Rıdvan Dilmen - Fotomaç
Beşiktaş'ın sahaya yansıyan problemi saha dışından geliyor... Fernandes, sakatlıkların çok olması, Kasımpaşa maçından sonra yaşanan hakem ve federasyon tartışmaları da futbolcunun işine geliyor. Beşiktaş'ın bir ileri iki geri olmaması için seri yapacaksınız bu şart. Birinci Fenerbahçe olursa Avrupa'ya gidemeyecek, ikincilik çok değerli. 4.'lük 5.'lik bile değerli olacak. Ama futbolcular bunu düşünmüyor. Güzelim Beşiktaş takımı ne oldu da bu hale geldi. "Yoruldular" diyeceğiz ama 3 kulvarda olmaları gerek, öyle bir şey yok. Futbolcuların fiziki problemi mi var, antrenman problemi mi, teknik heyet problemi mi, özel hayat problemi mi? Bunları bilemiyoruz.
Beşiktaş sert düşüşte
Salih Demirci yazdı...
Metin Tekin – Sabah
Beşiktaş adına ilk yarıyı şöyle bir düşündüğümüzde belki de en az gol pozisyonunun üretildiği maç oldu. Bunu 1-0'a kadar anlayabilirsiniz belki ama geriye düştükten sonra, oyunu da eline almasına rağmen pozisyon üretilememesi Beşiktaş'ın en büyük handikapıydı. Bilic elindeki üç santrforu da kullandı ama pozisyon üretmenin sadece hücumcularla olmadığını bir kez daha net şekilde gördük. Bu noktadan sonra Beşiktaş gerçekçi düşünmek zorunda… Hedef artık Fenerbahçe maçının sonucu ne olursa olsun ikincilik olmalı. Tabii bunu başarabilecek takım gücü ve oyun anlayışı var mı, bu sorgulanmalı. Çünkü ilk yarıyı şöyle bir göz önüne aldığımızda hiç de iyi bir tablo göremiyoruz Beşiktaş adına…
Güntekin Onay - Vatan
Beşiktaş'ın ilk yarı oynadığı futbolu tanımlamak zor… Ancak 'yavan ekmek' denilebilir. Akıcılıktan uzak, kopuk bir oyun. Vasatı aşamayan bireysel performanslar. Rakibi tek zorlayan Uğur Boral'dı. 2. yarının başında Stancu'nun kaçırdığı gol Beşiktaş için sanki Tanrı'nın lütfuydu. Ama Kartal'ın silkinmesi için yeterli olmadı. Bilic, Fernandes ve Oğuzhan'ın yokluğunda yaratıcılık eksikliği çeken takımda rakip ceza alanına tek top taşıyabilecek oyuncu olan Gökhan Töre'yi de çıkartınca umutlar sadece Uğur Boral'ın yapacağı ortalara kaldı. Son 10 maçta sadece Kayseri, Konya ve Elazığ'ı yenebilen Beşiktaş, dünkü kaybın ardından şampiyonluk yarışına da veda etti.
Beşiktaş puansız kapattı
Atilla Gökçe – Milliyet
Kararsız, etkisiz, niyetsiz bir oyuncular topluluğu olarak maça başladılar ve hiç değişmeden öyle bitirdiler. Şimdi herkesin aklındaki sorunun yanıtını verelim: Hayır, Fernandes'i aramadı Beşiktaş. Onun son haftalardaki haline ihtiyacı yoktu. O küskünlük ve kopuklukla dün sahada olsa da hiç bir şey değişmezdi. Beşiktaş'ta temel sorun orta alanın merkezinde görev alan Necip ve Veli'nin savunmaya da hücuma da Fransız kalması! Ne pres yapıp top kazanıyorlar, ne savunmaya yardım ediyorlar, ne oyun kuruyorlar ne de şut atıyorlar. Bu kadar durgun oyunun, takımı böylesine eksilten anlayışın Süper Lig'de işi olmaz! Kusura bakmasınlar, Beşiktaş'ın aradığı adam Fernandes değil, Atiba'ydı dün akşam…
Cem Dizdar – Fanatik
Sormak gerek... Atiba/Fernandes/Oğuzhan üçlüsünün olmadığı bir takımın kaptığı toplarla oyuna hükmedebilmesi için orta sahada kiminle oynamalı? Herhalde 'top aşığı' Gökhan Töre ya da yegane özelliği boş alanda topla buluştuğunda hamlelenmek olan Olcay Şahan'la değil! Ancak eldeki kadro başka bir plana imkan vermeyince ortaya da ister istemez böylesi oyunlar çıkıyor. Maç başlayıp ilk 20 dakikayı izledikten sonra önümdeki kağıda şöyle bir not düşmüşüm; "Bu maç ancak Gençlerbirliği oyuncularının yapacağı büyük kazalarla Beşiktaş'a döner." Ligin ilk dört haftasının aldatıcı olduğunu çoğu Beşiktaşlı tahmin etmek istemiyordu ancak durum oydu.
"Büyük hayal kırıklığı..."
Erman Toroğlu – Sabah
Beşiktaşlı oyuncular aynı tornadan çıkmış gibi hep aynı tipte. Oyunu değiştirecek futbolcu yok kadar az. Bir Anadolu takımı görüntüsünde... Diyelim ki maçı seyretmediniz. Skoru duyuyorsunuz; 1-0 Gençlerbirliği galip. Acaba, diyorsunuz, Beşiktaş galibiyeti kaçırdı mı? veya berabere kalabilir miydi? Kesinlikle hayır. Dün gece eğer Beşiktaş şanslı olmasaydı fark olurdu. Gençlerbirliği her şeyiyle iyi oynadı. ve hiç tartışmaya mahal vermeden maçı götürdü. En büyük özellikleri şu... Ben maçı televizyonda seyretmeme rağmen en az 75-80 dakika Gençlerbirliği'nin en gerideki son adamıyla en ileri uçtaki adamı arasındaki mesafeyi, daha doğrusu Gençlerbirliği takımında kaleci hariç her oyuncuyu ekranda gördüm. Bu şu demektir takım olarak defans yaptılar, takım olarak hücum ettiler.
Son Dakika › Spor › Kim Ne Dedi? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?