Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Ünal Karaman'la yolların neden ayrıldığını açıkladı

Ağaoğlu'nun açıklaması şöyle:

'Tüm olumsuzlukların sorumlusu benim demiştim"

"Hocayla alakayla ilgili olarak kaybettiğimiz veya puan kaybettiğimiz maçların ardından 'Kulüpte oluşan her türlü olumsuzluğun sorumlusu benim diye açıklamam olmuştu. Eleştirileceksem ben eleştirilicem. Hocamızın, oyuncularımızın ve yönetimimiz üzerinde baskı oluşturulmasın. Yanlış taktiğin de, pas hatasının da, yönetimsel yanlışın da sorumlusu benim' demiştim.

"Benim öz eleştirimi hoca üzerine alındı"

Konya maçından sonra ise son haftalardaki futboldan, geriye yaslanan ve bu baskıyı kıramayan, göze hoş gelmeyen futbol ortaya koyan takımın Trabzonspor'un yapısına uygun olmadığını, taraftarın da mutlu olmadığını ifade ettim. Kötü futbolun sorumlusu benim. Hocanın yaptığı hatanın sorumlusu da benim. Ben orada kendimi eleştiriyordum ve buna çözüm bulacak kişi de kulübün başkanı. Ama anladığım kadarıyla sayın hocamız bu eleştiriyi kendi üzerine almış. Kayseri maçından sonra yaptığı açıklamada da 'Elbette üzerime alıyorum. Başkan kimliğinden çok taraftar kimliğine giren sözleri var" dedi. "Beni yemeye çalışanların boğazına takılırım gibi ifadeler kullandı hocamız. Duygusal olup bu tip şeylerin içine girebiliyor. Dolayısıyla dün akşamüstü yaptığımız görüşmede kendisi de bunu ifade etti. Benim sözlerim kendisini hedef almamıştı. Gelmiş olduğumuz noktada ayrılmayı kafasına koymuş, böyle bir düşünce olmuş kendisinde. Bugün de karşılıklı olarak anlaşarak hocamızla yollarımızı ayırdık. Süreç bu...'

'Şota hoca, Mustafa Denizli..."

Şota hocayla, Mustafa Denizli ile anlaşıldı yazıları dönüyor. Şu an itibariyle Trabzonspor'un gündeminde bir teknik direktör bulunmuyor. Hiç bir hocayla görüşmemiz olmadı. Belki oyuncularımıza biraz daha yük binecek. Ancak bu kulübün çok daha iyi yerlere geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Sezonun ortasında Trabzonspor'un yükünü taşıyacak bir hocayı bulmak kolay değil. Hüseyin Cimşir, 1,5 yıldır Ünal Karaman ile çalıştı. Kimsenin endişesi olmasın, bu hikaye kaldığı yerden devam edecek.

"Birbirimizi anladığımızı zannediyordum"

'Kurduğumuz yapı, eksilmelerle güç kaybı yaşayacak bir yapı değil. Uzun süren bir beraberliğimiz vardı. Ailemle geçirdiğim sürenin iki, üç katını hoca ile geçirdik. Bizim ilişkimizi başkan-hoca ilişkisi olarak göremeyiz. Birbirimizi anladığımızı zannediyordum. Bu kadar yakın iki insanın birlikteliğinin sona ermesi kolay değil. Kırgınlık var mı? Hayal kırıklığı var. Canım acımadı değil, canım acıdı. Kurum, kişilerden önce gelir. Basın açıklamasının ardından Ünal hocanın görevine devam edemeyeceğini kendisi de ifade etmiş zaten.

Her iki tarafın da almış olduğu karara saygı duymak lazım. Bunun üzerine konuşmak hocaya zarar verir. Bu ülkenin değerli futbol adamlarından biri. Açıklamalar ne olursa olsun, gelmiş olduğumuz noktada her iki tarafın vermiş olduğu karara herkesin saygı duyması gerekiyor.

"Telefonuma tehdit mesajları geldi'

Keşke hoca benimle konuşsaydı. Birlikte mücadele ettiğimiz bir insandı. Bu tarz şeyleri ifade etmekten de çekinmeyen biriydi. Maçtan sonra da hoca ya da başkası tarafından benim tarafıma herhangi bir şey iletilmedi. Özel telefonuma onlarca, yüzlerce mesaj geldi. Bir kısmı tehdit, bir kısmı hakaret içerikli."