Hayır, 2-1'lik yenilgiden dolayı kimseyi suçlayacak değilim. Genç bir takımla yola çıktığınızda böyle sonuçlara katlanmalısınız. Kaldı ki ne kadar yenilense de Dünya Kupası'ndan henüz çıkmış, yarışmacı kimliğini soğutmadan koruyan bir Rusya vardı karşımızda...
Lucescu'nun seçtiği 11, ortadan katlanmış A4 kağıdı gibiydi. Altı savunmacı, dört forvet. Aralarındaki iletişim zayıftı. Öndekilerin hemen hepsi tutuk ya da formsuzdu. Savunmacılar olmadık yerleşim yanlışları yaptılar.
Organize olamadılar. 2-1 geriye düştükten sonra Oğuzhan'ın katkılarıyla maçın son bölümünü Rusya sahasında oynadık. Pozisyon zenginlikleri umut verici.
Ama Hakan, Cengiz ve Cenk çok formsuzlar. Şimdi mazeretlerden ve polemiklerden uzak duracağız. Mecburuz, sabredeceğiz.
BİLAL MEŞE: Bekleyelim, görelimDeğişimler hep sancılı olur, kuraldır... Şunu da biliyoruz ki, yarışırken, öyle köklü revizyonlara gitmenin sakıncaları oldukça fazladır. Teknik Direktör
Mircea Lucescu, A
Milli Takım'da bunu başlattı. Rusya'ya yenildik diye karalar bağlayacak halimiz yok. UEFA Uluslar Ligi, Rumen teknik adam için bu anlamda müthiş bir fırsattır. Hedefimiz 2020 Avrupa Şampiyonası'dır. Bu kulvarda, Lucescu'nun kredi ve desteğe gereksinimi var, bu şansı da vermek gerekir.
Ay-Yıldızlı ekibimizin kadrosunda 10 lejyoner oyuncumuz var, bu da bizim en büyük avantajımız. Lucescu, eğer kadro belirleme de büyük hatalar yapmadığı taktirde, açıkcası bu jenerasyonda umut var.
Rumen hoca, ince eler, sık dokursa, şu anki kadrodan yarışmacı ve hedefe koşan bir ekip çıkar. Eleştireceğiz diye, öyle kalkıp ağacı da kökünden sökmeyelim, Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde ak mı, kara mı, ortaya çıkacak, bekleyelim ve görelim.
EDİZ SIRAPINAR: İstikrar sorunuMilli Takım'ın içinde bulunduğu en önemli sıkıntı Lucescu'nun hala bir kadro istikrarı yakalayamaması... Bu da rakip kim olursa olsun oyun hakimiyetimizi engelliyor, uyumsuzluk bireysel hatalara davetiye çıkarıyor... Hemen hemen her maç oyuna canla-başla başlayan çocuklar, iyi niyetle güzel işler yapıyorlar ama, rakip hem fizik hem de taktikle ağır basıyor.
Bizim ne oynayacağımız belli değil, bilmiyoruz. Maçtan maça değişen on birlerle değişmeyen kaderimizi yaşamaya devam ediyoruz.
Rusya maçında kimse çok kötü oynadığımızı söyleyemez. Ancak bu futbol da büyük hedefler için bize yetmez...
Herkesin ezbere sayabileceği ulusal bir takımımız oluşmadığı sürece hem biz yoruluruz, hem de sahadakiler...
Sizin düşünceleriniz neler ?