Yanal,
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ)
Spor Bilimleri Fakültesi tarafından
Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Dünyada ve
Türkiye'de
Futbol" konulu söyleşiye konuşmacı olarak katıldı.
Ligde çok iddialı takımların bulunduğunu dile getiren Yanal, şöyle konuştu:
"İddialı olmak güzel ama biz Avrupa'nın en çok yabancı oyuncu oynatan ülkesiyiz. En çok yabancı oyuncunun oynatıldığı lige sahibiz. Aynı zamanda yaş ortalaması en yüksek olan ligiz. Yani en yaşlı lige sahibiz hem de en çok yabancıyı biz oynatıyoruz. Bir ilginç olay daha var. Altyapıdan yetiştirdiğimiz oyuncuları oynatma konusunda çok cimriyiz ve sonuncu sıradayız. Altyapıdan oyuncu yetiştirip oynatamıyoruz. 2011 yılında yaptığım araştırmada, Türkiye liginin yüzde 54'ünün yabancılardan oluştuğunu gördüm. Aradan 6 yıl geçti. Bu rakam yüzde 73'e yükseldi. Yani şu anda biz yüzde 73'lük bir rakamla yabancıların oluşturduğu bir ligi oynuyoruz. Son oynanan Galatasaray-
Beşiktaş derbisinde sadece bir Türk oyuncu vardı."
Ersun Yanal, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olmasına karşın, sadece 500 bin kişinin futbol oynadığına dikkati çekti. Türkiye'de sporun yerine skorun sevildiğini savunan Yanal, şöyle devam etti:
"Biz toplum olarak skor sevmeye devam edersek, sağlıklı bir toplum yaratamayız. Fanatizmi engelleyelim. Spor kültürü ve spor adamı olmayan yerde bunu yapamazsınız. Spor adamı olmak başka bir şeydir. Spor adamı maçın sonucunu 'Maç sattı.' diye değerlendirmez. Bu, çok büyük bir ithamdır. Spor adamı karşısındaki rakibini takdir etmeyi iyi bilir. Spor adamı centilmendir, rakibine saygı duyar."
Ersun Yanal, söyleşide katılımcıların sorularını da cevapladı. Milli takımı yabancı bir antrenörün çalıştırmasına ilişkin görüşü sorulan Yanal, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bugün, kendisini kanıtlamış, başarısıyla gündeme gelmiş bir teknik direktör milli takımımızı çalıştırıyor. Bizim beceri ve değerlerimizi sorguladığımızda bizi tüm dünya kupalarına taşıyanlar yerli antrenörlerdi. Bunu yapabiliyoruz. Ama bunu tartışacağımıza önce kendimize odaklanmamız lazım. Kendi becerilerimizi, yeteneklerimizi daha nasıl arttırırız ona bakalım."
Söyleşinin ardından Yanal'a,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bilal Gümüş tarafından teşekkür belgesi ve plaketi takdim edildi.
Sizin düşünceleriniz neler ?