Ahmet Çakır/ Zaman
Lig maçlarının büyük bölümü boş tribünler önünde oynanırken Galatasaray taraftarının Akdeniz Üniversitesi Stadı tribünlerini doldurması, maçın en hoş yanıydı. Ancak ilk yarım saatten sonra ortalığı epeyce ateşli ve dumanlı hale getirdilerse de o kadarına razıyız. Antalyaspor yönetimi, 'bizim maçlarda bu seyirci niye yok' diye de düşünmüştür herhalde.
Galatasaray finalde
Antalya'da hazırlıklarını sürdüren Galatasaray, devre arasından yaptığı ilk hazırlık maçında Hollanda ekibi Ajax'ı 2-1 yendi ve finalde Celtic'in rakibi oldu.Maçın uzun boylu sözü edilecek bir yanı yoktu. Sarı Kırmızılı takım tipik bir hazırlık maçı oynadı. Gerçi Semih, Hakan, Riera, Selçuk, Sneijder, Burak ve Umut gibi ilk 11 oyuncuları sahadaydı ama pek oynamak için çıkmamıştı; hepsi tatile devam eder gibiydi. Özellikle Selçuk ve Sneijder ortaalanda top tutamayınca sahnede hep Ajax göründü. Bruma'nın nasıl bir görevle oynatıldığı anlaşılmazken o bölgeden gelen ataklar sonucunda Cim Bom birkaç kez santra yapmak zorunda kalabilirdi. Rakibin tecrübe eksiği bu felaketi önledi. İkinci yarı takım değişti, oyun değişmedi. Hemen devrenin başında gelen Ajax golü maçın en beklenen gelişmesiydi. Zaten ilk yarıda attıkları nizami golde bayan yardımcı hakemimiz hatalı bayrak kaldırmıştı.
Bu 45 dakikada İzet Hayroviç'in sahada oluşu, Emre Can ve İbrahim gibi pek bilinmeyen gençlerin forma buluşu hoştu. Hele İbrahim'in golü hiç yabana atılmayacak kalitedeydi. Yiğit Gökoğlan'ın adının esame listesine yazılmayışı ve bu yüzden oyuna giremeyişi maçın minik skandalı oldu.
Serkan Korkmaz/ Fotomaç
İlk yarıda Galatasaray lehine olan tek şey, Ajax'ın "maden" olarak tanımlayabileceğimiz kalecisiydi. Peki; iyi bir kaleci olarak bilinen Cillesen'in eli ayağı neden birbirine dolanıyordu?
İmdadıma maçın spikeri Cem Yılmaz yetişti. Cem bir ara Galatasaray taraftarına Telles transferinin olumluya döndüğünü müjdeledi(!). 7 milyon Euro'luk Aysal teminatıyla kriz (!) aşılmıştı. Balkanlar ve Avrupa'nın önümüzdeki 87 yıla damgasına vurması beklenen Hajrovic transferiyle birlikte, Telles'teki nefes kesen(!) gelişme Ajax'ın file bekçisini de heyecanlandırmıştı belli ki… 10 milyon Euro'luk Bruma başta olmak üzere, Selçuk ve biraz Burak dışında tüm Galatasaray dökülüyordu…
İkinci yarıdaki 11'de gözler Hajrovic'teydi şüphesiz. Ona dair "kritik etmek için erken" demeyeceğim.
Çünkü; aslında ÇOK GEÇ… Güzel bir gol atan İbrahim Coşkun'un, Amrabat'ın hatta Aydın'ın bile ondan daha iyi oyuncular olması muhtemel. Tıpkı Yekta, Bruma ve Sabri'nin de Telles'ten iyi olabilecekleri gibi. Sizin üç ay sonra soracağınızı ben şimdiden yazayım; "Bu iki transfer niye yapıldı?" Umarım yanılıyorumdur.
Oğuz Dizer/ Fanatik
Galatasaray farklı bir çalışma ve yapılanma içinde. Mancini savunma, orta alan ve hücum oyuncularını ayrı saatlerde çalıştırıyor. Bu tarzın amacı bloklar arası iletişimden önce aynı yerde bulunan elemanlar arası sağlıklı bağlantıyı sağlamak. Ajax müsabakasında ise henüz pek yarar sağlanamadığını gördüm. Özellikle de savunmada. Galatasaray'ın tedavi edilemeyen kronik savunma arızaları var. Fischer adında bir genç Hollandalı dün gece Galatasaray savunmasını delik deşik etti. Aykut uzun süreli ayrılığa karşın güven veren, Ceyhun devamlılık sağladığı anda çok işler beceren olur.
Semih denge unsuru, doğru ve güzel bir görüntüde. Bruma futbol zevki arayan alemin zevk ötesi kafa dahi yapabilecek düzeyde tatlı çikolata renklisi... Galatasaray orta alanda topu istediği gibi kullanmayı becerdiği anda gerçek bir Avrupa markası. Hele hele Selçuk. Klasın ve çalışkanlığın simgesi. 'İyi günler yakında' dedim. Kamp çalışmaları ve dün geceki karşılaşma beni bu şekilde olumlu düşündürüyor. Dördüncü yıldıza doğru Mancini kumandasında kararlı adımlarla ilerleyen bir Galatasaray fotoğrafı var Antalya'da. Elbette savunma açıklarına kalıcı çare bulunması şartıyla...
Son Dakika › Spor › Kim Ne Dedi? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?