Ülke futbolundan ayna kullanımında sıkıntı olduğu için futbolun aktörleri özeleştiri ve hatalardan ders çıkartma konusunda Avrupalı meslektaşlarının gerisinde kalmış durumdadır. Tabi ki doğanın kanunu olarak, mukayeseler dengesi devreye girer bir yanda kaybettiğimiz, geri kaldığımız özellik başka bir şekilde ortaya çıkarak diğerlerinden ayrılır. Bizim futbol dünyamızda en gelişmiş özelliklerden biridir itibarsızlaştırma.
Yeni gelen hoca eski hocayı, yeni yönetim eski yönetimi, rakipler birbirini itibarsızlaştırdıkça kendi itibarlarının arttığını düşünürler oysa ki birinin itibarı aynı kalırken diğeri itibarsızlaşır ve genel ortalamada bir itibar kaybı olur. Ülke futbolunun bulunduğu seviye itibarsızlaştırmanın bir araç olarak kullanılmasından kaynaklıdır çokta.
Ziraat Türkiye Kupası (ZTK) da bu ülkede yıllarca kupadan erken elenenlerin itibarsızlaştırma çalışmalarından en çok etkilenen organizasyon oldu. Angarya olarak görülmesinin, kulüplerin yedek kadrolar ile mücadele etmesinin pek çok nedeni var. Reytingi yüksek takımlar daha fazla oynasın diye sürekli değiştirilen statün de bunda büyük etkisi var.
Galatasaray'ın Gaziantep BB'yi penaltılar sonunda elemesi sonra, Fenerbahçe, Gaziantepspor, Trabzonspor kupaya veda edince pek çok insan kupanın mali getirisi üzerinde kalem oynatarak giderin gelirden fazla olduğunu ortaya koyarak bu elenmelerin neredeyse bilerek olduğunu söylediler. Özellikle sosyal medyada yapılan hesaplar kitaplar maçtan önce yapılsaydı daha anlamlı olurdu.
Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki TFF hiçbir şekilde 2013-14 sezonunda kulüplerin ZTK'dan ne kadar para kazanacağını açıklamadı. Hatta kupa ödülleri ile ilgili en son açıklama 29.10.2009 tarihinde yapılmış. O günden sonra ajans haberleri olarak bir takım rakamlar ama bunun resmi bir karşılığı yok.
Yukarıdaki tablo 2009-10 yılı gelirlerinin resmi olarak bildirimi. Şampiyonluk halinde bir kulübün alacağı para o sezon gruptaki galibiyet sayısına göre 3 – 3,5 milyon USD civarına geliyor. 2009-10 sezonuna göre ödül tutarının belli oranda arttığını da göz önünde bulundurmak gerekli. Bunun karşılığı ise 2,2 ila 2,5 milyon EUR yapıyor. Fenerbahçe'nin geçtiğimiz sezon kupada oynayan oyuncularına ödediği tutar 1,6 milyon EUR 'yu buluyor. Bunun üstüne kupa primi eklendiğinde ise ortaya yaklaşık kasadan çıkan 2 milyon EUR gibi bir rakam çıkıyor.
Peki bu kupayı itibarsızlaşmaya yeterli bir sebep mi?
Kupanın kendi içinde dinamikleri düşünüldüğünde lig maratonunda yer alamayan, forma şansı bulamayan oyuncuların resmi maç tecrübesi yaşadığı, genç oyuncuların maç alışkanlığı kazandığı bir arena ZTK. Statüsü itibarı ile Avrupa kupalarında mücadele eden bir takım için tam anlamı ile angarya ancak bunu mali değeri üzerinden tartışmak abes. Fenerbahçe Aykut Kocaman önderliğinde ligde yer almayan pek çok oyuncu ile başarılı sonuçlar aldı. Ligde bir galibiyetin ederi 1 milyon TL'ye ulaşmış durumda. Kupa maçları ile hazır tuttuğumuz bir-iki oyuncunun berabere bitecek 3 maçın kazanılmasında rol oynaması durumda ZTK 'nın marjinal faydası ortaya çıkıyor.
Kupanın geleneği de en az ekonomik yönü kadar önemli. Ne Almanya'da ne de futbolu beşiği İngiltere'de kupa gelirleri yayın gelirleri ile oranlandığında Türkiye'den çok çok önde.
Türkiye'de ZTK şampiyonu 3,5 milyon USD kazanırken bu toplan Süper Lig yayın gelirinin ortalama bin'de 7sine denk geliyor.
Peki İngiltere'de durum nasıl?
Yukarıdaki listeye bakıldığında görülüyor ki bu sezon kupayı kaldıracak takım eğer turnuvaya 1. Turdan dahil olmuş ise 3,9 milyon € kazanacak. Premier Lig'in geçtiğimiz sezon dağıttığı naklen yayın geliri ise 1.085 milyon €. Yani kupa gelirinin lig yayın gelirine oranı binde 3,5. Yani Türkiye'de kulüpler ZTK kupasını kazandıklarında lig yayın gelirinin bin7'sini kasasına koyarken FACup'da durum binde3,5.
Almanya'da ise kupa şampiyonu 1. Turdan şampiyonluğa giden serüven sonunda kasasına 6,25 milyon € koyamaya hak kazanıyor. Hüseyin Özkök'ün yaptığı araştırma sonucunda aşağıdaki tabloya göre Almanya'da kupa ekonomik anlamda kulüplere bir geri dönüş sağlıyor gibi görünüyor.
Almanya'da kupanın değerli olduğu ligin yayın geliri üzerinden bakıldığında da ortaya çıkıyor. Bundesliga'nın kulüplere dağıttığı ortalama yayın geliri 394 milyon € olurken geçtiğimiz sezon, kupa şampiyonun ödülü %1,5 oranında oluyor. Ama yayın gelirine bakıldığında ülkemizin 2 katı olmasına rağmen yine çok düşük bir rasyoya sahip.
Kupaların gelenekleri, sürprize açık olmaları, genç oyuncular için bir vitrin özelliği taşıması, kulüplerin prestij açısında kupaya önem vermeleri zaten kupanın ekonomik değerini yukarı taşıyacaktır ancak yerel kupaların futbol ekonomi pastasındaki yeri hiçbir zaman yayın gelirlerinin, şampiyonlar liginin yerini tutmayacak.
Ancak kupa sayesinde parlayan bir futbolcu ile belki de transfer rekoru kırılacak, ya da kupalara ambargo konulacak.
İtibarsızlaştırılan bir kupanın kimseye yarın bugünden daha fazla katkısı olmayacaktır.
Son Dakika › Spor › Kupa Neden Değersiz? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?