Fenerbahçe'yi ve Türk futbolunu yakından ilgilendiren Şike Davası'nda Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sürpriz bir şekilde kararını açıkladı. Eurosport.com Türkiye İstihbarat Şefi Alper Aslan, hem Yargıtay hem de kararın sportif yönünü değerlendirdi. "3 Temmuz 2011'de başlayan süreç ikinci evresine 17 Aralık 2013'te girdi. Sözü çok uzatmayacağım. Üçüncü yılına girmek üzere olan davada kimlerin ne kadar acılar çektiği, her taraftarın nasıl futboldan uzaklaştığı ve futbolun yanı sıra siyasetle hukukun da nasıl kirlendiği görüldü. Ama benim için gerçek süreç 17 Aralık sabahı başladı. Başlayan 'Rüşvet ve Yolsuzluk' operasyonu ile birlikte Türk hukukunda yeni bir döneme girildi. 19 Aralık'ta Türkiye'de Şike Davası'nda yeniden yargılama olabilir sözlerini ilk kullanan ve haberleştiren bendim. Birçok tepki aldım ama arkasından gelen hukuk skandalı iddiaları bu tepkilerin azalmasına sebep oldu.
Yeniden yargılanma süreci nasıl başladı?
Ergenekon ve Balyoz Davaları'nın her türlü kararına karşı olan güruh, Şike Davası'na ise şaşı bakıyordu. 3 Temmuz'da başlayan süreçte ilginç gelişmeler yaşandı. Bunların en önemlisi ise uzun süredir devam eden davayı başlatan savcı, emniyet müdürü ve yetkili herkesin görevlerinden alınmış olmasıydı. 17 Aralık sabahı hayatımıza giren 'Paralel devlet' iddiaları spora da sıçradı. Önce operasyonları başlatan savcıların devleti çökertmeye çalıştığı iddia edildi. Ardından da bilinen süreçte tüm savcıların görev yerleri değiştirildi ya da görevden alındı. Bunlarla beraber hükümet tarafından da en yetkili isimler soruşturmayı başlatan savcıların 'Paralel devlet'e hizmet ettiği ve örgüt üyesi olduğu iddialarını kelimelere döktü. Bu sözlerin ardından hem hükümet kanadından hem de muhalefet ve STK'lar aracılığıyla Özel Yetkili Mahkemeler'in aldığı kararlar tartışılmaya başlandı. Özellikle ortaya çıkan kasetler, ses kayıtları, gazete manşetleri ve üzerine gidilmesi engellenen davalar hukuk alanındaki uzun yıllar süre gelen yıpranmışlığı da ortaya çıkardı. İlk adımsa Bekir Bozdağ'dan geldi. O Dönem Başbakan yarımcısı olan AK Parti Milletvekili Bekir Bozdağ, yeniden yargılama için pozitif cümleler sarf etmiş ve gündeme gelmesini sağlamıştı.
Hukuksuzluk tam görülmüşken...
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise Ergenekon ve Balyoz ile birlikte Şike Davası'nın da Özel Yetkili Mahkemeler tarafından görüldüğünü belirterek, kamuoyunun yeniden yargılama tarafı olduğunu söylemişti. Hükümet ile birlikte muhalefetin görüşü de yeniden yargılamanın yapılması doğrultusunda oldu. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Son günlerde 'Paralel devlet' iddialarının ayyuka çıkması ve bu iddiaların yöneltildiği tarafın hukuk alanındaki ağırlığını yitirmesi, yeni bir süreç başlattı. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın da ortak ağızla 'İçerde suçsuz bir kişi bile kalmasın' ve 'Suçu olmadan yatanlar var' sözleri Adalet Bakanlığı'nı da harekete geçirdi. Daha öncesinde ise Fenerbahçe Kulübü avukatları aracılığıyla Yargıtay'ın karar vermemesini talep etmiş mahkemeye de ek deliller sunmuştu. Başbakan'a yakın isimlerle birlikte eski danışmanları da Şike Davası'nda sözde deliller üretildiğini itiraf etmeleri de davanın yeniden yargılama yoluna gidilerek sürdürüleceğinin sinyallerini arttırmıştı. Hatta salı günü Adalet Bakanlığı'nın yeniden yargılanma süreciyle ilgili son kararını vererek kesinleşmiş hukuki alt yapısıyla beraber meclise sunacağı da konuşulmuştu. Ama Yargıtay 5. Ceza Dairesi çok sürpriz bir şekilde kararını açıkladı. Bu açıklamanın ardından kan kaybeden tarafın hukuk alanındaki son darbesini vurduğu da söylendi.
Kanallar ve yorumculardan U dönüşü
3 Temmuz sabahı başlayarak aralık ayı ortasına kadar her fırsatta Fenerbahçe'yi ve şikeye karıştığı iddia edilen isimleri yerin dibine sokan kanallar, bir anda su pus oldu. Gözüme çarpan en büyük U dönüşüyse, Kanaltürk muhabiri Mustafa Çevik'in ' Trabzonspor, Karabükspor'a kaleci Bülent Ataman'la teşvik gönderi' iddiası oldu. Bu zat-ı muhterem 3 Temmuz sabahından itibaren her fırsatta Fenerbahçe ve davadaki isimlerin şike yaptığını iddia etmiş, diğer takımların da bu sürece karışabileceğini ama tam emin olamayacağını ifade etmişti. Bugün anladım ki 17 Aralık sonrası değişen Türkiye'de, kanallar da yorumcularını uyarmış. Saat 21:22'de yazdığım bu yazı esnasında Ahmet Çakar ve Rasim Ozan Kütahyalı'dan bir açıklama ve görüş alamadık. Kendileri yayını devam eden Beyaz Futbol programına bile bağlanmadı. İlk günden beri Fenerbahçe şike yapmıştır diyen ekipten nedense 17 Aralık sonrası Zekeriya Öz'ün karşısında olup yeniden yargılama istemiştir. Kendisine ROK denen hatta kendisi de bu sözden rahatsız olmayan Rasim Ozan Kütahyalı bey, bizi bir 'Haydaaaa'sından mahrum etmiş ve yayına çıkmamıştır. Paralel devletin elindeki hukuk sisteminin karşısında sadece 1 ay durmuştur. Eskiden alınan tüm kararlarla ilgili o güruhun önemli bir destekçisi olurken doğruları görmesi için hukuk darbesinin yapılmasını beklemiştir. Benim savcım benim davam dönemi bitmiştir. Bugün alınan karar ne beni, ne sokaktaki adamı ne de taraftarları memnun etmemiştir. Memnun olan insanların da Ergenekon ve Balyoz Davaları ile ilgili görüşleri ortadadır. Ben bir sporsever olarak satranç tahtasına çevrilen Türk hukukunun futbolla mezelenmesi karşısında pes diyor ve ofisimde PES oynamaya devam ediyorum.
Son Dakika › Spor › Alper Aslan: Türk Hukuku Bitti! Futbol Meze Yapıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?