Galatasaray'ın yeni transferi Didier Drogba, Türkiye'ye son yıllarda gelen en kariyerli golcü oyuncular arasında yerini aldı. Geçmişteki başarıları ile parmak ısırtan yıldız oyuncu, 1978'te dünyaya geldi.
Fildişi Sahili'nin eski başkenti Abidjan'da dünyaya gelen Didier Yves Drogba Tébily, Levallois Kulübü'nde kariyerine başladı.
"HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI"
1999 yılında ilk profesyonel kontratını imzalayan Drogba, Malili eşi Alla'nın ilk çocuğunu doğurmasıyla birlikte yeni sorumlulukların getirdiği yeni hedeflere sahip oldu. Nitekim daha sonra "Isaac'in doğumu hayatımın dönüm noktası oldu, beni güçlendirdi" diyecekti.
FRANSA'DA YILIN FUTBOLCUSU OLDU
Drogba, 1998 yılında antrenmanlara çıktığı Ligue 1 temsilcisi Guingamp'a transfer oldu. Profesyonel futbola geç adım atan Drogba, böylece 23 yaşında ilk kez kendini üst seviyede gösterme fırsatına sahip olacaktı. Drogba, Guingamp'ta 45 maçta oynayıp 20 gol attı. Sezon sonunda ise Marsilya'ya transfer oldu.
Marsilya'da ligde 35 maçta attığı 19 golle gol krallığında üçüncü olurken, Şampiyonlar Ligi grup aşamasında 5, takımını finale taşıdığı UEFA Kupası'nda da tam 6 gol kaydetti. 3. Tur'da 1-0, 0-0'lık skorlarla eledikleri Dnipro karşısındaki tek golün sahibi oydu, son 16'da Liverpool ağlarını her iki maçta da havalandırdı, Çeyrek Final'deki Inter Milan eşleşmesinde 180 dakikada tek gol vardı, onundu. Newcastle United ile oynanan Yarı Final'de iki gol, yine ondan. Fransa'da yılın futbolcusu seçilen Drogba'nın, bir sezonda efsaneleri arasına girdiği Marsilya'dan, kopuşu da erken olacaktı.
2003 yılında Rus milyarder Roman Abramovich tarafından satın alınan Chelsea, onun olağanüstü performansına kayıtsız kalamayan kulüplerden biriydi ve bu transfer için tam 44,5 milyon doları gözden çıkarmışlardı.
DÜNYAYA AÇILIŞ: ÇOCUKLARIN İDOLÜ DROGBA
Chelsea'deki ilk sezonunda sakatlıklar nedeniyle önce 5, sonra 3 hafta takımdan ayrı kalan Drogba, son üç hafta yine sakatlığı nedeniyle forma giyemese de bunların dışındaki tüm karşılaşmalarda sahadaydı. Ligde 27 maçta forma giyen yıldız oyuncu 10 gol kaydedip dört asist yaptı; Şampiyonlar Ligi'nde ise 9 maçta 5 gol kaydetti. Liverpool ile oynanan Lig Kupası Finali'nin uzatma dakikalarında attığı golle o maça da damgasını vurdu. O sezon Chelsea, 50 yıl aradan sonra, tarihinde ikinci kez şampiyonluğa ulaşırken Drogba takımın birinci forvetiydi.
İngiltere'ye uyum sıkıntısı çekmemişti Fildişili oyuncu. Ancak 2005-06 sezonu çok daha iyi başlayacaktı onun için. Ligde 12, FA Cup ve Şampiyonlar Ligi'nde attığı birer gol eklenince yine sezonu 16 golle kapattı. Milli takım formasıyla da 9 maçta 7 gollük performans sergileyen yıldız isim, bir yılda toplam 50 maça çıkarak futbola ilk başladığı yıllardan o güne geldiği nokta ile parmak ısırttı.
2006-07 sezonunda Drogba tam 61 maça çıktı. Ligde sadece şampiyonluk garantilendikten sonra iki maçta Jose Mourinho tarafından dinlendirildi, diğer tüm maçlarda sahadaydı. Onu gol kralı yapan 20 gollük performansına Şampiyonlar Ligi'nde 6, FA Cup'ta 3, Lig Kupası'nda 4 gol ekledi ve Maviler adına bir sezonda toplam 60 maçta forma giyip 33 gol kaydetti.
AFRİKA'NIN EN İYİSİ
Sezon sonunda ülkesinde eski sarı-kırmızılı futbolcu Kader Keita'nın, tüm Afrika'da Samuel Eto'o'nun önünde yılın futbolcusu ödüllerine layık görülürken, Premier Lig'de Cristiano Ronaldo'nun ardından yılın en iyi ikinci oyuncusu seçildi.
İKİ SEZONLUK DURAKLAMA
Drogba için rüya gibi bir sezonu, çok sayıda maç kaçırdığı bir sezon takip etti ne yazık ki. Lige iyi bir giriş yapmışken önce sağ dizinden sakatlandı, ardından da doktorlar tarafından kendisine menisküs teşhisi kondu.
Diğer yandan sezonun ilk haftalarının ardından Jose Mourinho'nun takımdan ayrılması da yıldız oyuncu için üzücü olmuştu. "Mourinho'nun gönderilmesi bizim kulüpteki alışkanlıklarımızı yıktı. Çoğumuz önce ve en çok hocamız için oynuyorduk. Şimdi bu duyguları unutup başka bir motivasyon kaynağı bulma zamanı" diyerek bu konudaki düşüncelerini dile getiren Drogba hakkında o günden itibaren çok sayıda ayrılık dedikodusu çıktı ancak Drogba en sonunda hepsini yalanlayarak kulübüne bağlılığını belirtti.
Drogba'nın Chelsea'deki en kötü sezonu, 2008-09 oldu. Tek santrforlu bir sistemi benimseyen yeni teknik direktör Luiz Felipe Scolari tarafından pek tercih edilmeyen Afrikalı yıldız, yerini Nicolas Anelka'ya kaptırmış görünüyordu.
VE YENİDEN YÜKSELİŞ
Drogba'nın en verimsiz sezonunu, en verimlisi takip etti. Hiddink'in ardından göreve gelen İtalyan teknik adam Carlo Ancelotti ile iyi bir uyum tutturan yıldız oyuncu ligde 32 maçta 29 kaydederek Premier Lig'in gol kralı oldu.
FA Cup'ta 3 maçta 2 gol, Lig Kupası'nda 2 maçta 2 gol ve Şampiyonlar Ligi'nde 5 maçta 3 gollük performansı, toplamda 38'de 32'lik bir istatistik ortaya çıkarıyordu ki bu, aynı zamanda Drogba'nın bir sezondaki en iyi gol ortalaması anlamına geliyordu. Chelsea'nin Lig, FA Cup ve Community Shield zaferlerini yaşadığı bu sezonda en büyük pay, kuşkusuz onundu.
EN ÇOK PUAN KAZANDIRAN 3. OYUNCU
Didier Drogba, 2010-11 sezonunda ise 36 maçta 12 gol kaydetti. 36 maçın 30'una ilk 11'de çıkarak toplam 2791 dakika (%81) forma giyen ünlü yıldız, 12 golünün yanı sıra 14 de asist yaparak Manchester United'lı Nani'nin ardından bu alanda ikinci sırayı aldı. Drogba aynı zamanda attığı gollerle Premier Lig'de takımına en çok puan kazandıran üçüncü oyuncu oldu. Fildişili oyuncunun bu sezonki Şampiyonlar Ligi bilançosu ise 2 gol, 2 asist olmuştu.
ÇİN AKTARMASI
Sezon başında Çin Süper Ligi takımlarından, eski takım arkadaşı Nicolas Anelka'nın da forma giydiği Shanghai Shenhua ile anlaşan ve Türkiye'dekileri aratmayan bir havaalanı karşılaşamasıyla Uzakdoğu'ya ilk adımını atan Didier Drogba, lig ortasında dahil olduğu takımındaki ilk golü için yalnızca iki maç bekledi ve üçüncüsünde Hangzhou Greentown filelerini iki kez havalandırdı. Türkiye'de ligin ilk yarısına denk gelen süre boyunca Shanghai'da oynayan ve 8 golle geç katıldığı takımının en golcü oyuncusu konumuna yükselen yıldız oyuncu, takımının 9. sırada bitirdiği sezonun ardından bu macerayı kısa tutarak kariyerine yeni bir yön vermeye koyuldu.
MOURINHO'NUN ÇOCUKLARI: DROGBA VE SNEIJDER
Geçtiğimiz hafta Galatasaray kadrosuna katılan Wesley Sneijder ile Didier Drogba'nın, futbolda son dönemin en önemli süper starlarından ikisi olması dışında da bazı ortak özellikleri var.
Wesley Sneijder, 2010 Şampiyonlar Ligi Finali'nde taraftarların seçimiyle "En Değerli Oyuncu" olurken, Drogba ise son Şampiyonlar Ligi Finali'nde UEFA'nın "En Değerli Oyuncu" ödülünü kazandı.
İki oyuncunun kariyerlerindeki en önemli ortak payda ise Jose Mourinho. Real Madrid'in Portekizli teknik direktörü, 2004 yılında Chelsea menajeriyken Didier Drogba'yı, beş yıl sonra ise Inter'in başındayken Sneijder'i takıma katan isimdi. Her iki oyuncu da Mourinho'nun yönetiminde kariyerlerinin en verimli sezonlarını geçirirken teknik direktörlerine olan bağlılıklarını da ifade etmekten çekinmediler.
Galatasaray'a imza attığı basın toplantısında, Mourinho ile iletişim halinde olduğunu ve bu transfer için onun da pozitif yönlendirmede bulunduğunu söyleyen Hollandalı yıldız, daha önceki bir açıklamasında da "Mourinho bana bir keresinde yorgun göründüğümü ve bir kaç gün ailemle beraber dinlenmek üzere güneşlenmeye gitmemi söylemişti. Kariyerim boyunca çalıştığım diğer bütün hocalar bana antrenmandan bahsettiler o ise beni kumsala yolladı. 3 gün İbiza'ya gittim. Geri döndüğümde onun için ölmeye hazırdım" demişti.
Didier Drogba ise, İspanya'da yayınlanan "Mourinho: Başarısının Sırları" adlı kitapta yer alan hikayeye göre Mourinho takımdan ayrılacağını açıkladığında gözyaşlarına hakim olamayacak kadar teknik direktörüyle bütünleşmişti. Fildişili oyuncu, daha sonra yaptığı açıklamada Mourinho'nun, takımdan ayrılacağını kendisine özel olarak önceden haber verdiğini, büyük bir şok yaşadığını ve Mourinho gibi bir teknik adamın bunu gerçekten yaşayabileceğine inanmakta güçlük çektiğini söylemiş ve eklemişti: "Bir babanın gidişiyle yetim kalmış gibiydik. Yalnız kalmıştık. Benimle birkaç hafta önce paylaştıklarından yola çıkarak neden ayrıldığını tahmin edebiliyordum, bazı insanlar beni çok yanıltmıştı ve hocanın bana "Bu kulüpten ayrıldığım için mutlu olduğumu bil" dediğinde neyi kastettiğini anlıyordum."
İYİ NİYET ELÇİSİ
2007 yılının Ocak ayında, Birleşmiş Milletler Gelişim Programı, yaptığı yardımlardan etkilendiği Didier Drogba'ya "İyi Niyet Elçisi" unvanını verdi.
Futboldan kazandığı parayla sık sık ülkesindeki ve tüm Afrika'daki hayır kuruluşlarına bağışlarda bulunan Drogba için geçtiğimiz Şubat ayında, İngilizlerin ünlü The Daily Telegraph gazetesinde yayınlanan bir makalede, ülkesi için yaptıklarının Fildişi Sahili Devlet Başkanı'ndan dahi fazla olduğu yazılıydı.
The Didier Drogba Foundation adında bir yardım kurumu yaratan ünlü futbolcu, kaleme aldığı otobiyografi kitabının ve "Didier Drogba'nın Olağanüstü Kaderi" adlı DVD'nin tüm gelirlerini de bu kuruma bağışladı. 2009 yılında yaptığı bir reklam anlaşmasından aldığı 3 milyon Euro'luk bedelin tümüyle de, doğduğu kent Abidjan'da bir hastane yaptırdı.
KİŞİSEL BAŞARILAR
Didier Drogba, başarılarla dolu kariyerinde birçok ödül ve unvanın da sahibi oldu. Afrikalı yıldızın, evinde küçük çaplı bir müzeye sahip olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Drogba'nın bugüne dek kazandığı ödül ve unvanlardan bazıları ise şunlar:
UEFA Kupası Gol Kralı: 2003-04
Premier Lig Altın Ayakkabı: 2007, 2010
Afrika Uluslar Kupası Gol Kralı: 2012
Afrika Uluslar Kupası En İyi Takım: 2006, 2008, 2012
PFA Yılın Takımı: 2006-07, 2009-10
FIFA/FIFPro Dünya XI: 2007
UEFA Yılın Takımı: 2007
Ligue 1 Yılın Oyuncusu: 2003-04
Afrika'da Yılın Futbolcusu: 2006, 2009
Fildişi Sahili Yılın Oyuncusu: 2007, 2012
BBC - Afrika'da Yılın Oyuncusu: 2009
Chelsea Yılın Oyuncusu: 2010
Time Dergisi Top 100: 2010
FA Community Shield Maçın Adamı: 2005
Lig Kupası Finali Maçın Adamı: 2007
FA Cup Finali Maçın Adamı: 2007
UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Maçın Adamı: 2012
PARÇALI FİL
2002'den bu yana ülkesinin milli takımında da forma giyen (92 maç 59 gol), dünya futboluyla az çok ilgili herkesin yakından tanıdığı bir isim olan Didier Drogba, pozisyonunun gerektirdiği tüm özelliklere ve fazlasına sahip olan komple bir santrfor. Gerek hava hakimiyeti, gerek bitiriciliği, gerekse etkili frikikleri ile yıllardır hayranlıkla izlenen ve her şeyden öte aslında kendisini anlatmaya çok da lüzum bırakmayan, Galatasaray taraftarının "Mavi Fil" lakabını taktığı Didier Drogba, artık Parçalı forma giyecek ve gollerini Galatasaray için atacak.
Son Dakika › Spor › Drogba Hakkında Her Şey - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?