NBA Finali’nde açılış Raptors'tan

Toronto Raptors, NBA finalinin ilk maçında Golden State Warriors’ı beklenmedik derecede rahat bir tempoyla 118-109 yenerek seride 1-0 öne geçti. Maç boyu önde giden ve 41-40 geriye düştükten sonra yakaladığı serinin ardından hiç geri düşmeyen Raptors, son şampiyonun ikinci yarıda sadece bir defa kendisine 3 sayı yaklaşmasına izin verdi. Toronto’nun iki All-Star’ı Kawhi Leonard (22) ve Kyle Lowry’den (8) sadece 30 sayı bulduğu bir maçı bu şekilde kazanmış olmasında aslan payı koç Nick Nurse’te.

Nurse öncelikle kusursuz bir savunma stratejisi planlamış. NBA tarihinin en iyi üçlükçüleri olan Stephen Curry ve Klay Thompson’ı sürekli switch’lerle içeri yüklenmeye ve perimetre şutları atmaya, Curry’yi ikili oyunlarda ilk fırsatta ikili sıkıştırmayla topu elinden çıkarmaya zorlayan strateji kusursuza yakın işledi. Raptors her şeyden önce Warriors’ın ritim bulmasını engelledi. Özellikle de son Portland Trail Blazers serisinde gördüğümüz üzere, serilerle yaşayan ve üçlüklerle birkaç dakikada fark eriten ya da açan Warriors böyle bir imkân bulamadı. Raptors savunmasında tek aksayan kısım, rakibin hücum ribaundlarıydı. Raptors dokuz hücum ribaundu verdi ve Warriors bunların çoğunluğunu ikinci şans sayılarına çevirdi.

Diğer yandan, Raptors hücumda da diğer serilerden ders çıkarttığını gösterecek şekilde başladı. Topu Kawhi’ya teslim edip izlemek yerine, başta Marc Gasol ve Danny Green olmak üzere rakibine kendi ilacını tattırma yoluna gitti: İlk çeyrekte başlayan üçlük düellosundan Raptors 13/33’e (%39,4) karşı 12/31 (%38,7) ile galip çıktı. Bucks serisinde çemberleri döven Green, bir kez daha bir NBA Finali’nde meziyetini sergilemeye girişti ve maçı 3/7 üçlükle 11 sayı ve 2 blokla bitirdi.

Maçın yıldızı Pascal Siakam (32 sayı, 8 ribaund, 5 asist, 2 blok, 14/17 saha içi isabeti) Kawhi’a gösterilen aşırı ilgiden istifade etmesini bildi ve bir ara 11 şut üst üste sokarak ilk maçın yıldızı oldu. Daha iki yıl önce NBA Gelişim Ligi’nde Fred VanVleet’le (15 sayı, 5/8 saha içi isabeti) birlikte oynayan Siakam, geçen haftalarda NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi savunmacısı olduğunu iddia eden Draymond Green’i perişan etti. Green’in maç sonunda Drake’le atışmasıysa maç kadar konuşulan konular arasında yer aldı.

Koç Steve Kerr’in hanedanında ilk kez bir final serisine mağlubiyetle başlayan Warriors’ın Pazar günkü ikinci maç öncesinde boğuşacağıüç temel sorun göze çarpıyor.

Birincisi, Leonard’ın en iyi ve aslında hâlihazırda tek savunmacısı olan Andre Igoudala’nın maçın sonunda nükseden sakatlığı sonrası sağlık durumu. Rotasyonu iyice daralmış olan Warriors için Iggy’nin de oynamamasıçok büyük bir kayıp olur. Kerr durumun yarın belli olacağını söyledi.

İkincisi, Kawhi’ı ikili ve üçlü sıkıştırmalarla savunmaya devam edecekler mi? Kerr’in öyle ya da böyle Gasol’ün 30 dakikada 20 sayılık performansını tekrarlayamayacağını umarak en azından bir maç daha bu şekilde devam etmesi ve Raptors’ın rol oyuncularının şut kaçırmasını beklemesi muhtemel.

Sonuncusu ve en önemlisi Kevin Durant’in durumu. Durant takımıyla birlikte Toronto’ya gelmiş olsa da, bunun sağlıkçılarla ve antrenörlerle birlikte çalışabilmek adına olduğu söyleniyor ve en azından üçüncü maçtan önce dönmesi beklenmiyor. Durant’in henüz toplu antrenmanlara başlamamış olması, vereceği katkının en azından boyutlarını düşündürüyor. Sene sonunda Knicks yolcusu olduğu düşünülen Durant’in sakatlık riskini alıp hiç dönmeyeceği konuşulan konular arasında yer alsa da, tam da Warriors’ın onsuz daha iyi olduğu iddialarına yanıt vermek adına dönüp seriyi kurtarmaya çalışması daha muhtemel görünüyor.

Her hâlükârda Raptors kendisi için hayati önemdeki bir maçı kazanarak tarihinde ilk kez yükseldiği NBA finalinde artık şampiyonluktan üç galibiyet uzakta.

Fakat bir yandan da alttan alta Donald Trump gerilimi hissediliyor. NBA’de şampiyon takımın Beyaz Saray’ı ziyaret etmesi âdettendir. Fakat çoğunluğunu siyahi oyuncuların oluşturduğu ligde, ırkçı Trump’ın başa geldiği günden bu yana Beyaz Saray protesto ediliyor. Kanada takımı Raptors’ın da şampiyon olması hâlinde benzer bir tutum alacağı konuşuluyor. Trump “has Amerikalı”lardan boykot yedikten sonra bir de Kuzeyliler tarafından reddedilmeyi hazmedebilir mi? Bu siyasi gerilim basketbola ne kadar gölge düşürür? NBA Finali’nde gidilecek daha uzun bir yol var.