'Her Türlü Tehdit Aldım"

Doping olayının ardından Halter Federasyonu yönetiminin toplu istifası üzerine, 9 Mart Cumartesi günü yapılması kararlaştırılan Olağanüstü Genel Kurul'da başkan adayları belli oldu. 9 Mart'ta yapılacak olağanüstü genel kurulda, Spor Genel Müdür Yardımcısı Tamer Taşpınar ile eski federasyon başkanı Kenan Nuhut başkanlık için yarışacak.

Genel kurul öncesi açıklamalarda bulunan Kenan Nuhut, Halil Mutlu'nun, Tamer Taşpınar'ın lehine adaylıktan çekildiğini öğrendiğini belirterek, "1989 yılında Halter Federasyonu Genel Sekreterliği'ni yürüttüm. Ben o dönemde Halil Mutlu'yu Bulgaristan'dan aldım, getirdim. Yıllarca podyum arkalarında birlikte ağladık, birlikte güldük, bu yüce Türk milletine de 3 olimpiyat madalyası hediye ettik. Neticede bu bir uzmanlık meselesi. Ben bu işin uzmanı isem, arkadaşlarım uluslararası alanda da bu işi çok iyi bildiğimi ifade ediyorlarsa, o takdirde Halil Mutlu'nun benimle hareket etmesinde yarar var" şeklinde konuştu.

'Halter Federasyonu 10 aday çıkaracak güçte'

"Tamer Bey, tekvando bilgisinden şüphe duymadığım bir arkadaşım" diyen Nuhut, "Tekvando Federasyonu'nun başkanlık seçimi söz konusu olsa, bir ölçüde olaya biraz daha sıcak bakmak mümkün ancak bu Halter Federasyonu seçimi. Halter Federasyonu şu anda bilgi ve birikim itibariyle en az 10 federasyon başkan adayı çıkaracak güçte" ifadelerini kullandı.

Spor Genel Müdür Yardımcısı'nın Halter Federasyonu Başkanlığı'na aday olmasını etik bulmadığını belirten Nuhut, şunları kaydetti:

"Zira burası bir hakem konumunda olan bir kurumdur. Arkadaşım aynı zamanda Sportif Performans Değerlendirme Kurulu'nun da başkanıdır. Hem denetlemede hem de uygulamada olması da hukuki anlamda engel teşkil eder. Son günlerde halterde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle uluslararası nasıl bir performans sergileyebileceğini merak ediyorum. Ancak 9 Mart Cumartesi günü yapılacak seçimlerde ben Halter Federasyonu'nun kendi bünyesinden yetiştirdiği, bu işi 32 yıl emek vermiş bir Kenan Nuhut'a destek vereceğini bekliyorum ve umuyorum."

'Spor teşkilatında bir bürokrat savaşı yaşanıyor'

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın Halter Federasyonu'nu en iyi yönetecek, ilgili aradığı kanaatini taşıdığını ifade eden Nuhut, "Ancak arkadaşlarım bunu siyasi bir boyuta taşıyorlarsa sorun kendilerine ait bir sorundur. Şu anda spor teşkilatında bir bürokrat savaşı yaşanıyor. Yani bürokratlar arasında kavga var, bu kavgayı maalesef benim çok sevdiğim, bir zamanlar Türkiye'yi çok büyük başarılara taşıyan halter alet ediliyor. Halterle oyun oynanıyor. Yani halter şu anda bir oyuncak haline getirilmiş, onun üzerinden bir takım bürokratik oyunlar sergileniyor. Bunun siyasi bir boyutu olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Sayın Bakan gençtir, Türk sporuna bir şeyler vermeye gayret eden bir bakandır, o yüzden ben Sayın Bakanımızın böyle bir desteği vereceği kanaatinde değilim" dedi.

'Gençlik ve spor bakanlığı hakem konumunda'

Spor Genel Müdür Yardımcısı Tamer Taşpınar'ın "Biz halteri kapatabiliriz. Halil Mutlu daha önce dopingli çıkmıştır, bundan dolayı 2 yıl ceza yemiştir. Kenan Nuhut'un döneminde doping vakaları yaşanmıştır. Bakanlığımız buna sıcak bakmıyor" yönünde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Nuhut, "Arkadaşımız, bana göre kendi fikriyatını ortaya koymaya çalışıyor. Bakanlık burada hakem konumundadır. Bakanlık seçimle gelen bir federasyon başkanına müdahil olmaz, daima tarafsız kalır. Ancak ben burada görüyorum ki arkadaşlarım imzayı çok aldıklarından bahsediyorlar. Bu imzalar sonucu etkilemeyecektir. Zira emir altındaki devlet memurlarına baskı unsuru uygulayıp çok imza topluyorsa, bu sonucu değiştirmez" diye konuştu.

Bir gazetecinin "Halter federasyonunda madalya savaşının dışında bir rant mı var?" şeklindeki sorusu üzerine Nuhut, "32 yılımın geçtiği Halter Federasyonu'nda elde ettiğim rant, yüce Türk milletinin sevincidir, gözyaşıdır. Bunu sizin takdirinize bırakıyorum" cevabını verdi.

'Halter Federasyonu'nu ciddiye almıyorlar'

Yıllar önce Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcılığı yaptığını hatırlatan Nuhut, "Bir çok kanunun altında imzam var. Biz dün saat: 16.30 civarında evrakımızı teslim ettik ancak avukatlarımız orada beklediler. Çünkü Halter Federasyonu'nun ilanında son saat 17.30 olarak bildirilmiştir. Halter Federasyonu'nun bildirdiği müracaatın son bulduğu saat son derece önemlidir ancak 20 dakika gecikmeli evrak verilmiştir. Devlet İhale Yasası'nı düşünün, 1 dakika gecikmeyle siz ihale dosyasını vermezsiniz. Demek ki arkadaşlarım Halter Federasyonu'nu çok ciddiye almıyorlar, kendi vesayetleri altında olduğunu düşünüyorlar. Halbuki özerklik diye bir yasa var ortada, bu yasaya saygılı olmalıyız. Yani orada ne emredici hüküm getiriliyorsa, ona uymak zorundadır oradaki bürokratlar. Yani orada da uymadılar, bunu avukatlarımız tutanak haline getirdiler. Bu hukuki süreç devam edecektir" açıklamalarında bulundu.

'Tehdit aldım'

Delegelere çağrıda bulunan Nuhut, "Ben bu saate kadar onurlu bir davranış, duruş gösterdim. Her türlü tehdit aldım, hatta telefonda da tehdit aldım. Bu onurlu duruşu o güne kadar götüreceğim... Eğer ben tekvando konusunda bilgisinde şüphe duymadığım Tamer Bey'e bu meydanı bırakırsam en azından Halil Mutlu'ya, Nurcan Taylan'a ve Taner Sağır'a hakaret etmiş olurum diye düşünüyorum. Halteri halterciler yönetmelidir. Eğer ben bu onurlu savaştan geri dönersem bu camianın beni affetmeyeceği kanaatini taşıyorum. 'Niye bir tekvandocuya burayı teslim ettin' diye benden hesap soracaklar. Onun için bu onurlu duruşu 9 Mart'a kadar götüreceğim. Delegelere mesajım; sonuçta o kapalı alana girdiklerinde yani o oy pusulalarının bulunduğu kabine girdiklerinde bir Allah bir de vicdanları var. Orada ne baskı var ne de tehdit var. Vicdanlarını kullanacaklar ve eğer bizi 1988 ve 2004 yılındaki başarılarımıza götürmek istiyorlarsa, bu yüce Türk milletini sevinçten gözyaşına boğmak istiyorlarsa vicdanlarıyla oy kullansınlar" ifadelerini kullandı.

"Bir korku tüneli oluşturuldu" diyen Nuhut, şöyle devam etti:

"Bunun adına siyaset demeyelim, bir bürokrasi savaşı ve bürokrat baskısı diyelim. Yani arkadaşlarım bu yolla sindirildi. Hepsi şu anda bir sessizlik içerisinde 9 Mart'ı bekliyor. O demokratik düşüncelerini sandığa yansıtacaklar. Sporcuların tamamının düşüncesi bu. Bana gelen telefonlardan bunu anlıyorum. Zira ben hayatımın çok önemli bölümünü verdiğim halterde, geçmişte çok büyük başarılara imza atan sporcularımız, çok büyük antrenörlerimiz bu camiayı yönetecek bilgi birikimine sahiptirler. Benim Tekvando Federasyonu'yla ilgili en ufak bir sözüm yok, onlar da Türkiye'ye çok büyük madalyalar kazandırdılar, insanımızı sevindirdiler. Ancak tekvandoyu tekvandocular, halteri halterciler yönetir. Benim verdiğim savaş budur. Benim arkamdan gelen sporcularım federasyonu yöneteceklerdir. Eğer biz burada bir tekvandocuyla haltercilerin önünü kapatırsak, beni önce kendi çocuklarım affetmeyecektir."