Isaiah Thomas için NBA yolculuğu hiçbir zaman kolay olmadı. Kolejde geçirilen tek bir sezonun ardından lige adımını atan pek çok meslektaşının aksine, Thomas’ın NBA seviyesinde bir oyuncu olduğunu kanıtlaması için üç yıl beklemesi gerekti. "Boyu çok kısa, fiziği yetersiz, atletik değil, savunmada zaaf yaratır..." gibi etiketlerle 2011 Draftı’na gelen Thomas’ın -bu etiketlerin de etkisiyle- draft gecesi adını duyması için son seçime kadar beklemesi gerekecekti. Nitekim gecenin son seçim hakkına sahip olan Sacramento Kings, 60. sıradan onu seçiyor ve böylece Thomas’ın NBA yolculuğu başlamış oluyordu.
Birçok son sıra seçiminde olduğu gibi, Sacramento Kings’in de ondan beklentisi yüksek değildi. Ancak ilk sezonundan itibaren beklentileri aşan Thomas, sezonun ikinci yarısıyla birlikte takımının ilk beş guard’ı olmayı başarmıştı. Takım olarak başarılı olmasalar da Thomas bireysel anlamda çok iyi sezonlar geçiriyordu. Üçüncü sezonunda 20 sayı ortalama tutturarak ligin en tehlikeli skorerlerinden biri olabileceğini kanıtlamıştı bile. Ancak bu birliktelik uzun sürmedi ve Thomas, 2014 yazında NBA’de bir kez bile forma giymeyecek olan Alex Oriakhi karşılığında Phoenix Suns’a takas edildi. Bu beklenmedik değişim, Thomas’ın kariyerindeki ilk ve son takas olmayacaktı...
Suns formasıyla yalnızca 46 maça çıkmasının ardından Boston Celtics’e takas edilmesi, Thomas için kariyerinin dönüm noktası oldu. Koç Brad Stevens yönetiminde takımdaki genç grupla saha içinde muhteşem bir uyum yakaladı. Saha dışında da Boston taraftarları tarafından oldukça sevilen Thomas, takımın lideri hâline gelmiş ve şehirle bütünleşmişti. 2016 yılında kariyerinde ilk kez All- Star oldu ve 2017’de sezonu 28.9 sayı ortalamasıyla bitirerek ligin en iyi ikinci beşine seçildi. Doğu Konferansı yarı finalleri ikinci maçında kız kardeşini kaybetmesine rağmen sahaya çıkan Thomas, Washington Wizards potasına 53 sayı bırakarak takımına galibiyeti getiriyordu. Maç sonunda taraftarlarla kurduğu özel bağdan bahseden oyuncu, o sezon takımını Doğu Konferansı’nda yarı finale taşımayı başarmıştı. Thomas ve Boston şehri için her şey çok güzel gidiyordu. Yıldız oyuncu şehirde mutluydu, saha içinde keyif veren bir takım vardı ve eldeki draft pick’leri sayesinde gelecek de parlak gözüküyordu. Ancak bu mutlu birliktelik kısa süre içinde sona erecekti. Celtics’in genel menajeri Danny Ainge, Cleveland Cavaliers’ın mutsuz yıldızı Kyrie Irving’i takıma katma fırsatı eline geçtiğinde, iyi giden her şeye rağmen Isaiah Thomas’ı Cavs’e yollamakta tereddüt etmedi. Profesyonel dünyanın acımasız yüzünün en açık şekilde görüldüğü bu takasla Thomas, çok sevdiği Celtics formasına ve Boston şehrine veda etmek zorunda kalmıştı. Son sırada seçildiği 2011 Draftı’ndan tam altı yıl sonra, aynı draft'ın bir numara seçimi Kyrie Irving karşılığında takas edilmesi ise Thomas’ın bu süre içerisinde ne kadar büyük bir yol katettiğini gözler önüne seriyordu.
Cleveland Cavaliers-Isaiah Thomas birlikteliği kâğıt üstünde uyumlu gözükse de gerçeklik hiçbir zaman böyle olmadı. Sezona sakat başlayan Thomas, yılın büyük bir bölümünü kaçırdı ve döndüğü kısımda da sakatlığının etkilerini pek atlatamamış gözüktü. LeBron James’in topu domine ettiği sistemde kendine yer bulmakta oldukça zorlandı. Yıldız oyuncu, düşük yüzdelerle şut kullandığı 15 maçın ardından Los Angeles Lakers’a takaslandı. Burada da bench’e hapsoldu ve 17 maçın ardından sakatlığı sebebiyle sezonu kapatmak durumunda kaldı.
Bir sezon önce ligin en iyi ikinci beşine seçilen bir oyuncunun Lakers gibi iddiasız bir takımda bench’ten gelişini izlemek ilginçti. Bir sene önce olsa maksimum kontrat almasına kesin gözüyle bakılan Thomas, 2018 yazına gelindiğinde bir sezon önceki macerası ve sakatlığıyla ilgili endişeler sebebiyle istediği kontratları bulmakta oldukça zorlanıyordu. Nitekim, Denver Nuggets ile bir yıl için yalnızca 2 milyon dolar karşılığında bir kontrat imzalayabildi. Thomas’ın yeni kontratı kendini tekrar kanıtlamak için iyi bir fırsattı ve Nuggets gibi genç çekirdeği olan iddialı bir takıma önemli katkılar verebilirdi. Ancak 30 yaşındaki oyuncu için Denver macerası da beklediği gibi gitmedi. Thomas, sakatlığı sebebiyle şubat ayına kadar forma giyemedi ve sakatlıktan döndüğünde de Nuggets’ın derin guard rotasyonunda kendine yer bulmakta zorlandı. Koç Mike Malone onu rotasyona dâhil etmeyi denese de Thomas, Nuggets formasını yalnızca 12 kez giyebildi ve bu sürede takıma katkı veremedi.
Son iki sezonda yalnızca 44 maça çıkan Isaiah Thomas, artık 30 yaşını geçmiş durumda. Sağlık durumu ve savunmada yarattığı zaaflar göz önüne alındığında birçok takımın ona kontrat teklif etmemesi anlaşılabilir bir durum. Washington Wizards ise ona bir şans verdi ve Thomas’la bir yıllık sözleşme imzaladı. Washington’da doğan ve kolej basketbolu kariyerini de orada geçiren Thomas önümüzdeki sezonla birlikte eve dönüyor. Geçtiğimiz iki yıl boyunca uygun bir fırsat aradığını ve neler yapabileceğini göstermek için çok çalıştığını belirten Thomas adına Washington doğru bir durak gibi gözüküyor. Takımın süperstarı John Wall’un sakatlığı sebebiyle gelecek sezonun büyük bir bölümünü kaçıracak olması ve yeniden yapılanma süreci, Wizards’tan beklentileri oldukça düşürüyor. Kariyeri boyunca kendine karşı duyulan şüphelere karşı meydan okumaya alışkın olan Thomas’ın önünde Wizards ile şimdi beyaz bir sayfa var. Eve dönmenin mutluluğu ve konforu, Thomas’ın Wizards formasıyla kariyerini tekrar ayağa kaldırmasına yardımcı olabilir.
Son Dakika › Spor › Eve dönüş - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?