Kaportacı, Hurdacı, Işsiz Gençleri Şampiyon Yaptı

SİNAN ÖZMÜŞ - 1990'lı yıllarda Türkiye'nin Bulgaristan'ın elinden adeta kaptığı Türk sporcular arasında yer alan eski dünya ve Avrupa şampiyonu Ekrem Celil, Antalya'da bedensel engelli, kaportacı, hurdacı ve işsiz gençlerden halter sporuna yeni şampiyonlar yetiştiriyor.

Bulgaristan'da geçim sıkıntısı yaşayan 9 çocuklu ailenin 7. çocuğu olarak Bulgarlar'ın dünya halter kaynağı Kırcaali'nin dağ köyünde dünyaya gelen ve ailesini refahını artırmak için haltere başlayan Ekrem Celil, Türk olduğu için uğradığı ayrımcılık nedeniyle bu sporu bıraktı.

Zamanın Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Kenan Nuhut ve Kütahya Spor İl Müdürü Muhittin Yıldız, "İkinci Naim" denilen Türk asıllı Ekrem Celil'i, 1998 yılında, henüz 19 yaşındayken gazinoda paspasçılık yaparken bularak Türkiye'ye kaçırdı.

Türkiye'ye geldikten sonra halter milli takımının formasıyla katıldığı yarışmalarda, 68 kiloda 2000 yılında gençler dünya şampiyonu, 2001 ve 2004 yıllarında büyükler Avrupa şampiyonu, 2005 yılında da Akdeniz Oyunları'nda şampiyon olmayı başaran Ekrem, 5 yıl önce aktif sporculuğu bırakarak, Antalya'da antrenörlüğe başladı.

Ekrem, antrenörlükte günde 12 saat emek harcayarak, kısa sürede çoğu kaportacı, hurdacı, işsiz ve engelli olan sporcuları yetiştiriyor ve onların da şampiyonluklar elde etmesini sağlıyor.

Rekorlar kırmasına rağmen dışlandı

Ekrem Celil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan'da maddi zorluklar nedeniyle ailesini kurtarmak amacıyla halter sporuna başladığını söyledi.

Halter sporuyla ilgilenirken Türk olmasından ötürü hep ikinci planda kaldığını, rekorlar kırmasına karşın dışlandığını ifade eden Ekrem, Bulgar Milli Takımıyla katıldığı yıldızlar Avrupa şampiyonasında ikinci olmasına rağmen yine dışlanınca sporu bıraktığını belirtti.

Ekrem, ailesine maddi destek sağlamak için bir gazinoda paspasçılık yapmaya başladığını, daha sonra Kenan Nuhut ve Muhittin Yıldız'ın çabalarıyla sporcu kimliği gizlenerek Türkiye'ye getirildiğini anlattı.

Türkiye'ye geldikten sonra yavaş yavaş başarılar kazanmaya başladığını ifade eden Ekrem, "Türk Bayrağını dalgalandırmak bana bir gurur veriyordu." dedi.

- Hedef 2020 Olimpiyatları

Antrenörlüğe başladığında "Gariban çocuklara yarım etmem gerekir, ben de oradan geldim." düşüncesiyle ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına yöneldiğini dile getiren Ekrem, bu çocukların yavaş yavaş milli takımlara girdiğini, Türkiye şampiyonlukları elde ettiğini söyledi.

Ekrem, yetiştirdiği sporcular arasında kaportacı çırağı olan, 2015 yılı 15 yaş altı kategorisi Avrupa ikincisi, 2016 yılında 17 yaş kategorisinde Avrupa üçüncüsü olan Devran Kayra, 88 kiloda Avrupa ikincisi olan bedensel engelli Faruk Öztürk, 56 kiloda Türkiye şampiyonu olan hurdacı Cumali Kıvanç, Avrupa şampiyonu ve dünya üçüncüsü görme engelli Cenk Yanık'ın olduğunu vurgulayarak, "Bu başarılar kolay kazanılmadı. Bunlar hep emek. Buraya, sabah geliyorum, akşama kadar buradayım. Tüm sporculara yardım ediyorum. Onlar da daha iyi sporcu olsun diyorum. Antalya'da şu anda halter zirvede. Amacımız, 2020 Olimpiyat şampiyonunu Antalya'dan çıkarmak." dedi.

- "Sporcularımın hayatlarının kurtulmasını istiyorum"

Antrenörlüğün sporculuğa göre daha zor olduğunun altını çizen Ekrem, sporcu antrenmandan sonra dinlenirken kendisinin bir gün içinde 20 sporcuyla ilgilenmek zorunda olduğunu belirtti.

Ekrem, işi zor olmasına karşın, severek yaptığını vurgulayarak, "Bu işi neden yapıyorum? Çünkü garibanlıktan geldim, garibanlara yardım etmem gerekiyor. Onların hayatlarının değişmesini istiyorum." diye konuştu.

"Gariban çocuklar, iyi sporcu olur." diyen Ekrem, şunları söyledi:

"Aileler çocuklarını 50 lira yevmiye için sanayiye gönderip çalıştırıyorlar. Ama böyle bir spor var, onların hayatlarını kurtaracaklarını bilmiyorlar. Mesela şu anda çok iyi imkanlar var. Avrupa ve Dünya şampiyonu olduklarında hayatlarını değiştirecek ödüller var. Aileler, çocuklarını spora yönlendirseler, daha iyi olacağına inanıyorum."