PremierLeague'de 12. maç haftası sahne alıyor. Lider Arsenal'in son şampiyon Manchester United tarafından durdurulmasının ardından zirve yarışı yeniden daha rekabetçi bir hal aldı. Liverpool'un yanına ilişen Southampton, gösterdiği müthiş çıkışla övgüleri toplarken bu hafta lider Arsenal'i bir yeni teste daha tabi tutacak. Kötü gidişi terse çevirmek isteyen Chelsea deplasmanda galibiyet ararken, zirve iddiasını yeniden ortaya koymak isteyen Tottenham, Manchester City deplasmanına gidecek. Haftanın en ilgi çekici eşleşmesi ise futbol tarihinin olmazsa olmaz sayfası, Merseyside Derbi…
Everton – Liverpool
Rekabet bir süredir başaltı gruptan yer kapmak için oynanıyor, fakat 1976 ile 1988 arasında oynanan 13 sezonun 11'inde şampiyonluk kupası Liverpool şehrine aitti. Şimdilerde her iki kulüp için de şaşaalı günler geride kalsa da her iki takım da geçen sezondan daha iyi durumda. Liverpool şampiyonluk için hevesli, ancak temkinli. Everton ise yeni hocası Roberto Martinez'le kısa sürede heyecan verici bir takım olmayı başardı.
Son iki sezonu Liverpool'un önünde bitiren Everton, bu süreçte ezeli rakibi ile oynadığı 4 maçı da kazanamamış; maçlar 2 kez Liverpool galibiyetiyle, 2 kez de beraberlikle sonuçlanmıştı. Ama şimdilerde iki takımda da çok şey değişmiş görünüyor. Liverpool, Suarez - Sturridge ikilisi ile rakip kalelere gol olup yağarken Everton şimdiye dek sahasında kaybetmedi ve 11 lig maçını 6'sında gol yemedi. Buna karşın Palace ve Tottenham'a karşı oynadıkları son iki maçta gol atamadılar.
Suarez bu deplasmanı seviyor. Son iki Everton ziyaretinde de gol atan oyuncu, yine Liverpool'un en büyük kozu. Everton ise savunmada sağlam durup, ön tarafta Lukaku ile Liverpool'un yeniden organize edilen arka tarafını aşmaya çalışacak. Güçler denk görünüyor, her ikisi de öncelikle kaybetmemek isteyecektir.
Arsenal – Southampton
Milli maç arasından önce Manchester United tarafından durdurulan lider Arsenal, bıraktığı yerden devam etmek istiyor. Bu maç öncesinde bir de iyi haber aldılar, TheoWalcott sakatlığını atlatarak oynayacak duruma geldi. Onun varlığı bu maçta önemli, zira şimdiye dek sadece 5 gol yiyerek ligin en iyi savunma yapan takımı unvanını taşıyan Southampton sürekli öne hamle yaparak oynuyor, hızlı bir oyuncu bunu zaafa dönüştürebilir. Yine de konuk ekip asla kolay teslim olmayacak, Arsenal'i yıkamasa bile etkili hücumcularıyla sallayacaktır. Nitekim kendileri adına harika giden sezonda Liverpool'u deplasmanda yendiler ve Man Utd'a kaybetmediler.
Fulham – Swansea
Fulham için sezonun en kritik maçı bu hafta oynanacak olabilir. Üst üste 3 yenilgiyle dağıldılar, hatta son iki maçta ilk yarım saatte 3'er gol yiyerek havlu attılar. Ligin en kırılgan takımı görüntüsündeyken ilginç bir şey yapıp menajer Martin Jol'ün yanına Rene Meulensteen'i eklediler. Onun varlığının kötü gidişi terse çevirmesi beklenirken rakip Swansea tazelenmiş şekilde Londra'ya gelecek. Galler temsilcisi, uzun zamandır karşılarına grogi durumda çıkan takımlar hariç (Sunderland, Palace) kazanamadı, ama yoğun maç trafiğinde milli maç arasıyla soluklandılar. Sezon boyunca karşılarında daha kötü bir Fulham bulamazlar, bu fırsatı değerlendirmeleri gerek.
Hull City – Crystal Palace
Hull City evindeki yenilgisizliğini sürdürüyor. İç sahada yalnızca 5 gol atmış olsalar da kompakt oynuyorlar, rakibe fırsat vermiyorlar ve kendilerine gelecek fırsatı kovalıyorlar. Rakip Palace ise ligin dibinde, bu sezon sadece bir kez kazandı ve henüz başında kalıcı bir menajer yok. Her ne kadar geçtiğimiz maç haftasında Everton'dan puan alsalar da rakip kale önünde çok eksikler, Hull'a karşı bulacakları çok az sayıdaki şansı değerlendirmeleri gerekecek. Fakat belki de hiç şansları yok.
Newcastle United – Norwich City
Newcastle United şu sıralar mutlu. Önce Chelsea'yi, sonra da deplasmanda Tottenham'ı yendiler. Yoann Gouffran başta olmak üzere çok sayıda formda oyuncuları var, ayrıca hafta içi Fransa Milli Takımı'yla Dünya Kupası bileti alan Cabaye, Debuchy gibi isimler de yüksek moralle sahada olacaklar. Diğer tarafta ise korku tünelinden çıkmayı başaran Norwich var. West Ham'e karşı ikinci yarı kötü gidişe reaksiyon gösterip maçı çevirdiler, ama bu kez işleri daha zor. Savunma organizasyonu ve formda hücumcuları ile yükselen Newcastle'a diş geçirmek zor.
Stoke City – Sunderland
Stoke City gol atmanın yolunu buldu, lakin bu sefer de kalesi önünde sağlam duramıyor. Sürekli gollü maçlar oynuyorlar, iki ya da üç gol atsalar dahi kazanamıyorlar. Sunderland ise yeniden takım içi birlikteliği sağladı, geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi yine evlerinde Manchester City'i mağlup ettiler. Dirayetsiz bir Stoke'la oynayacaklar, çıkışı sürdürmek için ortam uygun görünüyor.
West Ham – Chelsea
West Ham'ın santrfor sorunu başlarda orijinal takım tertibiyle sürpriz sonuçlara vesile olmuştu, ama git gide çözümsüz bir hal aldı. Uzun süredir üst düzey futboldan uzak kala Carlton Cole ile yama yapmaya çalışsalar da şimdilik bu çaba faydasız görünüyor. Geçen sezonun başarılı iç saha takımı portresi bu yıl kırıldı, çünkü rakip kale önünde etkisizler. Chelsea için bu bir şans, üstelik Jose Mourinho'nun takımı iki maçtır kazanamıyor. Newcastle'a karşı çok kötü bir oyunla kaybetmişlerdi, son olarak ise West Brom'dan 1 puanı son dakikada gelen hatalı penaltı kararı ile alabildiler. Takımın ritmi düştü, ancak milli maç arası onlara yaramış olabilir. Temkinli oynayarak kazanabilecekleri bu deplasmanı bir çıkış maçı olarak gördükleri kesin.
Manchester City - Tottenham
Zirvenin uzağında kalan iki takım, kaybettikleri puanların telafisi ve üst sıralar için iddialarını yeniden ortaya koymak için karşı karşıya. Her ikisi de milli maç arasını sevinçle karşıladı, nitekim hücumdaki ritim ve form düşüklüğü nedeniyle gole ulaşmakta epey sorun yaşıyorlardı. Tottenham iki maçtır gol atamazken Man City de Sunderland deplasmanında gol atamadan kaybetti. Norwich'e gol olup yağarken potansiyellerini gösteriyorlardı, fakat o gün adeta karşılarında rakip yoktu.
Tottenham'ın sıkı savunması, kaleci Hugo Lloris ile anlamlı. Öne çıkan savunmanın arkasında libero işini de yapan Fransız kaleci, son Newcastle maçında oynamayınca savunma arkasına atılan topta gol yediler. Hücumda ise halen en doğru bileşim bulunamadı, Villas-Boas arayışlarına devam ediyor. Eriksen'in sakatlığı ciddi bir eksik gibi görünse de ikamesi mümkün.
Diğer yandan Man City menajeri Manuel Pellegrini, takımının düşük ritmini artırmak zorunda. Yavaş oynuyorlar, bu da onları tahmin edilebilir kılıyor. Her şeye rağmen Şilili hocanın büyük maç performansı iyi, bu da City'i bir adım öne geçiriyor.
Cardiff City – Manchester United
Cardiff inişli çıkışlı grafiği ve kulüp içi sorunlarla yolu devam ediyor. Evlerinde oluşan yüksek atmosferle her takıma sorun çıkarabilirler ve şimdiye kadar bunu başardılar. United ise Arsenal galibiyetiyle yeniden şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunu kanıtladı. İyi bir hava ile bu maça geliyorlar, tam da onların tecrübesinde bir takım için ideal galibiyet ortamı.
West Bromwich – Aston Villa
Gücünün gösteren West Brom, aldığı iyi sonuçlarla birlikte milli maç arasını hakem hatalarından yakınarak geçirdi. Şimdiye dek herkesin kabul ettiği fahiş penaltı hataları ile en az 4 puan kaybettiler. Aksi mümkün olsaydı şimdi çok farklı bir konumda olabilirlerdi. West Midlans Derbisi'nde rakipleri Aston Villa ise kötü gidişi toparladı, yüksek atmosferli bu maça kaybetmemek için çıkacak.
Son Dakika › Spor › Merseyside Haftası! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?