Gayri resmi şampiyon
Rıdvan Dilmen – Sabah
Tedirgin iki takım...Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal... Ev sahibi Beşiktaş maça tempolu, önde baskılı başlasa, "Ya bir gol yersem kontra ataktan" diye düşünüyor... Fenerbahçe ise, "Oyunu kontrol edeyim. Tabii ki kazanırsam şampiyon olayım ama en azından yenilmeyeyim. Çünkü haftaya bir puan dahi yetiyor şampiyonluğa" diyor.
İşte böyle başladı oyun... İlk 25 dakika Fenerbahçe kontrolünde geçti. Rakibine daha ağır basan bir takım görüntüsü verdi sarı-lacivertliler.
İki takım da, "Kazanamazsak da mutluyuz... Bir puan da iyidir" diye maçın berabere bitmesi için uğraştı. Uzatmada Motta atılınca oyuna giren Beşiktaş'ın ikinci sol beki İsmail Köybaşı'nın da iki sarı karttan atılması ilginçti. Ancak hakem Halis Özkahya maçın ilk yarısında Jermain Jones'a iki kez sarı kart gösterip, atma şansı varken atmayarak ciddi bir hata yaptı.
Dany'nin kafa ile kasıtlı geri pasıyla kazanılan serbest vuruşta da Fenerbahçeli oyuncuların, atışı kullanmayıp, topu auta atarak Beşiktaş'a yaptıkları jest de zaten 90 dakikalık karşılaşmanın görüntüsüydü adeta...
Mehmet Demirkol – Fanatik
"Haftaya adını koyacağız"
Şampiyon, şampiyonluğuna yakışır bir istekle oynadı en azından. Dedikoduya yer bırakmadı. Fenerbahçe rüzgarı da arkasına alıp sakin ve topa hükmederek başladı. Rüzgarın yarattığı şut ihtirasıyla da... Trabzonspor maçındaki gibi ve Galatasaray maçının tersine... Bunun karşılığını golle buldu.
Hugo Almeida, Motta'nın golünde net bir şekilde ofsaytta. Topu kovalıyor ve hatta Motta şutladığında üstünden atlıyor. Bu yeni uygulamaya göre ofsayt değil. Topa dokunmak ve rakibi şaşırtmak maddelerine uymuyor. Topa koşuyor ve şut gelince topun üzerinden atlayarak kaçıyor. Bu kural, yorum ve uygulama bence yanlış. Ama kural ve yorum böyle. Dolayısıyla oyunun ruhuna aykırı ama kurala uygun. Nitekim Dany'nin pozisyonunda da verdiği pas 'hile' tanımlamasına giriyor ve karar doğru. İlginç ama doğru.
Uğur Meleke – Milliyet
Aslında bu maç önceki akşam 20: 45'te başladı, zira Galatasaray Kasımpaşa'ya kaybettiğinde artık hiçbir şey saat 19'da olduğu gibi değildi. Galatasaray matematiksel olarak şampiyonluk şansını bitirdi, dolayısıyla Fenerbahçe artık sadece Beşiktaş'la yarışmak durumunda idi. Sarı-lacivertliler Beşiktaş'la berabere kalıp dört4 hafta kala farkı 12'de tuttuğunda da şampi... sayılacaklarını biliyorlardı. Çünkü Beşiktaş'la ikili averajları eşit kalıyor, genel averajda da 16 gol üstünlükleri sürüyordu. Beşiktaş'a da beraberlik yarıyor denilebilir, zira Galatasaray'ın iki puan önünde son dört haftaya girmek hiç fena sonuç değil...
Sanırım bu duygular, şiddetli yağmur, Olimpiyat Stadı'nın eksik atmosferi bir araya geldi, müsabakayı doğrudan etkiledi: 15'inci dakika oynanırken iki hocaya da birer puanı verseniz teşekkür edip evlerine dönmeye razı gözüküyorlardı.
Attila Gökçe – Milliyet
"4 maç için yaşayın"
Maç akıp giderken gördüm ki Beşiktaş takımı bu kader randevusuna iyi hazırlanamamış. Futbolcuların oyun konsantrasyonu ya zayıftı, ya da aşırıydı. Bu yüzden inanılmaz top kayıpları yaptılar. Kontralara fırsat tanıyan dağınıklıktan kurtulamadılar. 58'de Ramon Motta kırmızıyla Beşiktaş'ı 10 kişi bırakınca Bilic'in hamle şansı da sınırlandı. 65'de İsmail oyuna girene kadar bocaladılar. Bu bölümde dikkat çeken olay, Fenerbahçe'nin sayısal avantajıyla Alves, Topal ve Meireles'i de hücum oyununa sokmasıydı. Caner ve Gökhan da bu kampanyaya katılınca Beşiktaş zorlanmaya başladı. Yine de Mustafa Pektemek'in Almeida ile buluşması (72) kenardan gelen bir galibiyet talimatıydı. Ancak şampiyon da maçı bırakmıyordu. Kuyt, Sow ve Emenike ile tehdit etmeye başladılar. O kontra baskılarda İsmail Köybaşı da 90+da kırmızıyı görüp takımını dokuz kişiye düşürdü.
Güntekin Onay – Vatan
Fenerbahçe daha derli toplu ve iyi başladı. Sow'un attığı gole kadar alanları iyi kapattılar ve daha organize bir takım görüntüsü ortaya koydular. Ancak yine de ilk bölümde tek net pozisyon Almeida ile Beşiktaş'tan geldi. Kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda iyi bir vuruş yapamadı.
Maça felaket başlayan Jones henüz 16. dakikada atılmadığı için şanslıydı. Sow'un golünden sonra önde baskı yapan Beşiktaş, 1-0'dan sonra oyunu yarı sahasında kabul eden Fenerbahçe karşısında etkili oldu ve pozisyonlar yarattı. Aynı noktadan bir kaç dakika önce topu az farkla dışarı gönderen Motta, devrenin son dakikasında bu kez köşeyi bulunca Beşiktaş soyunma odasına beraberlik ile gitti.
Bağış Erten – Radikal
Beşiktaş - Fenerbahçe
Foto galeri için tıklayın.
Bu sezonun şu ana dek en başarılı iki takımı, ligin lideriyle ikincisi, kuvvetle muhtemel şampiyonuyla Şampiyonlar Ligi'ne gidecek takımı karşı karşıya geliyor, sezonun en iyi oyuncuları sahada, yani bu yılın en önemli maçı oynanıyor, heyecan dorukta!..
Hiç de öyle değil işte. Kimse bu gaza gelmiyor. Çünkü her şey iyi, güzel de sahne de bir sıkıntı var. Memleketin en şık derbisi, Olimpiyat Stadı denen ucubede, şehrin en uzak köşesinde, e-bilet maskaralığı yüzünden üçte ikisi boş tribünlere karşı oynanıyor ve istiyorlar ki biz bundan heyecanlanalım, havaya girelim. Pöh! Olsa olsa öfke duyarız, heyecan değil.
Okay Karacan – Zaman
Beşiktaş topla oynamaya, öne çıkmaya başladığında etkili oluyor. Dün golden sonra buna başlayınca haliyle pozisyonlar gelmeye başladı. Almieda'nın karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaçırması artık sıradan bir durum ama orta sahadan attığı depar inanılmaz bir potansiyeli olduğunu gösteriyor. Motta'nın golünde aradan çekilerek akıllıca davrandı. Motta sürekli gelişiyor ama sertlik meselesini çözemezse bu takımda asla yeri yok. Hep dengesiz ve kontrolsüz fauller yapıyor.
Oğuzhan oynadığı sürece Beşiktaş ileriye doğru olumlu gidiyor. Dün ikinci yarıda takımı bir süre ileri taşıyıp pozisyona soktu. Olcay'a verdiği pas enfesti. O yorulup kenara alınınca her zaman olduğu gibi takım çekiliyor. Dün kırmızı kartlar yüzünden iki kanat hücumcusunu kaybeden Beşiktaş, sonuna kadar galibiyet için mücadele verdiyse enerjisini dikkatli kullanmanın karşılığıdır. Bu arada Fenerbahçe'nin kendi en iyi oyununu oynamadığını, bir parça rahatlayıp rehavete girdiğini kimse inkar edemez.
İkincilik yarışında Beşiktaş'ın işi hala zor. Bu kadar kırmızı kart, sakatlık sorunuyla baş etmek kolay değil!
Son Dakika › Spor › Kim Ne Dedi? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?