ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Tribün gelirleri 2021 yılına kadar temlikli... Kasanıza "kuruşun" girmesine imkan yok: Tek kelime ile korkunç...
TFF gelirleri 2023'e kadar temlikli... Yani tam beş yıl boyunca... İnanamadım, federasyona sordum... Bu TFF gelirleri her yıl milyonlarca dolar tutan yayın gelirleri... 2023'e kadar hepsi temlikli... Tek kelimeyle inanılmaz...
Stadın adı 10 yıllığına satılmış, bütün para ilk yılda alınmış... Kuruş gelmesine imkan yok...
Ne kadar arsa, ne kadar taşınmaz varsa hepsi icralık...
Factoring şirketlerine yüzde 41 ile çekler, senetler kırdırılmış... Yani 100 liralık çeki verip 59 lira almışsınız... Adeta ihanet...
Yıllık faiz ödemesi 400 milyon lira...
Toplam 3.2 milyar borcun 2.2 milyarı bu yıl, yani 2018 yılında ödenmek zorunda...
Daha neler neler...
Üstelik, amatör şubelerin denetimi henüz bitmiş değil... Oradan da ciddi bir borç yükü çıkarsa kimse şaşırmasın...
Başkan
Ali Koç değil,
Koçbank gelse bu işin altından kalkmak kolay olmayacak...
Fenerbahçe'yi gerçek anlamda, ekonomik anlamda ciddi bir "kurtuluş savaşı" bekliyor...
Merakım şu:
-Bu kadar para nereye gitti...
-Bu kadar harcama denetim kuruluşlarından neden geçirilmedi...
-Bu tabloya rağmen neyinize güvenip yeniden aday oldunuz...
-Hangi para ile Ali Koç'a rest çekip "ne verirsen bir fazlası" dediniz...
Fenerbahçe belli ki, ekonomik anlamda resmen bir "kurtuluş savaşı" verecek... Çizmeleri giyen Ali Koç ve arkadaşlarının Allah yardımcısı olsun... Çok çetin, uzun ve sıkıntılı geçeceği belli olan bu savaştan umarım yara almadan ve Fenerbahçe markasının daha fazla zarar görmesini engelleyerek çıkarlar...
Ali Koç hayal mi satsaydı!
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un ortaya koyduğu tabloyu eleştirenler ve "bir lider bu kadar karamsar bir tablo çizer mi" diyenler var...
Ne yapsaydı Ali Koç...
Giden yönetim gibi hayal mi satsaydı... Üstelik her fırsatta "ışığı görüyorum" diyerek bu karanlık tabloya rağmen camiaya umut ve moral vermeye çalıştı... Zaten gerçekleri saklayarak, gerçeklere gözlerimizi kapayarak, toplumu sürekli kandırarak bu hallere düştük...
Deniz bitti
Taraftar transfer bekler... Dört büyüklerin taraftarı da bekler, diğer kulüplerin taraftarları da... Ama artık gerçeği görme zamanı... Deniz bitti... Para yok, kasalar boş, UEFA tepemizde... Hayaller öldü, gerçeklere alışmalıyız... İşimize gelmese bile alışmalıyız...
Kıyamet kopar
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Fenerbahçe'nin bağımsız denetim şirketlerince hesaplarının incelenmesinin ardından her camiadan bu talep yükselecek...
Nitekim
Galatasaray eski başkanı
Dursun Özbek göreve geldiğinde, geçmiş hesapları bağımsız denetim şirketlerine inceleteceğini söylemişti ama bunu ya yapmadı ya yapamadı...
Beşiktaş'ta benzer durum var... Hele Trabzonspor... Geçmiş transferlere ve harcamalara yönelik o kadar çok iddia var ki... Kulüplerde eski defterler açılırsa, rakamlar ortaya saçılırsa inanın kıyamet kopar...
Gözden kaçmasın!
-Ali Koç kongre sürecinde FBTV'ye çıkarılmamış, burnunun ucu bile gösterilmemişti... Ama son açıklamalarında geçmiş yönetimin isterse FBTV'den açıklama yapabileceğini söyledi... Geçmiş yönetim acaba bu açıklamadan sonra bir mahcubiyet duymuş mudur?
-Ali Koç, küfüre karşı tavizsiz bir tavır takındı... Galatasaray Başkanı
Mustafa Cengiz "Fenerbahçemiz, Beşiktaşımız" diyor...
Fikret Orman işbirliğine çoktan hazır... Geçmiş yıllarda hep kavga ederdik, bu sezon sanki rekabet edeceğiz...
-Kulüplerin genel kurullarında hesapları incelemeyen, eleştirmeyen, soruşturmayan, gözü kapalı yönetimleri ibra eden kulüp genel kurul üyeleri bilmeliler ki, bu borç sarmalında onların da günahı az değil...
Az bile söyledin Mesut Özil
Almanlar yenilgiye, ya da başarısızlığa alışkın değiller ya,
2018 Dünya Kupası'ndan erken emekli olunca kime saldıracaklarını şaşırdılar... Adeta elleri ayakları birbirine dolandı ve bu ifademi hoşgörü ile karşılayın, adeta "çuvalladılar..."
Dünyanın en iyi kalecisi Neuer değil mi? Ne yaptı kalede?
Diğer Alman oyuncuları saymıyorum bile...
Hepsi masum, hepsi süper (!)
Tek suçlu Mesut Özil (!)
Ağzın dert görmesin Mesut...
Az bile söyledin bunlara...
UEFA'nın 2024 sınavı
EURO 2024'e ev sahipliği yapacak ülke
Eylül ayında belli olacak... Yani şurada 1.5 ay gibi çok kısa bir süre var... Kararı UEFA verecek ve EURO 2024'e aday iki ülke var:
Türkiye ile Almanya...
UEFA ısrarla, inatla, kararlılıkla ve haklı olarak her fırsatta "ırkçılığa hayır" diyor...
Buna rağmen gidip 1.5 ay sonra EURO 2024'ü "ırkçı söylemlerin" sahibi Almanya'ya verirse, kendini inkar eder, yıllardır sürdürdüğü sloganı inkar eder, ayrıca inandırıcılığını da, kendisini de yerle bir eder...
Hoeness adam mı?
Uli Hoeness, Alman milli takımının eski oyuncularından... Şimdilerde
Bayern Münih kulübünün başkanı... Mesut tartışmalarına O da katıldı ve çok affedersiniz "b.k gibi oynuyordu" ifadesini kullandı...
Eski ünlü futbolcu olabilirsin, kulüp başkanı olabilirsin, ama ne kadar adamsın, orası tartışılır...
Almanya'da vergi kaçıran ve 3.5 yıl ceza yiyip hapishanede yatan sen değil misin?
Bari sus, konuşma... Kendini daha fazla rezil etme...
Sadece para yetmez bize akıl da lazım
Kulüplerin nefesini tıkayan "borç sarmalından" sonra paradan önce futbol aklının ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Sadece para, para değil. Yanına akıl, akıl...
Yazdık, bir daha yazmakta yarar var...
Fatih Terim bir süre önce yaptığı açıklamada "gelirini giderini doğru yönetecek bir spor aklı oluşturmak istiyoruz" demişti...
Son gelişmelerden sonra, kulüplerin nefesini tıkayan "borç sarmalından" sonra paradan önce futbol aklının ne kadar önemli olduğu çok açık ortaya çıktı...
Sadece para, para, para değil... Yanına akıl, akıl, akıl... Akılsız paranın başımızı nasıl belaya soktuğunu, kulüpleri nasıl içinden çıkılmaz borçlara sürüklediğini çok acı örnekleriyle görüyoruz...
Muğdat doğru bir tercih
Galatasaray'ın Muğdat Çelik'i transfer edişine dudak bükenler var... Muğdat hızlı bir oyuncu... Rakip savunmaların arkalarına iyi sarkıyor... Gol şansı fazla... Galatasaray'ın ilk onbirinde olmasa bile maç kadrosunda olacağı kesin... Bu transfere "yanlış" damgası vurmak doğru değil... Hele yerli oyuncuya bu kadar çok ihtiyaç varken...
Gomis, Rusya'da olmalıydı
Dünya Kupası biteli çok oldu ama bunu yazmalıyım...
Fransa şampiyon olurken, takımın santrforu Giroud, turnuva boyunca tek gol atamadan maçları tamamladı... Giroud'un bu kadar etkisiz olduğu bir kadroda, geçen yılı süper geçiren Galatasaraylı Gomis yer bile bulamadı... Bana ilginç geldi... Sanki Gomis'in hakedilmiş bir şansı elinden alındı gibi...
Yetenek avcıları timi!
Duydum ki, Galatasaray'da Fatih Terim "Yetenek avcıları" adı altında bir "Tim" oluşturmuş... Bu ekipte
Necati Ateş,
Ergün Penbe,
Müfit Erkasap gibi önemli isimler var... Anadolu'yu adım adım dolaşacaklar ve genç yetenekleri keşfedecekler...
Nitekim
Sakaryaspor'un genç milli kalecisi Emircan'ı almışlar... Kulüplerin tek kurtuluşu budur... Sadece Galatasaray değil, her kulüp artık bulmak, yetiştirmek ve yaratmak zorunda...
Orman'ın hakkını verelim!
Beşiktaşlı taraftarlar bu kadar fazla oyuncu satılıyor diye, büyük ihtimalle Başkan Fikret Orman'a ve yönetime kızıyor olabilirler... Ama madalyonun bir de diğer yüzü var...
Beşiktaş Cenk'i bedava aldı, 22 milyon Euro'ya sattı...
Tosiç bedava geldi. 4.5 milyon Euro kazandırarak gitti...
Kaleci Fabri "sıfır" maliyete geldi, 6 milyon Euro bonservis bedeliyle gitti...
Sırada Vida var... Bedava geldi büyük ihtimalle 25 milyon Euro civarında bir parayla gidecek...
Dört futbolcu, sıfır maliyet, kasaya girecek 58 milyon Euro para... Başkan Fikret Orman'ın söylediklerini hatırlıyorum; "Hep al al al olmaz... Bir süre sonra sat sat sat devri de başlayacak..."
O devir başladı...
Kulüplerin ekonomisinin bu kadar öne çıktığı bir dönemde, kabul etseniz de, etmeseniz de ortada ciddi bir yöneticilik başarısı var...
Kasapoğlu tarihe geçer
Gençlik ve
Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Spor - Toto Teşkilat Başkanlığı sırasında "illegal bahisi" önlemek için müthiş bir çaba harcadı ve bu konuyla ilgili yasa, kendi Bakanlığı sırasında çıktı... Şimdi ortada 20 yıla yakın zamandır bir türlü çıkmayan, çıkarılmayan "kulüpler yasası" var... Bu yasayı birilerinin engellediği kesin...
Bu yasa çıksa "gelen yönetimler kendi dönemlerinde belirlenen bütçeyi aşarlarsa, o bütçe fazlalığını cepten ödeyecekler..."
Bu madde, hiçbir kulübün, hiçbir başkanın işine gelmediği için yasa teklifi 20 yıla yakın zamandır ortalıkta sürünüyor...
Başkanlar da yiyip içiyor, havasını atıyor, gününü gün yapıp arkasında milyonlarca dolar borçlar bırakarak gidiyor... En ufak bir sorumluluk, en ufak bir yaptırım yok...
Sayın Bakan... İradenizi ve kararlılığınızı biliyoruz... Türk futbolu için, kulüplerin kurtulması için, ağlamalara ve kimsenin gözünün yaşına bakmadan, bu teklifin yasalaşması için tüm yetkinizi ve gücünüzü kullanın... İnanın, tarihe geçersiniz...
Sizin düşünceleriniz neler ?