Muslera: "Galatasaray'a Gelmek İçin Üç Saat Düşündüm"

Galatasaray'ın Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera, TSYD'nin Antalya'daki seminerinde yaptığı açıklamada, sarı-kırmızılı takıma gelmek için sadece üç saat düşündüğünü söyledi.

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Antalya'da düzenlediği seminerinde 'Türkiye'de Yabancı Futbolcu Olmak' konulu panele katılan Muslera, deneyimlerini paylaştı. Türk halkının kendisine Türk kültürünü çok çabuk kabul ettirdiğini ifade eden tecrübeli kaleci, "Bir Türk gibi davranıyorsam o sizin bana gösterdiğiniz yakınlıktan kaynaklanıyor. İlginiz beni buraya ait hissettiriyor. Küçükken aklınıza futbolcu olacağınız gelmez. 15 yaşındayken aklıma gelmişti futbolcu olmak. 18 yaşında da Uruguay'da kulüp bulup çalıştım. İdolüm Beşiktaş'ta forma giyen Oscar Cordoba. Kendisini çok yakından takip ederdim ve onu örnek alıyorum. Futbol oynamaya kalede başlamadım. Hatta ben nefret ederdim kalede kalmaktan. Daha çok gol atmayı severdim. Hatta bir turnuvada gol kralı da olmuştum. Bir gün bir maçta kalecimiz hastalandı ve fizik olarak en uzun bendim. Beni kaleye aldılar. Gol atmak güzel ama gol yemek çok kötüydü. İlk zamanlarda gol yiyordum ve ardından ağlıyordum ama zamanla alıştım" dedi.

"GALATASARAY'A GELMEK İÇİN SADECE 3 SAAT DÜŞÜNDÜM"

Galatasaray'a gelmek için sadece üç saat düşündüğünü ifade eden Muslera, " Lazio'da oynuyordum ve kulüpte bazı sıkıntılar vardı. İlgi bir oyuncu için çok önemliydi. Galatasaraylı yöneticiler menajerimin evine kadar gelmişti. Bu beni etkilemişti. Fenerbahçe'de oynayan Lugano da burayı biliyor ve burada zaman harcamıştı. Kendisi bana anlattı. Galatasaray'a gelmek için sadece üç saat düşündüm. İstanbul'da ve Galatasaray'da olmak güzel. İtalya ve Türkiye arasındaki fark dil oldu. Senelerdir buradayım ama hala Türkçe konuşamıyorum Ama ana dilim İspanyolca olunca üç ayda İtalyanca öğrendim. Türkiye'de yaşamanın tek zorluğu dil. İnsanlar çok sıcak kanlı. Nereye giderseniz gidin yardım ediyor insanlar size. Bütün renkten insanlar bana yakından ilgi duyuyor. Umarım burada uzun zamanlar kalırım. Kıymalı yumurtalı pide şahane. En sevdiğim yemek o" diye konuştu.

Saha dışında iyi olmadığını ve yemek yapamadığını ifade eden Muslera, "Evde sadece makarna yapabiliyorum. Bir de hazır yemekler varken fazla yetenekli olmaya gerek kalmıyor" dedi.

"DARISI 2018'E"

"Bir gol yiyecekseniz hiç olmazsa en iyisini yiyin ki bir katkınız olsun" diyen deneyimli kaleci, "2010 Van Bronchorst ve 2014'te James Rodriguez'den yediğim goller en iyi seçildi. Darısı 2018'e" şeklinde konuştu.

Futbolun her geçen sene daha çok geliştiğini ifade eden Fernando Muslera, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geliştikçe de kalecilerin işi zorlaştırıyor. Topların yapıldığı maddeler değişiyor. Futbol oyun kuralları da değişiyor. Elimde sihirli bir değnek olsa kalenin boyunu kısaltırdım. Hem kaleciler hem de hakemlerin farklı gezegenlerden olduğunu düşünüyorum. Mesela Galatasaray'a bakın. Futbolcu arkadaşlarımın rengi sarı kırmızı benim yeşil. Gol attıktan sonra onlar beraber seviniyor ben hep onlara uzağım."

"TARAFTARIMIZ BİZE ZORLUK ÇIKARTIYOR"

Futbolda taraftarın inanılmaz öneminin olduğunu ifade eden Muslera, "Arena'da taraftarı çok hissediyoruz. Taraftar devamlı bağırdığı ve destek verdiği için sesimi arkadaşlarıma duyuramıyorum. Duran toplarda iletişim kuruyorum arkadaşlarımla. Taraftarımız bu konuda bize zorluk çıkartıyor ama onların desteği de çok önemli" dedi.

"DÜNYA KALECİLERİ ARASINDA SIRALAMAYA GİRMEK GURUR VERİCİ"

Kaleciliğin dünyanın en zor görevlerinden biri olduğunu dile getiren Uruguaylı kaleci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Forvet hata yapar, orta saha toparlar. Orta saha yapar, defans var ama ben yaparsam kimse arkamda yok. Antrenmanı çok ciddiye alarak hazırlanıyorum. Daha önce hatalar yaptım sonra da yapacağız. Herkesin eleştiri yaparken insan olduğumuzu unutmaması gerekiyor. Dünya kalecileri arasında sıralamaya girmek gurur verici. Siz beni nereye layık görürseniz görün benim sizin içinizdeki yerim önemli. Nouer çok iyi bir kaleci" diye konuştu.

"BURAK TÜRKİYE'NİN EN İYİ GOLCÜSÜ"

Muslera, bütün derbilerin çok önemli olduğunu belirterek, "Sadece Kadıköy'de değil. Bütün derbiler çok önemli. Kim nereye giderse gitsin. Rakip sahada baskıyı hissediyoruz. Bize geldiğinde onlar da hissediyorlar. Bu baskıyla oynayabilmek kolay olmuyor ama 15 dakikadan sonra baskılara alışıyorsunuz. Türkiye'de en beğendiğim forvet Burak Yılmaz. Bazen eleştiriliyor ama Burak Türkiye'nin en iyi golcüsü. Aatıf da çok önemli. Belki tam bir golcü değil ama onun bana karşı oynarken istatistiklerine bakabilirsiniz" şeklinde konuştu.

Deneyimli file bekçisi ayrıca, bu sezon Türk Telekom Arena'da oynadıkları Osmanlıspor maçının kariyerinde unutamayacakları yenilgilerden biri olduğunu sözlerine ekledi. - ANTALYA