Mevcut başkan
İrfan Aktar ve
Eşref Hamamcıoğlu ile birlikte seçime giren Balaban, "Galatasaray'ın Senatosu" olarak adlandırılan Divan Kurulu'nun başkanlığına seçilmesi halinde önemli projelere imza atacağını söyledi.
Divan Kurulu'nun kuruluş amacı itibarıyla etkin, bağımsız, tarafsız, akil insanların olduğunu anımsatan Balaban, son dönemdeki başkan ve yardımcılarının bu konuda üzerine düşeni yapmadığını belirtti. Üye sayısının artmasına karşın, katılım ve katkının yerinde saydığını söyleyen Balaban, "150-200 kişi toplanıyoruz. Boşuna toplanıyoruz diyen bir kitle var. Tarafsız, adil herkese aynı mesafede olan bir yönetim tarzını benimsiyoruz. Etkin olmak istiyoruz" diye konuştu.
Kulübün yabancı yatırımcılara satılmasına karşı nasıl reaksiyon göstereceği sorusuna ise Balaban, "Dernek ile
Sportif AŞ'yi ayrı ayrı değerlendirmek lazım. Satış veya hisse devri AŞ'yi ilgilendirir. Dernekte zaten bu söz konusu olmaz. Bugünkü mali yapının son alternatifi olarak bunu düşünmek lazım" yanıtını verdi.
Balaban divan toplantılarının Galatasaray Lisesi'nde yapılmamasının bugünkü yönetimin bir tercihi olduğuna dikkat çekti. Seçim sloganını "Değerlerimizi koruyarak yenilenmek istiyoruz" diyerek özetleyen Balaban, şöyle devam etti:
"Ben değil, biz diyen, Divan Kurulu'nun kuruluş amaç ve ilkelerini önemseyen, tüm üyelerimize eşit yakınlıkta olan, üyeler arasında ayrışma değil bütünleşmeyi amaçlayan, tüzük, kural ve geleneklerimize bağlı, keyfilikten uzak, sadece eleştiri değil, öneri de oluşturacak, katılım ve katkı sağlayacak bir anlayış ile yola çıktık."
Sizin düşünceleriniz neler ?