Bir televizyon kanalında açıklamalarda bulunan Başkan Eroğlu, şunları söyledi;
"Hiçbir zaman eli yağda, bir eli balda bir adam olmadım. Çünkü benim hayat hikayemi okudukları zaman hep başarmış, fikirleri parlak bir adam görüyorlar. Ben günün birinde "Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olacağım" dedim. Avrupa ve Dünya şampiyonu oldum. Olimpiyatta ise 2. oldum. 2004 Atina Olimpiyat Oyunları'nda bir haksızlığa uğradık. Rabbime şükür ederim her zaman, o kadar fazla insan güreş yapıyor ki dünyada ama çok azı milli takımlarda yer alıyor ve sadece dünya ve olimpiyat şampiyonu olanlara 'şampiyon' deniliyor. Bu ender durumun içinde olanlardanım" dedi."VEFAMI ÖDEMEK İÇİN GELDİM"Şeref Eroğlu, federasyon başkanlığına aday olma gerekçesini şöyle anlattı: "Bizi ne farklı kılıyor derseniz? Ne yaparsanız yapın en iyisini yapacaksınız. Farklı bir tarzınız, farklı bir bakış açınız olacak, yaptığınız işi severek yapacak, hakkını vereceksiniz. Güreş öyle yorulduğunuz zaman karşı tarafa top atıp dinleneceğiniz bir spor değil. Sabrınızla, cesaretinizle, yüreğinizle, azminizle ben buradayım diyecek adamların işi. Kimse yok mu diye bağırma şansınız yok, mindere iki kişi girer bir kişi çıkar. Bu çok asil bir spor, peygamberimin sporu, tarihimin ve kültürümün sporu. Her zaman söylerim iyi ki güreşçi olmuşum. Dünyaya bir daha gelsem güreşçi olurdum. Bunu neden söylüyorum? Bana o kadar çok değer kattı ki; anlayışımızla, tarzımızla, hayata bakış açımızla, olaylar karsısında dimdik duruşumuzla, özgüvenimizle, kim olduğumuzla, nereden geldiğimizle ve nereye gideceğimizle bize gerçekten rehberlik etti. Benim hayatıma çok dokundu. Maddi manevi ne kadar zengin olursam, bu önce Allah'ın, sonra ata sporu güreşin sayesindedir. Bugün olduğum yerde de ben güreşe maddi ve manevi borçluyum, vefamı ödemek için geldim. Onun için arkadaşlarımla beraber bu işe talip oldum ve Allah'ın izni ile sporculukta olduğu gibi yöneticilikte de iz bırakacağız ve insanımıza, ata sporumuza, gençlerimize ve güreş severlere dokunacağız dedik. Allah razı olsun onlar da genel kurulda bu evlatlarını, bu kardeşlerini, bu şampiyonlarının sözünü yere düşürmediler, bana ve listeme sahip çıktılar. Dediler ki 'Güreşi Güreşçiler yönetsin.""OKUMAZSANIZ DERS ÇIKARTAMAZSINIZ"Başkan Eroğlu şöyle devam etti: "İnsanlar istesin, altından kalkamayacağı bir yük yok. İnsanoğlu yatmaya değil, çalışmaya programlanmıştır. Denesinler, eğer bu ülkede çalışmaktan biri ölseydi bizler ölürdük. Günde 6 saat ağır antrenman yapardık. Eğer dünya markası olacaksınız, özel birisi olacaksanız ve iz bırakacaksanız, bu şampiyonlukları da kazanacaksanız. Farkınız ne olacak, devamlı çalışmak, çalışmak, çalışmak. İkincisi eğitim ve spor aynı anda çok rahat yürütülebilir çünkü sporcular çok hızlı düşünen, hızlı karar veren, sorumluluk alan, özgüveni yüksek insanlardır. Bu yüzden ikisini çok rahat yaparlar. Allah'tan bir şeyler gelmezse inşallah bu sene ekim ayında doktor unvanı alacağım. Şu anda Corum Hitit Üniversitesi'nde Spor Yöneticiliği Bölümünde doktoramı yapıyorum. Spor yaparken çok kitap okurdum. Odamdan hiç kitap eksik olmazdı ve çok farklı kitaplar okurdum. Okumazsanız tarihten ders çıkartamazsınız. Tarih okumayanlar için tekerrürden ibarettir. Biz okuyacağız ve dersimizi çıkartacağız. Gençlere şampiyon abileri olarak şunu söylemek isterim: Lütfen okumayı ihmal etmeyin. Şu anda 6 kişiye bir kitap düşüyor, bunu sürat ile değiştirmemiz lazım. Okuyacağız, geçmişimizi bilmezsek geleceğimizi inşa edemeyiz.""İDOLLERİNİZİ DİZİLERDE ARAMAYIN"Başkan Şeref Eroğlu, "Ne iş yaparsanız yapın önce ahlak. Sorguladığımız, istediğimiz, olmazsa olmaz dediğimiz, en önemli şeylerden bir tanesi ahlak. Ahlaklı olan bir topluma fitne fesat girmez, tembellik girmez. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk: Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklı olanını severim. Bu cümle olduğu gibi tarih dersi. Sporcuların bu özelliği çok önemli. Burada spor ahlakı var, rakibe centilmenlik var. Spor yapan insan, sağlığı için yanlış işlerden de uzak duruyor. Sporcunun düzenli, disiplinli bir hayatı olmak zorundadır. Ben ömrünün 20 yılını milli takımlarda geçirdim, yılın 8-9 ayı kamplardaydık ve ömrümü Türkiye'ye, Türk milletine ve Türk güreşine adadım. Başka türlü olsaydı mazi olurduk. Hikaye yazmazdık, hikaye olurduk. Gençlere hep söylüyorum, idollerinizi dizilerde aramayın, size yol gösterecek, sizin gibi büyümüş, sizi anlayan çok büyük insanlar var bu memlekette, mesela Naim Süleymanoğlu. Sağda solda idol aramaya gerek yok, aramızda yaşıyor bu insanlar" dedi."TÜRK GÜREŞİ YOĞUN BAKIMDAYKEN GELDİK""Bir kere antrenmana giderken 'of' demedim, deseydim bugün burada olamazdım" diyen Eroğlu, şunları söyledi: "Kendi hür iradem, bütün benliğim ile 'şampiyon olacağım, İstiklal Marşımızı okutacağım' diyerek yola çıktım. Mesleğinizin hakkını vereceksiniz. Hayatta hiç kimse yok ki bir şey vermeden bir şey alsın. Belli bir zaman diliminde yaptığımız fedakarlıklardan dolayı bazı şeyleri başardık. Ben Anadolu çocuğuyum, Kahramanmaraşlıyım. Dere Köyünden çıkmış biriyim. Güreşle 8 yaşında tanıştım. Eski Avrupa şampiyonu Mehmet Esenceli köye gelirdi. Ben de içimden 'Onun gibi şampiyon olacağım' derdim. 8 yaşındaki çocuk ne hayal edebilir. 1988'de Sivas Güreş Okulunu kazandım, 200 kişiydik. Hocalarımız bizlerle ilgilendiler, hayatımıza dokundular. Doğru yerde, doğru adreste, doğru insanlarla buluştum. İlk olarak 1990'da yıldızlar kategorisinde Türkiye şampiyonu oldum, milli mayoyu giydim. Aynı yıl Yıldızlar Dünya Şampiyonu oldum. 1990 ile 2008 yılları arası Türk milli takımlarının değişmez as adamı oldum. Konuşmak kolay ama 90'lı yıllarda bizi izleyen hatırlayacaktır, Türk güreşi yoğun bakımdaydı, fişi çekilmek üzereydi. Arkadaşlarımla birlikte geldik, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonluğunu getirdik. Güreşin içinde bulunduğu durumdan çıkmasına katkı sağladık.""GÜREŞ, CUMHURİYETLE YAŞIT, ÖZNE OLMUŞ BİR BRANŞ"Başkan Eroğlu, şöyle devam etti: "Yaşar Doğu hocamızı 61. ölüm yıl dönümünde andık, orada da söyledim: Allah herkese öyle bir miras bıraksın. Öldükten sonra anılmak, torunlarınız, evlatlarınız tarafından ecdadımı anıyorum dedirtebilmek çok büyük iş. İnsanlar ölür ama birileri toprağa, birileri yüreğe gömülür. Hocamız kalbe gömülmüş. Talebelerine sahip çıkmış, onları otellerde yatırmış, karınlarını doyurmuş ve gözlerini yumduğu zamanda borçlu ölmüş. Bugün Türkiye'de spor alanında sadece şampiyon, başarılı insanlara değil aynı zamanda iyi insanlara ihtiyacımız var. Başarılı olan insanlar verdiklerinden çok alanlardır, başarılı ve iyi insanlar ise aldıklarından çok verenlerdir. Bir süre önce Amasya Hamamözü'nde, Hamit Kaplan'ı anma törenine katıldım. Oradakiler 'Başkanım, 46 yıldır buraya gelen ilk federasyon başkanı sizsiniz' dediler. Rabbime şükürler olsun bize nasip oldu. Biz kimsesizlerin kimsesiyiz. 'Beni kimse görmedi' diyenlere dokunmak istiyoruz. Anılmak isteyen kim varsa yanında olacağız. Bunlar bir sonraki genel kurula kadar bize verilmiş bir yetkidir. Biz bu yetkimizi en iyi işleri yaparak kullanmak istiyoruz. Güreş 1923'te kurulmuş, bu ülkenin en çok başarı kazanmış, cumhuriyet ile aynı yaşta olan ve her zaman özne olmuş, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonalarında milletini gururlandırmış bir branş. 'Türk gibi güçlü' sözünü yıllar içerisinde şampiyon abilerimiz duyurmuş. Biz de bayrağı yere düşürmemek için devam ediyoruz.""ANADOLU'NUN ÇOCUKLARI BÜYÜK İŞLERE İMZA ATACAK!"Türk güreşinin bugünkü durumunu değerlendiren Şeref Eroğlu, şunları söyledi: "Biz dersimize çalışsaydık, birliğimizi bütünlüğümüzü korusaydık, araya yancılar giremezdi. Şanlı tarihi, şerefli mazisi olan bir camianın başında, ömründe hiç güreş yapmamış, mayo giymemiş insanlar olmazdı. Herkes bildiği işi yapsın. Bizim alanımıza girmesinler, biz de kimsenin alanına girmeyelim. Güreşin bütün çilelerini, kahrını çekmiş, bu kadar Avrupa, Dünya ve olimpiyat şampiyonumuz var. Sanki biz öldük de birileri geliyor, mirasın üzerine konmaya çalışıyor. Bu yaptığımız müdahalede onun mücadelesiydi. Bizim alanımıza girmeyin, herkes işini yapsın, biz de işimizi yapalım. Laf olsun diye söylemedik, güreşi güreşçiler yönetecek. Bu camia bu kadar sahipsiz değil. Bizim yaptığımız hatalar ve kendi aramızda oturup konuşmamamız, birilerini aradan çıkarttı, birileri başkanlık koltuğunda hiçbir şey yapmadan yıllarca oturdu. Güreşin şu andaki durumu ortada. Allah'ın izni ile arkadaşlarımla gece gündüz çalışıyoruz. Yeni şampiyonlar çıkartacağız. O bayrağı yere düşürmeyeceğiz. Anadolu'nun çocukları çok büyük işlere imza atacaklar. Benim ecdadım 1919'da da büyük işler yaptı. 1923'te de yaptı. Şimdi de bayrak yere düşmeyecek. Yine büyük işler yapacağız, o kürsüler boş kalmayacak. Milletimizi mahzun bırakmayacağız. Milletimiz güreşteki mağlubiyeti kabul etmiyor. Sporculuk hayatımdaki gibi çok çalışacağız, uyumayacağız, çocuklara abilik, başkanlık edeceğiz. Ordusunun önünde bir komutan varsa merak etmeyin, o ordu eninde sonunda zafere ulaşacaktır. Aslanların başına geyik lider olamaz. Aslanlar sürüsünün başına aslan lider gerekir, o onları taşır. Türkiye'nin liderlerine bakın, lider olunmaz lider doğulur. 98 yıllık cumhuriyet tarihinde bu ülkenin bayrağını dalgalandıran sporcularına hiç kimse kanun çıkartmamış ama Recep Tayyip Erdoğan geldi ve bir kanun çıkarttı. Sembol olmuş insanlara devletimizin de sahip çıkması lazım değil mi? Şampiyon kardeşlerimizi önce o kutluyor. Kim Türk güreşi için taşın üstüne taş koyduysa Allah ondan razı olsun.""PARA HARCAMADAN 6 TANE TÜRKİYE ŞAMPİYONASI YAPTIK!"Başkan Şeref Eroğlu, sözlerini şöyle bitirdi:
"İlk hedefimiz 6-13 Mart tarihlerinde Bulgaristan'da düzenlenecek olan U23 Avrupa Şampiyonası. Ardından 28 Mart-3 Nisan tarihlerinde Macaristan'da Büyükler Avrupa Şampiyonası var. Şu anda aday kadroları kamptalar. Herkes bizim evladımız, adaletli bir şekilde, kimsenin hakkının diğerine verilmediği bir düzen kurduk. Hakkaniyetli bir şekilde milli takımlarımızı oluşturacağız. Allah devletimize zeval vermesin, federasyonumuzun bütün bütçesi, sayın Bakanımızın uygun gördüğü bütçedir. Her yıl ocak ayında söylenir, sonra da peyderpey federasyonumuza gelir. Geldiğim zaman hareket edemiyorduk, ama ben mazerete sığınan bir adam değilim. ya bir yol bulurum, ya da yol açarım. Ekibimle beraber 6 tane Türkiye Şampiyonası yaptık. İlk olarak Büyükler Serbest Türkiye Şampiyonasını Kahramanmaraş'ta yaptık, bütün masrafımızı Kahramanmaraş Belediye Başkanı karşıladı. Ardından Çorlu'ya gittik, Tekirdağ ve Çorlu Belediye Başkanlarım sağ olsun, bu sefer onlar karşıladı, Büyük Kadınlar Türkiye Şampiyonasını düzenledik. Sakarya'da, Ekrem başkan sağ olsun Grekoromen Büyükler Türkiye Şampiyonasını yaptık. U23 Serbest Türkiye Şampiyonasını Çorum'da yaptık, İbrahim başkanım her şeyi o karşıladı. Tekrar Tekirdağ'a geçtik, U23 Kadınlar Türkiye Şampiyonasını yaptık. Son olarak Kayseri'de, Kayseri Şeker Fabrikaları işbirliği ile U23 Grekoromen Türkiye Şampiyonasını yaptık. Neredeyse hiç para harcamadan 6 tane Türkiye şampiyonası yapmış olduk. Biraz işlerim hafiflesin Anadolu'da kulüp ziyaretlerine başlayacağım."
Son Dakika › Spor › Eroğlu: Güreşte 'kimse yok mu' diye bağırma şansınız yok, mindere iki kişi girer, bir kişi çıkar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?