Sakatlıklar, dönüşler ve gelecek: Steph Curry

Steph Curry, NBA’in belki de izlemesi en keyifli oyuncularından biri. Topu saniyede beş defa yere vuruyor gibi görünmesi, orta sahadan serbest atış kullanır gibi üçlük atması, kenara geldiği anlardaki eğlencesi veya turnike pozisyonunu hazırlarken tetris oynar gibi adımlarını inşa etmesi... Bütün bunlar Curry’yi izlemeyi daha keyifli bir hâle getiriyor. Tabii bu oyun tarzı, bazen sakatlık riskini arttırıyor. Özellikle de ayak bileği sakatlıklarını...

30 Ekim 2019’da Phoenix Suns maçında bir turnike pozisyonunda elinin üzerine düşen Curry’nin, o pozisyonda elinde kırık oluşmuştu ve yıldız oyun kurucu, bu kırık nedeniyle uzun bir süre sahalardan uzak kalmıştı. Bugün formasına kavuşan MVP apoletli oyuncu, bu tarz ciddi sakatlıklarla kariyerinin başlarında da mücadele etmiş ve dönüşü adeta fırtına gibi olmuştu.

8 Aralık 2010, Golden State Warriors - San Antonio Spurs mücadelesinin ikinci çeyreği... NCAA kariyerinde sakatlık nedeniyle yalnızca bir maç kaçıran Curry, Spurs potasına doğru hücumu şekillendiriyor. Baskılı bir savunma altında değil. Önünde küçük bir koridor görüyor. Üç sayı çizgisinin etrafında penetre edecekmiş gibi yaparken sağ ayağını ters basıyor.

Ohio doğumlu guard, maçı yarıda bırakırken daha sonra oynanan altı mücadelede takımını yalnız bırakıyor. Zira ayak bileğinden ameliyat olma ihtimali söz konusu. Fakat işler yoluna giriyor. En azından o dönem için ameliyata gerek kalmıyor.

Curry, sezonun geri kalanını %41,9 üç sayı isabet yüzdesiyle ve 21,1 sayı ortalamasıyla tamamlıyor. Takımı play-off’lara kalamadığından dolayı mayıs başında sağ ayak bileğinden ufak bir operasyon geçiriyor.

Yaz aylarını rehabilitasyonla geçirdikten sonra 4 Ocak 2012’ye kadar ayak bileğinden sorun yaşamıyor. Lokavt nedeniyle 25 Aralık’ta başlayan sezona tamamen hazır giriyor. Ancak yine bir Spurs maçında ayak bileğinden sakatlanıyor. Sonrasındaki sekiz maçı kaçırıyor. Ameliyata gerek kalmadan fizik tedavi sonrasında parkelere dönüyor.

10 Mart 2012, Golden State Warriors - Los Angeles Clippers... Ve Curry için her şeyin tehlikeye girdiği o an… Maçtaki 10. dakikasını geçiren yıldız oyuncu, aynı bileğinden sakatlanıyor. 2010’daki gibi benzer bir penetre pozisyonunda dengesini kaybediyor. Yere düşüyor. Bu seferki sonuç çok daha ağır oluyor.

Steph, 21 Eylül 2012’ye kadar yalnızca kondisyon çalışmalarına ve fiziksel antrenmanlara katılıyor. Topla çalışmalara başlayamıyor. Sezonun başlamasına bir ay kala ise takım antrenmanlarına hazır hâle geliyor. O sezona kadar NBA’de üç yılı geride bırakan ve 180 maça çıkan Curry; 16,1 sayı, 5,2 asist, 3,8 ribaund ortalamalarını yakalayıp %47,1 saha içi isabetiyle oynuyordu.

Sakatlık dönüşü ilk sezonunda 22,9 sayı ortalamasını yakalarken %45,5 üçlük isabetiyle oynayıp tarihin en çok üçlük atan oyuncular sıralamasında hızla yükseliyordu. Sonrası malum; Klay Thompson’la birlikte oluşturdukları “Splash Brothers”, Draymond Green’in gelişimi, birkaç sezon Kevin Durant’in de dâhil olduğu hanedanlıkla kazanılan üç NBA yüzüğü ve tarihe damga vurduğu maçlar...

Bugüne döndüğümüzde ise, karşımızda hem Curry hem de Warriors için ilginç bir senaryo var. Warriors, hükümdarlık sonrası çöküşte Ky Bowman, Marquese Chriss, Eric Paschall, Andrew Wiggins gibi oyuncularla yeni bir yol ararken 14 galibiyet ve 49 mağlubiyetle lig sonuncusu durumda.

Steph Curry’nin takıma dönmesi, yıldız oyuncu için iki muhtemel senaryoyu karşımıza çıkarıyor: Tamamen bireysel performansa odaklanıp gelecek sezona hazırlanması ve takımın draft stratejisi uygulaması, Warriors kültürünün mücadeleci yönünü göstermek için takımı organize etmesi.

Klay Thompson’ın çapraz bağlarındaki sakatlık nedeniyle takıma dönemeyecek olması ve Warriors’ın NBA’de en çok seyirci kaybeden takım olması göz önüne alındığında, ilk senaryo daha gerçekçi gibi görünüyor. Zira takımın hem draft’ta ilk sıralarda yer almaya hem de Curry’nin şuursuz skorerliğini sergilemesine ihtiyacı var. Kısacası Steph Curry felsefesine geçilmeli: Eğlenceyi arttırıp geleceği inşa etmek.

Hazırlayan: Kuzey KILIÇ