İngiltere'de zirve yarışı için karar haftalarından biri daha geride kaldı. Manchester United'ın havlu attığı hafta sonunda Arsenal liderliğini sürdürürken alt taraftaki mücadele biraz daha karmaşık bir hal aldı. Önümüzdeki hafta sonu yerini FA Cup'a devredecek olan fikstür, 28 Ocak Salı günü kaldığı yerden devam edecek.
Luis Suarez yine hakemi aldattı mı? Yoksa Mourinho'nun 'sırtından vurulmuş gibi, sanki kendini havuza bırakıyor' sözleri karşılığını mı buldu? Ada'da Cumartesi gününün spekülatif meselesi bu iken ertesi gün flaşlar yine David Moyes'in üzerinde patladı.
Üzerindeki yoğun baskıya karşın uzatılan her mikrofona konuşmaktan çekinmeyen İskoç menajer yine mantıklı sözler söylemeye çalıştı ama bir gerçek var ki takımı Manchester United, rakibi Chelsea'nin standartlarına çıkamadı. Halbuki sezon başında Chelsea, Old Trafford'a konuk olduğunda aldığı 1 puana seviniyordu. Luis Suarez'in kazandırdığı penaltı sonrası skoru 2-2'ye getiren Liverpool da aynı şekilde, Anfield'da ağırladığı Aston Villa'dan puan kurtardığı için mutlu.
SAS'a sahip Liverpool'a kafa tutmak mümkün
"Liverpool'un yeri başka"
Evinde iyi sonuçlar alamayan Aston Villa'da menajer Paul Lambert zaman zaman sert şekilde protesto ediliyor ama takımı adeta bir deplasman canavarı. Ligde 4'ten az deplasman yenilgisi olan altı takımdan biri olan Aston Villa, yine yapacağını yaptı ve Liverpool'u şaşırttı.
Yeniden SAS (Suarez&Sturridge) ikilisini kuran Brendan Rodgers, kaptan Gerrard'ın savunmasına en yakın oyun olarak konumlandığı bir klasik 4-4-2 ile oynamaya çalıştı ama fena faka bastı. Merkezde iyi basan ve savunma - hücum geçişlerine bilendiği her atağından belli olan Aston Villa, kazandığı toplarla çok çabuk ve kalabalık çıktı. Liverpool'u geride dağınık vaziyette yakalayıp Agbonlahor ve Weimann gibi patlayıcı adamlarla cezayı kestiler. Rodgers sonradan savunmayı üçlüye çevirip oyuncularını birbirine yaklaştırdı, ama ne fayda; skor 0-2 olduktan sonra ancak puanı kurtarabildiler. Bu sezon evlerinde yalnızca bir kez puan kaybetmişlerdi, bu maçla 5 etti.
Oyuna gelen Liverpool'da Suarez'in kazandığı penaltıda Villa kalecisi Brad Guzan'ın hem ayağı, hem de dirseği ile Uruguaylı yıldıza temas ettiği görülüyor ama her iki müdahaleyi de yeterli görmeyen de var. Fakat bu sefer biraz insaflı olmakta fayda var, nitekim kötü şöhretli golcünün sabıkası kabarık.
Manchester City tam otomatik gol makinesi
Sergio Agüero sonradan oyuna giriyor ve bir solo gol atıyor. Öncesinde ise Edin Dzeko ve Alvaro Negredo'nun girdiği bir sürü pozisyon. Hepsinin içinde, bir yerlerde Yaya Toure var. Top çalıyor, yıkılmıyor, oyun kuruyor, asist yapıyor ve bir de gol atıyor. Fernandinho'nun dinlendirildiği maçta daha fazla sorumluluk alan Yaya Toure ile Cardiff orta sahası başa çıkamadı. 4-2 kazandılar, yedikleri son gol nazar boncuğu sayıldı.
Kenarlardan Navas ve Silva ile tiki taka pozisyonlar, sürekli rakip yarı sahada görülen bekler ile gol olup yağan Manchester City, bu sezonun 34. resmi maçını oynadı ve şimdiye kadar 103 gol attı. Bu sayı, Premier League tarihi için bir rekor. Onların transfer harcamaları da öyle ve bu takım, evinde attığı 42 lig golüyle 11'de 11 yapmayı başardı. Son büyük test ise iki hafta sonra, Chelsea bu stada konuk olduğunda gerçekleşecek…
Şu Adebayor'u kim tribünde oturtur?
Tim Sherwood işini koruyor
Andre Villas-Boas şimdilerde tatil yapıyor, onun yerine mesaiyi devralan Tim Sherwood ise en çok Emmanuel Adebayor'a güveniyor. Portekizli menajerin tribünde oturttuğu Togolu yıldız, hoca değişimi sonrası ortaya konulan çift santrforlu dizilişte adeta ışıldıyor. Bu sezon ligde 7 maça ilk 11'de başlayan golcü, attığı 5 gol ve yaptığı 2 asistle kısa sürede takımın en etkili oyuncularından biri olmayı başardı. 3-1 kazandıkları Swansea deplasmanında da takımı adına 2 gol kaydeden Adebayor, ligde üst üste kazanılan 4 maçın en önemli aktörü.
United zayıf, Chelsea gücünü savunmadan alıyor
Maç yazısı: Chelsea yetersiz United'i kolay geçti
Son dönemde oynadığı 6 resmi maçta kalesinde yalnızca bir tek gol gören Chelsea, maç öncesinde net favori olarak görünüyordu. Kendilerinden güçlü olduğunu iddia ettiği son şampiyona karşı oynayacaklarını söyleyen Jose Mourinho ise kuşkusuz, hiç de samimi değildi.
Wayne Rooney ve Robin van Persie'den yoksun, pek çok oyuncusu sakatlık dönüşü ritim tutturamamış, formsuz ve özgüveni düşük United'dan daha iyi ve daha çok seçeneğe sahip oldukları açıktı. Sürpriz olmadı, maç başında yaptıklarına tabelada karşılık bulamayan David Moyes'in takımı, rakibin standardını maç boyu aşamadı ve 3-1'lik skorla mağlup oldu.
Kim düşer piyangosu…
Ligin dibine inen yeni takım Cardiff City olurken 10. sıra ile arasındaki fark yalnızca 6 puan olarak kalmaya devam ediyor. Norwich'in piyango golle kazandığı haftanın diğer galibi Crystal Palace olurken West Ham United yeniden düşme hattına indi. Fulham umutsuz görünüyor, Sunderland ise belki de kümede kalmak için en çok çaba sarf eden takım durumunda.
Wenger ve Almanlar
Haftanın toplu sonuçları: Sunderland 2-2 Southampton, Arsenal 2-0 Fulham, Palace 1-0 Stoke, Man City 4-2 Cardiff, Norwich 1-0 Hull, West Ham 1-3 Newcastle, Liverpool 2-2 Aston Villa, Swansea 1-3 Tottenham, Chelsea 3-1 Man Utd
Haftanın adamı: Samuel Eto'o
Kamerunlu golcü eski günleri hatırlattı, Manchester United ağlarına üç gol birden göndererek uzun süredir santrforlarından verim alamayan Jose Mourinho'yu nihayet memnun etmeyi başardı. Kendisine hazırlanan pozisyonları sezgileriyle takip ederek son vuruş becerisiyle taçlandırırken takımı için işleri olabildiğince kolaylaştırdı.
Muhteşem üçlü
Yohan Cabaye: Forvet arkasında oynayınca bir başka. Fransız orta saha, West Ham deplasmanında oyuna tek başına hükmetti. Birbirinden güzel iki de gol attı, galibiyette başrol oynadı.
Yaya Toure: Güç, hız, zeka, yetenek… Hepsinin muhteşem karışımı Yaya Toure, farklı kazandıkları Cardiff maçında tüm gollerde vardı. Top kaptı, araya pas attı, gol attı, asist yaptı.
Emmanuel Adebayor: Andre Villas-Boas döneminde forma yüzü göremeyen Togolu yıldız, gollerine Swansea deplasmanında da devam etti.
Hayal kırıklıkları
Phil Jones: Ağır sakatlıklar yaşamazdan önce çok daha gençti ama çok iyiydi. Şimdilerde ise ağırlaştı, orta sahada kalite ve alternatif fakiri Manchester United'a bu bölgede bir şey katamaz oldu. Onun kötü futbolu, Chelsea'nin işini kolaylaştırdı.
Allan McGregor: Maçın 87. dakikasında Norwich'in kullandığı kornerde topa çıkmaya niyetlenen ama yarı yolda bundan vazgeçen İskoç file bekçisi, zor elde edilen 1 puanı da rakibe verdi.
Stoke City: Ligin deplasmanda en çok kaybeden üç takımından ikisi karşılaştı ve Stoke City, Palace karşısında neredeyse varlık gösteremedi. Mark Hughes'ün takımı iç saha bağımlısı.
Son Dakika › Spor › Premier League'de 22. Haftanın Ardından - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?