Iaaf Aslı İçin Cas'a Gidebilir"

Yaraş, Türkiye Atletizm Federasyonu’nun (TAF), milli atlet Aslı Çakır Alptekin ile ilgili verdiği, "antidoping kuralına aykırı hareket etmediği gerekçesiyle ceza tayinine yer olmaması" kararını değerlendirdi.

Salih Münir Yaraş, Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun (IAAF), Pınar Saka, Meryem Erdoğan, Alemitu Bekele ve Aslı Çakır Alptekin olmak üzere 4 sporcunun cezalandırılması yönünde TAF'a başvuruda bulunduğunu belirterek "Bunlardan 3'ü ceza aldı. Bekele CAS'a gitti. Meryem ise itiraf ettiği için 2 yıl ceza aldı. Aslı'ya ise ceza verilmedi. IAAF'ın istediği ceza çıkmadı. IAAF, TAF'ın gerekçelerini yeterli bulmazsa Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) gidebilir" diye konuştu.

Yaraş, Alptekin'in durumunda olduğu gibi biyolojik pasaporttan yakalanarak savunma veren ve ceza almayan bir sporcu olup olmadığıyla ilgili ise şunları söyledi:

"IAAF bu değerleri, 3 uzmana yorumlatıyor. Şimdiye kadar biyolojik pasaporttan yakalanarak ceza almayan bir sporcu var mı, bilmiyorum. Hiç duymadım. Fakat teknik konular hakkında yorum yapmam mümkün değil. Biyolojik pasaport ile ilgili uzmanlar tarafından verilen kararlar, her ne kadar kesin gibi gözükse de numune alımı gibi prosedürlerde hata yapılmış ve bu kanıtlanmışsa ceza alınmayabilir. Umarım TAF'ın kararı uygun görülür ve Aslı ceza almadan kurtulur. Olimpiyat madalyamız da bizde kalır. Aslı da pistlerdeki mücadelesine devam eder."

Antrenörlere verilen ceza

Salih Münir Yaraş, TAF Disiplin Kurulu tarafından 23 milli antrenöre verilen cezalarla ilgili yaptığı değerlendirmede ise "Sporcunun, doping maddesini antrenöründen aldığını belirtmemesi durumunda, antrenöre ceza verilmesi pek görülmüş bir durum değil" ifadesini kullandı.

23 antrenörün, cezalarla ilgili Tahkim Kurulu ve CAS'a gitme hakları bulunduğunu bildiren Yaraş, şunları kaydetti:

"IAAF'ın bu konuda bir istekte bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak bu antrenörlerin içinde dopingle hiç ilgisi olmayanların bulunduğunu biliyorum. Antrenörlerin ceza alması için sporcunun, bu yönde ifade vermesi ya da başka bir kanıt olması gerekir. Bu durumun dünyada bir örneği yok. Toplu halde antrenörlerin ve sporcuların cezalandırılması konusunda ilk örneğiz. Öncü olmanın sıkıntılarını yaşıyoruz ancak bu durum her ne kadar kötü gibi gözükse de bu mücadelenin, bize olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Bakalım ilerleyen günlerde süreç bize neler gösterecek?"

Salih Münir Yaraş, doping konusunda ilaç firmalarının da sorumlu tutulması gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

"Özellikle Amerikan ve İsviçreli firmaların ürettiği bu ilaçların yüzde 30-40'ı sağlık, geri kalan yüzde 60'ı ise doping için kullanılıyor. Onlar da bu konuda sorumlu tutulmalı ve dopingle mücadeleye katkıda bulunmaya zorlanmalı."