Porto Kariyerimi Pereira Bitirdi

Üç yıldır Porto'dan kiralık olarak Süper Lig kulüpleri Kasımpaşa, Torku Konyaspor ve Gençlerbirliği formaları giyen Djalma Campos, sezon sonunda Porto ile olan 4 yıllık sözleşmesinin sona ereceğini belirtti.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta başarılı olacağına inandığını ifade eden kanat oyuncusu, Porto'daki şanssızlığının Hulk, James Rodriguez, Varela ve Cristian Rodriguez gibi isimlerle rekabet etmesi olduğunun altını çizdi.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira'nın, Porto'dan ayrılmasına karar veren kişi olduğunu söyleyen Djalma, buna rağmen Portekizli teknik direktörü çalıştığı en iyi teknik adamlar arasında gösterdi.

İşte Djalma Campos'a sorularımız ve verdiği yanıtlar:

-Her yıl Porto'dan kiralık olarak Türkiye'ye geliyorsun. Porto ile kaç yıl daha sözleşmen var?

Artık bitti. Sezon sonu serbest bir oyuncuyum. Bu büyük bir problemdi. Artık kariyerimle ilgili daha rahat karar verebilirim.

-Kariyerinle ilgili sezon sonunda nasıl bir karar vereceksin?

Bir şey söylemek için erken. Sezon sonunda Gençlerbirliği ile oturup tekrar konuşuruz. Mayıs'a kadar Gençlerbirliği'nin oyuncusuyum.

-Sözleşmenin uzatılmasıyla ilgili kulüpten gelen bir teklif var mı? ya da başka bir kulüpten gelen bir teklif...

Şu ana kadar kulüpten sözleşmemin uzatılması ile ilgili bir teklif gelmedi. Başka bir kulüpten resmi bir transfer teklifi de almadım.

-Süper Lig'e gelen en etkili kanat oyuncularından birisin. Çok daha iyi bir yerde olman gerekmez miydi?

Sezon sonunda inşallah.

"ÜÇ BÜYÜK TAKIMDA OYNAMAK İSTERİM"

-Hedefin, Türkiye mi yoksa Avrupa mı?

Uzun süredir Türkiye Ligi'nde oynayan bir futbolcuyum, Süper Lig'i çok iyi biliyorum. Büyük takımları da iyi biliyorum. Buradaki büyük takımlar Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele ettiği için futbolcunun değerine değer katan takımlar. Her oyuncu gibi ben de Türkiye'deki üç büyük takımda oynamak isterim.

-Porto sistemini dünyada farklı kılan unsurlar nelerdi?

Porto'nun başkanı uzun yıllardır aynı kişi, ondan dolayı yerleşmiş bir düzen var. 30 yılı aşkın bir süredir Jorge Nuno Pinto da Costa, Porto başkanı. Porto, mükemmel bir başkan, organizasyon ve kulüp yapısına sahip. Porto'daki oyuncunun merak etmesi gereken sadece saha içinde ne yapacağıdır. Saha dışında, evi ve arabası ayarlanır, 'maaaşımı ne zaman alacağım' gibi bir derdi asla olmaz. Görev yapan teknik adamlar da çok başarılı ama asıl iş yönetimden kaynaklanıyor.

"PAREIRA, BANA PORTO'DA YER OLMADIĞINI SÖYLEDİ"

- Futbol kariyerinin bir kırılma anı var mı?

Maritimo'dan, Porto'ya gittim. Bir sene oynadım. O yıl benim pozisyonumda çok önemli isimler vardı. Şanssızlığım Hulk, James Rodriguez, Varela ve Cristian Rodriguez oldu. Bu kadar önemli isme rağmen iyi sayıda maç oynadım, Şampiyonlar Ligi'nde forma giydim, iyi bir istatistik yakaladım. O zamanki hocam, şu an Fenerbahçe'nin teknik direktörü olan Vitor Pereira'ydı. Sezon sonunda bir araya geldik ve gelecek sezon takımda benim için yer olmadığını, kendime yeni bir rota çizmem gerektiğini söyledi. Böylece Porto kariyerim sona erdi. Ben de kiralık olarak Türkiye'ye geldim. Bence daha farklı olabilirdi.

-Vitor Pereira'ya bu kararı nedeniyle kırgın mısın?

Bunlar tabii futbolun bir parçası, hocaların bazen kararlar alması gerekir ve bunu uygularlar. Pereira'ya kırgın değilim. Kasımpaşa o dönemde beni çok istedi ve aldı.

"PEREIRA'NIN FELSEFESİ: TOPA SAHİP OLUN VE RAKİBE BASKI YAPIN"

-Eski oyuncusundan Pereira'yı anlatmasını istersem, neler söyler?

Pereira çok iyi bir teknik direktör. Oyuncularından her zaman daha fazlasını ister. Rakip analizinde mükemmeldir, en ufak noktalarına kadar not alır. Rakibinin en kırılgın noktalarını bulur. Kendine özgü bir oyun modeli vardır, o sistemi oyuncularına ezberletir ve futbolcularının bu sisteme kusursuz bir şekilde uyum sağlamasını ister.

-Peki ezberlettiği oyun sistemi nedir?

Porto'da da Fenerbahçe'de de hep aynı oyun felsefesi: Topa sahip olun ve rakibe baskı yapın.

-Pereira, Fenerbahçe'ye ilk geldiğinde çok fazla defans oynatıyor yönünde eleştiriler almıştı...

Portekiz'de futbol daha çok taktik üzerine dayalı, Türkiye'de ise daha açık oynanıyor. Geldiği ilk dönemde eleştirilmesi normal, çünkü adaptasyon sürecini yaşıyordu. Ancak şu an Türkiye ve Fenerbahçe'ye uyum sağladığı ortada.

-Pereira'nın saha kenarında yaptığı hareketler de çok konuşuluyor. Portekiz'de de bu hareketleri gündeme geliyor muydu?

Bu onun karakteri, Portekiz'de de aynıydı. Maçı yaşayan bir insan. Oyuncusunun bir hatasını görürse devre arası ya da maç sonunu beklemezdi, anında bağırarak o hatayı düzeltmek isterdi.

-Pereira'nın sana göre en büyük artısı ve eksisi nedir?

Onu farklı kılan özelliği yaptırdığı antrenmanlar ve takımını rakiplere karşı maça hazırlaması. Birçok teknik adamla çalıştım ama Pereira çalıştığım en iyi teknik direktörlerin başında geliyor. Onunla çalışırken çok mutluydum ve çok iyi işler başarmıştık. Negatif olarak algılanabilecek özelliği ise yaptığı agresif hareketler olabilir ama bu da futbolla yaşayan bir insan için doğal karşılanabilir.

"EN ETKİLENDİĞİM STAT GALATASARAY STADI"

-Gençlerbirliği ilk yarıyı düşme hattında bitirdi. Ligde kalma şansınızı nasıl görüyorsun?

Üstümüzdeki takımlara baktığınız zaman büyük bir puan farkı olmadığını görüyorsunuz. Kapanmayacak bir fark yok. Futbolcular olarak şunu bilmemiz gerekiyor; ortaya koyduğumuz performans en iyi performansımız değildi. Bizim de kendimiz adına değiştirmemiz gereken şeyler var. Büyük bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum, çok çalışarak bu durumun içinden kısa bir süre içinde çıkacağız.

-Türkiye'de beğendiğin futbolcular kimler?

Başakşehir'den Emre Belözoğlu, Galatasaray'dan Bilal Kısa ve Beşiktaş'tan da Gökhan Töre. Tabii çok kaliteli yabancılar da var.

-En çok etkilendiğin stat hangisi?

Türkiye'de en etkilendiğim stat Galatasaray'ın stadı. Dünyada ise Shakhtar Donetsk'in evi Donbas Arena.

-Futbol oynamak istediğin bir lig var mı?

La Liga. İstesem Porto'dan kiralık gittiğim dönemlerde La Liga'a gitme şansım vardı ama tercihimi Türkiye'den yana kullandım.

-Türkiye futbolunda ve sosyal hayatta sana en ilginç gelen şeyler neler oldu?

Angola'da doğdum, iki yaşında Portekiz'e gittim. Türkiye'ye geldiğimde, Portekiz dışında ilk kez futbol oynadım. Bu nedenle geldiğimde kültürünüzde birçok şey bana farklı geldi. Türk kültürünü daha çok İstanbul dışına çıktığım zaman anlamış oldum. Çok sayıda camiyi gezdim. Hristiyanım ama diğer dinlerle ilgili şeyler öğrenmeyi seviyorum.