Jabari Parker’ın ilk idolü altı sezon boyunca Golden State Warriors’ta forma giyen babası Sonny Parker’dı. NBA’de 452 maça çıkan babasının edindiği tecrübeleri sekiz yaşına geldiğinde keşfetmiş ve ondan temel basketbol bilgilerini öğrenmişti.
Turnikede yön değiştirmeyi, şut mekanizması oluşturmayı, savunma algısını, kısacası temel basketbol bilgilerinin hepsini babasının tedrisatı altında öğrenmişti. Sonny Parker’ın yönlendirmesiyle bazı bölgesel turnuvalara katıldı. Ve katıldığı altı turnuvanın beşini en değerli oyuncu olarak tamamladı.
Bir yaz kampında tanıştığı Michael Jordan ise Chicago’da doğup büyüyen Jabari için eşsiz bir anı olacak ve onu basketbola tutkuyla bağlayacaktı.
“Bay Jordan’la genç yaşta tanışma şansını yakalayan insanlardan birisiyim. Onunla kısa bir süre konuşmuştuk ve bana asla unutamayacağım tavsiyeler vermişti. Düşünsenize; Chicago’da büyüyorsunuz, basketbol oynamak istiyorsunuz, doğal olarak Michael Jordan’ı kahramanınız olarak belirliyorsunuz ve birkaç sene sonra bir yaz kampında onunla tanışma şansı yakalıyorsunuz. Tutku ve sınır tanımazlık basketbola başlama nedenlerimdi ancak Bay Jordan’la tanışmak basketbola tamamen bağlanma nedenim oldu. Çünkü onun gibi olmak istiyordum, bunu kim istemez ki?”
Jabari Parker - Facing About Michael Jordan adlı kitabın tanıtım gününde.
Kötü seçim
Chicago’lunun basketbol kariyeri adeta ışıl ışıl parlıyordu. Simeon Lisesi’nin basketbol tarihinde bir sezonda en fazla sayı atan, ribaund alan ve asist yapan oyuncusu olmuştu. Kolej yılları kapıya dayandığında tercihini Duke’dan yana kullandı.
NCAA’de bir sezon geçirdikten sonra Andrew Wiggins’in ardından ikinci sırada seçileceği 2014 NBA Draftı’na girmeye karar verdi. 19 yaşındaki uzun forvet, NBA’in modern oyuna geçtiği dönemlerde geleneksel yapısını sürdürmekte kararlı olan Milwaukee Bucks tarafından seçilmişti.
Jabari, üçlük atıp tepeden delici penetreler edebilmesiyle modern dönem uzununu andırırken; yüksek post oyunlarında pozisyona sırtı dönük başlayıp, ardından hızlı bir geçişle yüzü dönük skor üretebilmesiyle geleneksel dönemin uzunları gibiydi.
Bucks’ın genel hücum planında ise kısaların yönettiği sabit bir pick&roll/pop felsefesi hâkimdi. Yani Parker, hem geleneksel hem de modern dönem uzunu gibi davranamazdı. Ayrıca savunmadaki eksiklerini gidermesi için sert, akıllı ve tecrübeli isimlere ihtiyaç duyduğu zamanlarda; John Henson, Johnny O’Bryant, Brandon Knight gibi savunmada dağınık isimlerle oynuyordu. Genç oyuncunun NBA’deki kaderi, draft’ta doğru takım tarafından seçilmemesi nedeniyle olumsuz yöne doğru sürüklenmeye başlamıştı.
Ayrılık ve yine ayrılık
Jabari, 2018 yazında serbest oyuncu olarak Chicago Bulls’la sözleşme imzalamadan önce Bucks kariyeri keskin inişler ve çıkışlarla dolmuştu. İlk iki sezonunda takımın en iyi ribaund alan isimlerinden birisiydi ancak skor üretmekte ve savunma yapmakta zorlanıyordu.
Wisconsin ekibindeki üçüncü sezonu 20,1 sayı, 6,2 ribaund ve 2,8 asist ortalamalarıyla sona eriyordu. Kimilerine göre draft öncesindeki kimliğine kavuşmuş ve yılın en çok gelişim kaydeden oyuncularından birisi olmuştu. Kimilerine göre de bu performansı yalnızca o sezona özeldi.
2018 yazına gelindiğinde ikinci taraf haklı çıktı. Zira 2017-2018 sezonunu G-League ile NBA arasında mekik dokuyarak geçiren Jabari, hücumdaki gösterişliliğini yitirmişti. Ayrıca savunmada daha da berbat hâle gelmişti.
Bucks, 23 yaşına gelen oyuncusuna daha fazla yatırım yapmak istemiyordu. Kulüp bu nedenle uzun forvetin sona eren çaylak kontratının ardından onu serbest bıraktı. Jabari iki haftalık görüşme dönemi sonrasında aradığı kontratı evinde, Chicago’da buldu. Hemen hemen herkes, “İşte şimdi onun kariyeri başlıyor. Jabari kendi evinde en iyi performansını sergileyecek.” ifadelerini kullanıyordu.
Bulls, yeniden yapılanma sürecinde sancılı başlangıcı kısmen geride bırakmış ve belirli bir omurga oturtmaya başlamıştı. Pace&space’e bağlı hücum planı tam da Jabari’nin oyun özelliklerine uygun görünüyordu. Ayrıca evinde olması, yerle bir hâle gelen özgüvenini yeniden kazanmasına yardımcı olabilirdi. Ancak olmadı. 2019 şubatında Bobby Portis ve bir draft seçimiyle birlikte Washington Wizards’a takaslandı. Parker için, Bradley Beal’ın izolasyonları dışında basketbolun temel gerekliliklerini uygulamakta zorlanan başkent ekibi de çıkış noktası olmadı.
Kıvılcım
Geride bıraktığımız yaz arasında Jabari Parker’ı kadrosuna katan Atlanta Hawks, bu hamlesiyle eleştirilere maruz kalmıştı. Zira potansiyeli çok yüksek olan genç nüvenin etrafına Parker gibi dağınık bir oyuncuyu yerleştirmek olumsuz sonuçlar yaratabilirdi. Ancak öyle olmadı; hatta tam tersine, Parker kariyerinde hiç olmadığı kadar iyi savunma yapmaya ve hücumda derli toplu oynamaya başladı.
Sezon
Rakiplerinin isabetli şut yüzdesi
Doğru şut kullanım yüzdesi
Efektif şut kullanım yüzdesi
2014-15
%50,6
%52,7
%54,1
2015-16
%50,1
%53,5
%54,4
2016-17
%48,9
%56,1
%53,3
2017-18
%48
%54,9
%54,8
2018-19
%47,1
%56
%53,6
2019-20
%44,1
%57,9
%56
Jabari Parker, yaklaşık altı senedir NBA’de bulmaya çabaladığı basketbol felsefesini sağlam bir rejenerasyon sürecinin ardından bulabilmiş gibi gözüküyor. Elbette babasından öğrendiği pratik bilgileri ve Jordan’ın teorik tavsiyelerini harmanlayarak süper yıldız seviyesine çıkması biraz zor. Ancak NBA kariyerinde ilk kez gelecek adına olumlu sinyaller veriyor. Ve Parker’ın henüz 24 yaşında olduğunu unutmamak gerek.
Hazırlayan: Kuzey KILIÇ
Son Dakika › Spor › Rejenerasyon - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?