çamdal konusu
Bu konu çok fazla speküle ediliyor. Biz Eskişehirspor'la dost kulübüz. Mesut başkan da hem benim şahsen hem de kulüp olarak iyi ilişkilerde olduğumuz biri. Kendisiyle sürekli görüşüyoruz. Tarık teknik direktörümüz Mancini'nin arzu ettiği oyunculardan. Ancak biz Tarık'la ön protokol imzalamadık.
Futbol ortamında bir çok konuyu bir çok kişi speküle edebiliyor. Tarık transferi henüz bizim gündemimizde yokken dedikodusu çıktı. Mancini'nin olumlu fikri çıkınca Mesut başkanı aradım ve Tarık'ın durumunu sordum. Eskişehirspor'un müsadesi olmadan bir hamle yapmayız. Biz tüm transferlerimizde oyuncudan önce kulüple görüşürüz. Uluslar arası düzeyde de böyle yaptık. Etik detaylara çok dikkat ediyoruz. Mesela Sneijder transferinde oyuncuyla görüşmeden önce başkan Moratti'den randevu aldım ve görüşme yaptım. Moratti'ye şunu söyledim: 'Biz Sneijder'in sizden ayrılmak istediğini duyuyoruz. Böyle bir şey varsa randevuyu siz ayarlayın oyuncuyla görüşmek istiyoruz.' Bu görüşme sonrasında Moratti çok memnun oldu ve Sneijder'le görüşmemize izin verdi.
Muslera
Biz Muslera ile geçen hafta sözleşme uzatma konusunda prensip anlaşmasına vardık. KAP'a bildirdikten sonra detaylarını açıklayacağız. Bu konu yazın tekrar gündeme gelirse konuşuruz.
Kulübün mali, sportif ve idari yapılanmasını 5 yıllık plan üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Gelirlerinizi gözetmeniz gerekiyor. Hem başarı üzerinden gelen hem de sporcu satışından gelen. Birinden vazgeçerseniz dengeyi kaybedersiniz. Her oyuncu satılabilir. Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig'deki başarınızı etkilemeden gereken yapılmalıdır. Bir tarafı düşünerek hamle yaparsanız hem sportif başarıyı ihmal edersniz hem de oyuncuyu kaybedersiniz.
Dany, Riera ve Amrabat konusu
Dany henüz kiralanmadı. Karabükspor oyuncuyla görüşmek için izin aldı. Henüz netleşen bir şey yok. Riera ve Amrabat'la ilgili de herhangi bir gelişme yok.
Transfer planı
Hem Türk hem de yabancı oyuncularla ilgili bir değerlendirmemiz daha olacak. Bu yönetim kurulu düzeyinde olacak. Transfer hamlelerini yönetim kurulu kararı ile yapıyoruz. Teknik direktörümüzün raporu bize yol gösteren en önemli unsur oluyor.
Bizim iyi bir kadromuz var. Yükselen bir grafiğimiz var. Bu takımın ihtiyacı olan yerlere nokta atışı transfer yapmak istiyoruz. 2-3 tane olabilir ama rakam vazgeçilmez değil, değişebilir. Biz hamlelerimizi yabancı kuralının değişeceğini göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu'nun yabancı sorununa bu kadar uzun süre kayıtsız kalacağını düşünmüyoruz. Yabancı oyuncu transferi gibi konuları günlük düşünmemek lazım. Ülke çıkarı için de stratejik düşünmek gerekiyor. Yerli oyuncuların oynaması ülke çıkarı mıdır, değil midir onu iyi düşünmek gerekiyor.
Hakan Çalhanoğlu, Alex Telles, Rhodolfo, Serdar Aziz
Hakan Çalhanoğlu ile yakından ilgileniyoruz ama dengeli hareket ediyoruz. Yönetim kurulumuzun onayı ve şartların uygun olması gerekiyor. Mali disipline dikkat ediyoruz. Hakan'ın Galatasaray ile ilgili yaklaşımı bizi mutlu etti. Aynı ilgi Telles'te de var. Kulübü de onun mesajını almıştır inşallah. Rhodolfo ile ilgili bir yorum yapmak istemiyorum. Serdar Aziz'e bir ilgimiz söz konusu ama Bursaspor bırakmak istemiyor. O konuda bir gelişme yok.
Bruma
Bizim hamlelerimizin hiç biri tesadüf değil. Sneijder ve Drogba da değildi. Bruma'nın transferi de stratejiktir. Hem yabancı hem de yerli oyuncularda geleceğe yatırım yapmak gerekiyor. Bruma bizim yabancı oyuncu kontenjanında geleceğe yatırım yaptığımız bir oyuncu. Kendisinden çok memnunuz. Fizik durumunu da mutlaka geliştirecektir.
Antalya'daki turnuva
Orada yayınla ilgili bir sorun var. Katılmayabiliriz. O halledilirse katılırız. Bizim yayın anlaşmamız var çünkü.
Şampiyonlar Ligi kura çekimleri
Ben kura çekiminden bir gün sonra yaptığım açıklamada söyledim. Bugün için Chelsea'yi arzu ediyoruz ama umarım bu aylardaki Chelsea olur. Bu eşleşmede maç tarihindeki Galatasaray ve Chelsea'ye bakmak lazım. Chelsea bizim arzu ettiğimiz takımlardan bir tanesiydi. Ben kuralardan önce takım söylemekten hoşlanmayan birisiyim. Birçok öngörü oluyor. Bizler de kuralardan önce kendi aramızda tahminlerimizi konuşuyoruz, bahisler yapıyoruz, kuralar çekiyoruz. Kendi aramızdaki kurada Ben Chelsea'yi yazmıştım. Başkan da Chelsea'yi yazmıştı. Eşlerimizin kendi arasındaki düşüncesi ise Paris Saint Germain'in gelmesiydi.
Çatı meselesi
Devletle küslük olmaz. Türk Telekom Arena bizim stadyumumuz. Bu tarz görkemli stadyumların bebeklik dönemlerinde böyle sorunlar oluyor. Çim, ısınma, direnaj gibi sorunları sırayla yaşıyoruz. Çatıyla ilgili bölümü de spekülasyon haline getirmemek lazım. Stad yapılmadan önce hazırlanan projelerde farklı farklı maddeler varmış. Bu maddeleri kabul yada reddetmek suni olur. Çatının kapanmasıyla ilgili keyfi bir tutumumuz yok. Fiziki şartlardan dolayı sorunlar vardı ilk yıllarda. Hemen paldır küldür yapmak mümkün değil. Uzmanların yaptığı yorum bu. Çatının açık haliyle bile zemin sorunu yaşıyoruz. Birçok sorunu aşsak da havalandırma sorunu nedeniyle özel vantilatörler, ışık sorunu nedeniyle özel ışıklandırmalar kullanıyoruz. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile görüşüp bir çözüm buluruz. Bu stad Galatasaray'ındır. Hukuki süreçler yaşanabilir ve gereğini yaparız ama sonu çözümdür. Gerekli çözümü buluruz. Çatısının tamamen kapatılma durumunun olduğu stadlarda zemin dışarı çıkacak şekilde yapılmış durumda. Kapalı spor salonu konusunda ise bir düşüncemiz mevcut ama henüz proje yok. Proje olmamasına rağmen bu salonu yapmamız gerekiyor.
Florya'nın patronu kim?
Florya ile ilgili her organizasyonda olabilecek sorunları yaşadık. Çünkü sezon içinde yaşanan teknik direktör değişikliği, onun adaptasyon süreci, takımı tanıması zaman alan şeyler. Bu da bizde 2 ay sürdü ve süreci başarıyla atlattık. Yeni bir antrenörden dolayı benim Florya ile ilgilenmem gerekti geçici olarak. Farklı bir yapı değil bu. O dönem Florya'ya fazla zaman harcamam böyle spekülasyonlar yarattı. Kulüpte bana bağlı 6 direktörlük var ve biri de futbol direktörlüğü. Böyle bir dönemde haketmediğimiz linç ortamıyla karşılaştık. Zor günler geçirdik. Başkanın ve yönetimin gayreti, camianın gücü bu süreyi kısalttı.
Ujfalusi'nin görev tanımı
Ujfalusi önemli bir figür. Takıma dışarıdan kaptanlık yapacak. Mancini'ye bağlı olarak direktörlük yapacak. Görevine 1 Ocak'ta başlayacak. Futbolu yeni bırakmasına rağmen takımı tanımasından ve tecrübesinden faydalanacağız. Ona güveniyoruz. İnşallah sezon sonunda oturup, tekrar görüşür ve yeni planlar belirleriz.
3 Temmuz süreci
Sıkıntılı günlerdi. Federasyon yönetmek kolay değildir. O konuda yapılan soruşturma Avrupa'da yapılan en geniş soruşturmalardan biriydi. Ben hukukçu değilim. Ben adı geçen kulüplerle ilgili ne suçlu dedim ne de suçludeğil dedim. O dönemin şartlarında durumu en iyi şekilde yönettiğimi düşünüyorum. Lütfi Arıboğan olarak adı geçen kişilere hiçbir olumsuz davranışta bulunmadım. O dönem toz duman bir dönemdi. Etik dışı davranışlar oldu. Sabır ve anlayışla karşıladım insanların davranışlarını. Sonra benim de tepkim oldu. Yorum yapmamama rağmen, tekrar tekrar bu konuyla ilgili her yorumda benim adımın geçmesini ve federasyona tepki gösterilmesini doğru bulmadım. Türkiye'de ne Musa'ya ne de İsa'ya yaranamazsınız. O dönemde biz Türkiye Futbol Federasyonu olarak kulüplerden fazla bilgiye sahip değildik ve bunu onlara anlatmaya çalışıyorduk. Federasyon olarak nötr ve objektif olmak gerekiyor. Bu dönemde adı geçen geçmeyen tüm kulüpler federasyon ziyareti yapıyordu. Biz de onları dinleyip objektifliğimizi korumak adına yorum yapmıyorduk. Zor bir dönemdi, bize yakışır şekilde geçtiğimizi düşünüyorum. Umarım Türk futbolu böyle bir dönemi bir daha yaşamaz.
Son Dakika › Spor › Telekom Arena Galatasaray'ın' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?