Habertürk'ün
Muharrem Sarıkaya imzasıyla "Naomi Süleymanoğlu" başlığıyla ilk kez gündeme getirdiği haltercinin kızı Sekai Mori, Süleymanoğlu'nun kızı olduğunu kanıtlamak için hukuki süreç başlattı.
Süleymanoğlu'nun 1988
Seul Olimpiyatları sırasında tanıştığı
Japon gazeteci Kyoko Mori'nin dünyaya getirdiği öne sürülen Sekai Mori,
Türkiye'de avukatlara vekalet vererek ünlü haltercinin babası olduğunun tespitini istedi. Mori, haltercinin yasal mirasçıları olan 3 çocuğuna babalık davası dava açtı.
Gazete Habertürk'ten
Serdar Kulaksız'ın aktardığına göre, Sekai Mori, babasının vefat ettiği hastaneye DNA örneği bıraktığını öğrendikleri belirterek, numunenin bulunmaması halinde mezarının açılarak örnek alınmasını istedi.
"BABA SEVGİSİNDEN UZAK BÜYÜDÜ"
Büyükçekmece Aile Mahkemesi'ne açılan davada, Sekai Mori'nin 24
Eylül 1991'de
Ankara Zekai Tahir Burat Büyük Doğumevi'nde dünyaya geldiği ifade edildi. Dava dilekçesindeki iddialara göre Sekai Mori; anne Kiyoko Mori ile Süleymanoğlu'nun birlikte oldukları dönemde dünyaya geldi. Taraflar daha sonra ayrıldı. Mori, annesi ile
Japonya'da yaşamaya başladı.
Haltercinin 18 Kasım 2017'de ölümünün ardından kendisine ulaşılıncaya kadar babasının kim olduğunu bilmedi ve onu tanıyamadı. Sekai, babasının ilgi, şefkat ve sevgisinden uzakta büyümek zorunda kaldı. Babasından maddi ve manevi destek olmadan 27 yaşına kadar geldi. Annesinin daha önce babası ile kendisini görüştürme girişimi de bir şekilde engellendi. Süleymanoğlu'nun nüfus kayıtları incelendiğinde mirasçıları olan diğer kızlarının da tıpkı Sekai Mori gibi evlilik dışı dünyaya geldiği görülürken, 3 çocuk da 2001'de babalarının nüfusuna kaydettirildi. Haltercinin, ölümünden sonra Japonya'da bir kızının olduğu ve onun bulunmasını vasiyet ettiği yazılı ve görsel basına yansıdı. Bunun üzerine
Dışişleri Bakanlığı ve büyükelçilik kanalı ile Sekai Mori'ye ulaşılarak babasının vefat ettiği haberi verildi.
DNA ÖRNEĞİ BIRAKTI
Naim Süleymanoğlu'nun yakın çevresinden alınan bilgiye göre halterci, vefat etmeden önce Sekai Mori'ye ulaşmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Süleymanoğlu, ölmeden kısa süre önce kızının bulunmasını vasiyet etti. Kızının kendi mirasından pay alabilmesi ve nüfusuna kaydolabilmesi için vefat ettiği özel hastaneye de DNA örneği bıraktı. Dilekçede, Süleymanoğlu'nun kabrinin rahatsız edilmemesi için öncelikle bu hastaneye yazı yazılması ve burada bulunan numuneler ile Sekai Mori'nin DNA örneklerinin karşılaştırılması istendi. Naim Süleymanoğlu ile soybağının kurulması ve babasının nüfusuna kaydı da talep edildi. Hastanede DNA numunesi bulunmaması durumunda Süleymanoğlu'nun erkek kardeşlerinden DNA örneği alınarak karşılaştırma yapılması, bu da mümkün olmazsa fethi kabir yapılarak (mezarı açılarak) örnek alınması istendi.
HASTANEYE YAZI YAZILACAK
Aile mahkemesi, Süleymanoğlu'nun hayatını kaybettiği
İstanbul'daki özel hastanede olduğu iddia edilen DNA testi için gerekli numunelerin
Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi için bu hastaneye yazı yazılmasına karar verdi.
Sizin düşünceleriniz neler ?