ŞANSAL BÜYÜKA ile DOBRA DOBRA
Fenerbahçe'den son 4-5 senede giden futbolculara bakın. Kalitenin her yıl biraz daha nasıl eridiğini, kadro yapısının nasıl bozulduğunu çok rahat göreceksiniz...
Türk futbolunun son 10 yılına damgasını vuran iki milli beki Gökhan ile Caner'i gönderdin. Gitmediler, gönderildiler.
İster para, isterse başka nedenle, Kjaer gibi son derece iyi, kaliteli bir stoperi sattın.
Her şey bir yana... Bir sabah kalktık, Türk futbolunda 40 yılda bir yetişecek Emre Belözoğlu'nu, bir yabancı sportif direktörün aklına uyup gönderdin.
Son şampiyonluğunda, yani 2013-14'de göz kamaştıran, nisan ayında şampiyonluğunu ilan eden bir kadro vardı. Önce şampiyon hocayı yedin...
Sonra, o şampiyon kadroda bulunan "mahşerin dört atlısı"nın dağılmasına izin verdin. 90 dakika berabere giden, "Uzatmada nasıl olsa atarız, kazanırız" umudunu yeşerten ve çoğu maçta bunu kanıtlayan Kuyt'ı, Webo'yu, Sow'u, hatta Emenike'yi... Daha birçok isim sayılabilir.
Allah aşkına gidenlere bakın, bıraktıkları başarılara bakın, gelenlere bakın. Elbette gidenler, gelenler olacak. Ama kaliteyi koruyacaksın. Fenerbahçe bunu yapamadı. Gelenler, gidenlerin kalitesini yakalayamadı. Sonra, "Fenerbahçe niye başarılı olamıyor?" diye soruyoruz. Bu kötü başlangıçta, sadece son 3 ayın değil, son 5 yılın izleri var.
Mehmet Topal'ı rahat bırakın
Bu ülkede son 3 yıldır, "Souza ile Mehmet Topal birlikte oynar mı?" lafından, yorumundan bıktım usandım. Seyirci de bunu söyledi, futbolun uzmanları da... N'oldu? Kayserispor maçında ne Souza vardı, ne Topal... Fenerbahçe'nin orta alanı "yolgeçen hanı"na döndü.
Fenerbahçe gol sıkıntısı çekerdi, savunmada büyük hatalar yapardı ama en acı yenilgilerde bile orta sahasını teslim etmezdi. O da oldu... Kayserispor orta alanı resmen teslim aldı.
Diyeceğim o ki, bırakın şu Mehmet Topal'ın peşini... Varsa, kadrodaysa oynar. Hele yerine oynayanları gördükten sonra...
Alışık değiliz!
Türkiye'de genellikle yenilen takımların başkanları soyunma odalarına inerlerdi; çoğu zaman hakem odası basmaya, hesap sormaya... Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da, son Kayseri yenilgisinin ardından aşağıya soyunma odasına indi. Ama Kayserispor soyunma odasına... Galibiyetlerini tebrik etmek için...
Bu ülkemizde hiç alışkın olmadığımız müthiş bir davranış... İsterdim ki, daha fazla yankılansın, daha fazla ses getirsin ve desteklensin. Nedense iyiye, güzele bir türlü hak ettiği değeri veremiyoruz.
Tren kaçıyor gibi
Fenerbahçe'nin lige başlangıç istatistiklerine baktığınızda aslında farklı ve alışılmışın dışında bir durum yok. Fenerbahçe 2016-17 sezonunun ilk 4 maçı sonunda 4 puan, 2017-18 sezonunun, yani geçen sezonun ilk dört haftasında 5 puan, bu sezonun, yani 2018-19 sezonunun ilk dört haftasında da 3 puan topladı. Tabii istatistiklere göre geride kalan iki sezonda şampiyonluk trenini kaçırdı. Bu sene de daha şimdiden tren kaçtı kaçıyor gibi...
Hala Fransız!
Fenerbahçe'nin Sportif Direktörü Comolli, "Aldığımız oyuncularda başarı sağlayıp sağlamadığımızı görmek için iki yıl beklemek gerekiyor" dedi. Fenerbahçelilere bakıyorum, Başkan Ali Koç'a olan büyük sevgi, inanç ve desteklerine rağmen, iki ay bekleyecek sabırları yok. Comolli belli ki halen ülkemize Fransız...
Nice yıllara hocam
Ünlü şair Behçet Necatigil'den Fatih Terim'e gelsin...
"Ya ümitsizsiniz... ya da ümit sizsiniz... ya çaresizsiniz... ya da çare sizsiniz."
Bugün 5 Eylül... Fatih Terim'in doğum günü... Sağlıkla, huzurla, kupalarla ve başarılarla nice yıllara...
İçinde kopan fırtına
Fatih Terim (20 Ağustos): "İlk günden beri santrfor transferinde ısrar ediyorum."
Fatih Terim (27 Ağustos): "Stoper hattını Serdar, Ahmet, Maicon, Donk şeklinde oluşturabiliriz. Ama santrforu mutlaka istiyorum."
Transfer bitti, hocanın elinde ne Şampiyonlar Ligi'ne direnecek bir stoper var ne de Süper Ligi çıkarabilecek bir golcü... Fatih Terim'i biraz tanıyorsam, en hafif deyimiyle içinde "fırtınalar" kopuyordur. Zaten Trabzonspor maçından sonra söylediği "transfer ağızla yapılmaz" ifadesi, içindeki fırtınanın, içindeki isyanın dışarı yansıyan en hafif şeklidir.
Santrforsuz oyuna döner mi?
Fatih Hoca yeni bir santrfor bulamayacağına ya da yaratamayacağına göre, bir dönemler zorunluluktan oynattığı 4-6-0'a döner mi? Yani santrforsuz oyuna... Özellikle Şampiyonlar Ligi maçları için...
Gomis 9 milyon euro
Galatasaray Başkanı ve yönetimi Gomis'i 6 milyon euroya, yani çok ucuza sattığı gerekçesiyle ciddi anlamda eleştiriliyor. Benim bildiğim Gomis'in içeride de 3 milyon euroya yakın alacağı vardı. O alacağı silip gitti. Diyebilirsiniz ki "madem böyle, yönetim bunu niye açıklamıyor?" Nasıl açıklasınlar? UEFA'ya, "Futbolculara borcumuz yoktur" diye beyanları var. Sonuçta benim bildiğim Gomis, 6 milyon euroya değil, alacaklarını da silinince 9 milyon euroya gitti.
İlla ki denk bütçe
Galatasaray Yönetimi santrfor alamadı diye özellikle sosyal medyada çok kötü hırpalanıyor. Galatasaray Yönetimi, 1-1.5 milyon euro kiralama bedeli verip santrfor bulamaz mı? Elbette bulur. Ama lanet olası UEFA dayatmaları... Galatasaray, harcama limitlerinde sadece 400-500 bin euroluk bir bütçe kalınca doğal olarak bu kiralamayı yapamadı. Bu ıskalamayı sadece Başkan Mustafa Cengiz ya da Abdurrahim Albayrak'a bağlayamayız. Diğer kulüplerde olduğu gibi Galatasaray Yönetimi de geçmiş yönetimlerin borçlarını ve günahlarını ödüyor. UEFA dayatması öyle bir dayatma ki, cebinden çıkartıp parayı ortaya koysan da, transfer için gene izin vermiyor. İlla denk bütçe... O da bizim kulüplerde yok.
Eren'in yapacağı o kadar şey var ki!
Çok beğendiğim bir söz var, "Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme..." Bu özdeyişi her okuduğumda Eren Derdiyok aklıma geliyor. Yapabileceği o kadar çok şey var ki... Yapabileceklerini bize geçmiş sezonlarda o kadar çok gösterdi ki... Eee, o zaman şimdi niye yapmıyorsun Eren? Gomis gitmişken, Galatasaray bir golcü diye inlerken, yapabileceklerini niye yapmıyorsun Eren?
Ustalara yakışmadı
Beşiktaş'ın yediği gole bakın; savunmadan 30 metre top çıkıyor. Bu kadar uzun topa rağmen Adriano, Yusuf'u arkasına kaçırıyor. Yusuf ortalıyor, Pepe avantajlı olmasına rağmen Sakho'nun vurmasına izin veriyor ve galibiyet gidiyor. Ustaların karışımından yenilen ve Beşiktaş'ın alışkın olmadığı bir gol... Açıkçası ustalara yakışmadı.
Chedjou müthiş
Bursaspor'da Beşiktaş karşısında Chedjou'yu izledim. Müthiş oynadı. Topu kesişi, oyuna sokuşu muhteşemdi. Golün başlangıcında da ciddi katkı sağladı. Sahadaki kusursuz Chedjou'yu izlerken aklıma Galatasaray'ın stoper arayışları geldi.
Çifte kazanç!
Bursaspor Başkanı Ali Ay'ı tebrik ederim. Kaleci Harun'u sattı, para kazandı. Halen Ümit Milli Takımı'nın kalecisi olan Okan'a da yer açtı. Okan, Beşiktaş karşısında kaledeki duruşu ile başkanını haklı çıkarttı. Bursa için hem para, hem yeni bir kaleci... Süper...
Güvenin karşılığı
Trabzonspor'un hocası Ünal Karaman'ın galibiyette de, mağlubiyette de abartısız, sakin ve olgun duruşunu beğeniyorum. Yenildiğinde panik yapmadı, kazandığında "Bu dağları ben yarattım" demedi. Rakibe saygılı ve lige önemli, başarılı bir başlangıç yaptı. Tribünlerdeki 36.135 seyirci aslında başkana, yeni yönetime, hocaya ve takıma olan güvenin sonucu değil mi?
Karaman ne yapacak?
Trabzonspor'un son maçında baktık, Sosa ve Yusuf liderliğinde son derece etkili hücum organizasyonları yapıldı ve çoğu golle sonuçlandı. Şimdi Burak ilk on bire döndüğünde, doğal olarak önüne hızlı ve uzun top isteyecek. O zaman Ünal Hoca ne yapacak? Galatasaray maçının hücum planında mı ısrar edecek, Burak'a göre mi hareket edecek? Meraktayım.
Tek kelimeyle mucize
Haftanın mucize maçıydı Antalya- Rize karşılaşması. Rize öne geçti, Antalya bir eksik kaldı. Rize, 4-5'e gidecek pozisyonları buldu, bol keseden harcadı. Bülent Korkmaz yüreğiyle oynayan Antalyalı oyuncular bir eksik kalmalarına rağmen 1-0 yenilgiden 90. dakikada buldukları iki golle maçı 2-1 kazandılar. Tek kelimeyle mucize... Antalyalı oyunculara helal olsun, Rizespor'a da ders olsun.
Korkmaz'ın gözüaydın
Antalya'nın hocası Bülent Korkmaz'ın gözüaydın... Parasızlıktan ve sıkıntıdan inim inim inliyordu. Ali Şafak Öztürk yeniden başkanlığa döndü. Öztürk'ün olduğu yerde para sıkıntısı olmaz. Yeter ki Bülent Hoca dişini sıkıp devre arasını bulsun.
Şaka gibi!
Sivassporlu Kone öyle goller kaçırıyor ki, neredeyse attığı gollerin değeri kalmıyor. Son Akhisar maçının 30. dakikasında kaçırdığı gole inanamadım. Futbol şakası gibiydi.
Kıymet bilmediler
Bazı ayrılıklar vardır, iki tarafı da mutlu etmez. Akhisar geçen yıl önce Türkiye Kupası'nı aldı. Sonuç; Okan Buruk ile yollar ayrıldı. Hoca, kupa kazandığı takımın kıymetini, Akhisar Yönetimi de hocanın değerini bilemedi. Şimdi hoca boşta, Akhisarspor sıkıntıda...
Bir Aziz Behiç geçti
Süper Lig'den sessiz sedasız bir Aziz Behiç geçti. Bursaspor'da mükemmel maçlar oynadı, süper goller attı, istikrarını hiç bozmadı. Bizim İstanbul'un büyükleri ülkede bu kadar ciddi anlamda sol bek sıkıntısı çekilirken, burunlarının ucundaki oyuncuyu göremedi ama PSV fırsatı kaçırmadı.
Futbol keyfimiz elden gitmesin
Bakmayın kazandığına; Başakşehir çok kötü oynuyor. Geride kalan sezonlarda rakibe "yarım" pozisyon vermezdi, şimdi kalesinde tehlike üstüne tehlike yaşıyor. En büyük kozu olan "hızlı hücumu" bıraktı. Yürüme temposuyla çıkıyor. Çok abartılı, çok gereksiz pas yapıyor. Ustaları son derece formsuz... Bir-iki futbol keyfimizden biri Başakşehir, o da elimizden gitmesin.
Başkaldırı
İstanbul'un büyükleri üzülüyor olabilir. Ama Türk futbolu gerçek bir başkaldırı içinde... Antalya geliyor, İstanbul'da Beşiktaş'a üç atıyor. Kayserispor, Kadıköy'de aynı tarifeyi Fenerbahçe'ye çekiyor. Trabzonspor, Galatasaray'ı dört golle postalıyor.
Saygı tamam, isyana devam... Anadolu dizlerinin üstünden doğruluyor.
Takım yıldızı
Evkur Yeni Malatyaspor (*) - Atiker Konyaspor (***)
Fenerbahçe (*) - Kayserispor (***)
Akhisarspor (**) - Demir Grup Sivasspor (**)
Trabzonspor (****) - Galatasaray (*)
Aytemiz Alanyaspor (**) - Göztepe (*)
Büyükşehir Belediye Erzurumspor (**) - Medipol Başakşehir (**)
Kasımpaşa (**) - Ankaragücü (**)
Antalyaspor (***) - Çaykur Rizespor (**)
Bursaspor (**) - Beşiktaş (**)
Son Dakika › Spor › Dünden Bugüne! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?