Adana'da doğuştan öğrenme bozukluğu (disleksi) hastası olan genç kız, 3 senedir aldığı özel eğitim sayesinde hem üniversiteye başladı hem de deniz altı zenginliklerini keşfetmek için dalgıçlık yapıyor.
Eğitim hayatı boyunca dikkat eksikliği problemi yaşayan ve derslere odaklanmakta güçlük çeken 20 yaşındaki Buse Bozhüyük, 9'uncu sınıfta fizik öğretmeninin teşvikiyle özel bir disleksi merkeziyle tanıştı.
Buradan aldığı özel eğitimle, öğrenme ve yazma bozukluğunun üstesinden gelen Bozhüyük, iç mekan tasarımcısı olmak üzere üniversite eğitimine başladı.
Yaşadığı zorlu süreçten sonra denizlerdeki güzellikleri keşfetmek için geçen yıl dalgıçlık eğitimi alan Bozhüyük, azimle çalışarak profesyonel bir dalgıç seviyesine yükseldi.
Aynı zamanda Adana Sualtı ve Doğa Sporları Kulübü'nde asistanlık yapan Bozhüyük'ün gelecek hedefi, dünyaca ünlü bir dalgıç olmak ve köpek balıkları üzerine araştırma yapmak.
Başarı serüvenini AA muhabirine anlatan Bozhüyük, bir yıldır dalış yaptığını ve bundan dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Disleksi bireylerin herhangi bir şeyi başarabilmesinin çok zor olduğunu vurgulayan Bozhüyük, kendisinin okuma yazmayı bile ilkokul 2'nci sınıfın ortalarında öğrenebildiğini ifade etti.
Annesinin de yardımıyla geçen yıl dalışla tanıştığını aktaran Bozhüyük, ekip arkadaşlarıyla birlikte haftanın üç günü dalış yaptıklarını belirtti.
İlerdeki hedefinin köpek balıklarıyla dalmak olduğunu belirten Bozhüyük, şunları söyledi:
"İlerdeki hedefim köpek balıklarıyla ilgili araştırma yapmak. Köpek balıklarıyla dalmak istiyorum. Bunun için çok çaba ve yıllarımı vermem gerekiyor. İlerdeki hedefim köpek balıklarıyla dalabilmek. Hocam da bu konuda bana yeterince destek veriyor. Bunun üzerinde çalışmalarımız var."
Disleksi olan kişilere tavsiyelerde bulunan Bozhüyük, "Herkese dalışı öneriyorum. Su altında özgürsün, suyun altında herkes eşit. Su altında yanımda bulunan kişilere benden ne kadar büyük olursa olsun onlara göz kulak olabiliyorum. Bu rahatsızlığı yenebilirsiniz sadece biraz daha çalışmamız gerekiyor. Bir insan bir defa uğraşıyorsa sen on defa uğraşacaksın ama sonunda başaracaksın hayalinden vazgeçmeyeceksin." diye konuştu.
"Dalış yapması kendisini olumlu yönde geliştirdi"
Çukurova Diyalog Özel Disleksi Merkezi Müdürü Sedat Yılmaz da yıllardır disleksi öğrencilerine yardımcı olduklarını söyledi.
Disleksi'nin özel öğrenme güçlüğü olarak tanımlandığını belirten Yılmaz, "Buse sınıfın en çalışkan öğrencisi görünürken, uygulamaya geçtiğimizde kendisinde bazı aksaklıklar hissediyordum. Sonra Buse'yle konuştuğumda sağını ve solunu karıştırdığını söyledi. Daha sonra kendisini kurumuma çağırdım. Performansını aldık ondan sonra disleksi olduğu ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
Buse'nin dalış yapmasının kendisini olumlu yönde geliştirdiğini dile getiren Yılmaz, "Buse'nin olaylara bakış açısı değişmeye başladı, yöntemlerini geliştirmeye başladı. Sosyal aktivite gerçekleştirmesi çok iyi oldu. Buse köpek balıklarıyla dalmak istiyor, fazlasını yapacağına inanıyorum. Buse gibi bir öğrencim olduğundan dolayı çok mutluyum. Kendisiyle gurur duyuyorum. Umarız daha iyi yerlerde göreceğiz kendisini. İnşallah diğer çocuklarımıza da Buse gibi dokunabiliriz." diye konuştu.
Uzman Psikolog Nazlı Yeşilağaç ise Buse'nin başarılı çalışmalarının tüm öğrenim güçlüğü çekenlere örnek olduğunu dile getirdi.
Disleksi olan çocukların biraz içe kapanık olduklarını vurgulayan Yeşilağaç, şunları kaydetti:
"Disleksi çocuklar kendilerini ifade etmede zorluk yaşıyorlar. Onun için herhangi bir hobi ile ilgilenmeleri hele de profesyonel gibi sporlarla ilgilenmeleri onların diğer disleksi bireylere öncülük etmesi açısından ailelerine de bir motivasyon kaynağı oluyor. Disleksi yaşayan bireylerin kendilerini kapatmak yerine, topluma açılıp bir şeyler yapabileceklerini göstermeleri gerek. İnsanın kendine inandıktan sonra aşamayacağı bir zorluk yoktur."
Son Dakika › Spor › Disleksiyi yenen genç kız, su altı zenginliklerini keşfetmek için dalgıç oldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?