İstanbul ve Beşiktaş'ta geçirdiği süreleri detaylıca anlatan Portekizli teknik adam, "2011'de Beşiktaş'a geldiğimde hiçbir şey kolay değildi. Farklı bir ülke, farklı bir dil.. Bana ait olmayan tanımadığım bir teknik ekip.. Benden önceki teknik direktör cezaevindeydi" dedi.
Türkiye'deki günlerini 'Kariyerimin en çılgın günleriydi' ifadesiyle tarif eden Carvalhal, "İstanbul'daki dönemimle alakalı aslında bir kitap yazabilim her ne kadar orada sadece 1 sezon kalsam da" yorumunda da bulundu.
Tecrübeli çalıştırıcı, "Beşiktaş'a gittiğimde Türkiye'de beni kimse tanımıyordu. Herkes düşündü; "Bu adam da kim?" Kendi yardımcılarımı getirmeye çalıştım ancak bu imkansızdı. Tek başımaydım orada, yardımcılarımın gelmesine izin yoktu. Cezaevindeki hoca
Tayfur Havutçu'nun ekibi vardı" diye konuştu.
Carvalhal, Tayfur Havutçu'nun serbest kaldıktan sonra yerine hemen geçmesinin de çılgınca ve ilginç bir tecrübe olduğundan bahsetti.
Her şeye rağmen işine odaklandığından söz eden Carvalhal, "Ben işimi yapmaya başladım. Bazı maçlar kazandık. Avrupa Ligi'nde fantastik işler yaptık. İlk kez bir Türk takımı grupta lider oldu. Bu anlardan sonra taraftarlar benim ismimi haykırmaya başladı" ifadelerini kullandı.
Taraftarların kendisini sevdiğini aktaran Carvalhal, "Nereye gitsem bana çiçek veriliyordu. Bir gün bir taraftar takım otobüsümüzün önünü kesti. Sonra bir anda bir sürü taraftar gelerek otobüsün camları önünde zıplamaya başladı. Taraftarlar beni sevdi orada, benim adıma şarkılar söylediler. Bana ben sezonu bitirmeliydim.
Sizin düşünceleriniz neler ?