Rio Ferdinand: Karımı kanserden kaybedince her şey tersine döndü

Spor Arena Dış Haber | Şu sıralarda televizyon yorumculuğu yapan İngiliz eski futbolcu, alkolla ilişkisini "West Ham'da oynarken düzenli olarak alkol kullanıyordum. Gençken çıldırmış gibiydim. 10 bardak votka içebilirdim. West Ham'da içki kültürümüz vardı. Her maçtan zonra içerdik. İnsanlar bana o günkü maçları sorunca bazen hatırlamıyorum çünkü alkol o anları benden sildi. Futbol, alkol ve disko... Biz böyle yaşadık" ifadeleriyle anlattı.

"KARIM KANSERDEN ÖLÜNCE HER ŞEY TERSİNE DÖNDÜ"

Ferdinand, eşinin ölümü sonrası yaşadıklarını ise şöyle ifade etti:

"Rebecca 2015 yılında göğüs kanserinden ölünce her şey tersine döndü. 36 yaşında 3 çocuğumla dul kalmıştım. Karımı kaybettikten 1 ay sonra futbolu bıraktım. Kimse böyle bir şeye hazır değildir eminim. Eşim kanser olduktan 10 hafta sonra yaşamını yitirdi. Başlarda çocukları yatağa yatırdıktan sonra içki içiyordum. Bir gün uyandım ve onları okula götüremedim. Hatta bir trafik kazası geçirdim ve hayatın böyle devam edemeyeceğini fark ettim. Biz tatile giderken yalnızca kendi çantamı hazırlardım. Rebecca her şeyi hallederdi. Bir ara kendi kendime 'Doktora nasıl giderim?' diye sordum. Bu yaşa kadar sadece kulüp doktorunu görmüştüm. Hiçbir fikrim yoktu. Rebecca hem benim hem çocuklar için tüm planları yapardı."

"RONALDO KENDİSİNE YATIRIM YAPAN İLK OYUNCUYDU"

Efsane savunma oyuncusu, eski takım arkadaşı Cristiano Ronaldo için ise "Onun futbola olan bağlılığı beni çok etkiledi. Futbol için kendisine yatırım yapan ilk kişi olarak onu gördüm. Bir gün evinin etrafında 12 kişi gördüm. Ona 'Bu insanlar kim?' dedim. Bu aşçım, fizyoterapistim, doktorum, kişisel antrenörüm' diyerek hepsini saydı. Manchester United'ı dünyanın en iyisi olarak bıraktı. Gençlere bir tavsiyede bulunmak zorunda olsaydım, kaynaklarınız varsa 'kendinize Ronaldo gibi yatırım yapın' derdim. O yıllardır hep zirvede" şeklinde konuştu.

"BARCELONA'YI REDDETTİM"

"2008 yılı sonrası Barcelona beni istedi. Hem lig, hem lig kupası hem de Şampiyonlar Ligi şampiyonuyduk. Transfer olmaya yakındım. Menajerimle ve Rijkaard'la konuştum, temaslar kuruldu. Ancak daha sonra 'neden onlara gideyim ki?' diye düşündüm. Şampiyon bir takımdaydım, onları yenmiştik. O zamanlar Xavi, Iniesta ve Messi birkaç yıl sonra olacakları seviyede değillerdi" ifadelerini kullandı.