Damla Uğurtürk ile 15 soru 15 cevap
1- Karantina süreci nasıl geçiyor?
Yaklaşık bir aydır evde ailemle birlikteyim. Çocuklarla beraber ders yapıyor ve oyunlar oynuyoruz. Evden sadece ben ihtiyaçlarımızı gidermek ve alışveriş yapmak için çıkıyorum. Fiziksel performans uzmanlarımız tarafından bizden istenen antrenmanları yapıyorum. Zaman zaman çocuklarım da bana katılıyor. Ayrıca UEFA ve MHK tarafından hafta içi her gün gönderilen eğitim ve video testlerini yaparak kendimizi mental ve fiziksel olarak hazır tutmaya çalışıyoruz.
2- Hakemlik mesleğine nasıl başladınız?
Liseyi bittikten sonra ticarete atılmak istiyordum. Çocukluk arkadaşım ve şu anda Üst Klasman yardımcı hakem olan Soner Maraş, hakem kursu açıldığını söyleyince ikimiz de evraklarımızı tamamlayıp, çok sevdiğimiz mesleğimize 2000 yılında ilk adımı attık.
3- Kimler sizi sürekli izlesin istersiniz?
Ailem ve sevdiklerim. Ama televizyondan!..
4- Maçları aileniz takip ediyor mu? Size yönelik eleştiriler karşısında onların tepkileri nasıl oluyor?
Ailem maçlarımı evde takip ediyor. Beni izlemeye stada gelmelerini istemiyorum. Maalesef maç yönetirken içinde bulunduğumuz ortam sevdiklerimizi üzebiliyor. Eleştiriler konusunda ise; benim hiçbir sosyal medya hesabım yok ve sosyal medyayı takip etmiyorum. Ailemin de takip etmesini istemiyorum. Ancak zaman zaman yapılan eleştirileri dinleyip üzülüyorlar.
5- Futbolda bir uygulama kalksa ya da eklense ne olsun isterdiniz?
Futbolu renklendirme adına taç atışının ayakla kullanılması denenebilir.
MOTiVASYON ŞARKISI DEVLER LiGi MÜZiĞi
6- Maçlarda hata yaptığınızı düşündüğünüz zamanlar oluyor mu? Bu tür durumlarda ne yapıyorsunuz?
Olmaz mı, elbette oluyor. Tıpkı oyuncular, teknik adamlar ve yöneticiler gibi biz de hata yapıyoruz. Bir hakem sahaya en az hata ile müsabakayı tamamlamak için çıkar. Hatalarım sonrasında maçı izlemek, eğitimcilerimiz, hocalarımız ile tartışıp daha doğru yolu bulmak için çaba sarf etmek en rasyonel yol.
7- Motivasyonunuzu artıran şarkı ya da şarkıcı?
Şampiyonlar Ligi müziği
GÜNDE 3 MAÇ YÖNETiRDiM
8- Yaptığınız işe sizi bağlayan duygu nedir?
Futbol benim için tarif edilmeyecek bir tutku ve sevgi. İzlemekten asla sıkılmadığım, yönetmekten büyük keyif aldığım bir oyun. Amatör olarak görev yaptığımda, okul müsabakalarında günde üst üste 3 maç, haftada çoğu zaman 15-16 maç yönetirdim.
9- Kariyerinizde en hatalı olduğunuz an?
Alt kategorilerde görev yaparken bir müsabakada, vermiş olduğum bir kararın ardından oyun tekrar başladıktan sonra, yardımcı hakemim ısrarla bayrağını kaldırıp beni yanına çağırdı ve oyunun yanlış başladığını ve diğer takımın başlaması gerektiğini söyledi. Hakemlikte yeterince tecrübe sahibi olmadığım için dediğini yaptım. Bu hata benim 9 hafta boyunca hiçbir müsabakada görev almadan evde oturmama neden oldu. Çok büyük bir tecrübe sahibi olmamı sağladı.
10- On yıl önceye dönebilseniz kendinize ne öğüt vermek isterdiniz?
On yıl önceki antrenman bilgisi ile bugünkü arasında büyük fark var. On yıl önce antrenmanlarımı bugünkü gibi bilinçli ve planlı yapmak isterdim. Bir de İngilizce eğitimime Süper Lig'e çıktıktan sonra ağırlık vermiştim. Buna daha alt kategorilerde hakemlik yaptığım dönemde başlamak isterdim.
11- Kariyerinizde en büyük desteği kimden aldınız?
Ailem ve sevdiklerimin desteğini her zaman hissediyorum. Mesleki anlamda en büyük destekçim, üzerimde bir baba kadar emeği olan mentörüm eski FIFA hakemi İbrahim Aksoy'dur.
HAKEMLiĞi BIRAKTIĞIMI SÖYLEYiNCE TEPKi GÖRDÜM
12- Hakemliği bırakmayı hiç düşündünüz mü?
19 yıl önce görev yaptığım okul maçı sonrasında, müsabaka gözlemcisinin, maçın geç başlaması ve yönetimim ile ilgili söylediği sözler gururuma dokunmuş ve sinirimden ağlamıştım. Stattan çıktıktan sonra İl Hakem Kurulu'nu arayıp bir sonraki gün oynanacak müsabakaya çıkmayacağımı ve hakemliği bırakmak istediğimi söylemiştim. Kuruldaki hocam bana sert bir ses tonuyla "Saçmalama, kapat şu telefonu, yarın da maçına çık" demişti. Bu olaydan sonra vazgeçmeyi hiç aklıma getirmedim.
YÜKSEK LiSANS YAPTIM
13- Bugünlere gelirken karşılaştığın en büyük zorluklar nelerdi?
Çocukluğum, benim ve ailem için çok kolay geçmedi. Çok genç yaşta çalışma hayatına başladım. Ortaokuldan itibaren hiç yaz tatilim olmadı. Liseye giderken de okul çıkışında çalışmaya gidiyordum. Hakemliğe başladıktan sonra hocalarım bana eğer bu işe devam etmek istiyorsam üniversite eğitimi almam gerektiğini söyledi. Bir anda kendimi iş hayatının yanında ders çalışırken buldum. Gazi Üniversitesi'nin 'Spor Yöneticiliği' bölümünü bitirdim. Devamında ise Selçuk Üniversitesi'nde 'Uluslararası İlişkiler' bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Şu anda da uzaktan eğitim ile İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünde eğitim almaya devam ediyorum.
14- Unutamadığınız söz?..
Mentörüm İbrahim Aksoy'un, "Başarını 1 gün, başarısızlığını 2 gün yaşa" sözü...
15- Unutamadığınız maç?
Cüneyt Çakır ile ilk maçım. Şampiyonlar Ligi'ndeki A.Madrid-R.Madrid maçıydı.
Son Dakika › Spor › Ali Palabıyık: 'Futbola renk katmak için taç atışları ayakla kullanılabilir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?