6-0 Size Neyi Hatırlatıyor?

Yıllar sonra biri ötekine sorsa,

6-0 size neyi hatırlatıyor?

Tek cevap gelir;

Alex'i!...

O ne gollerdi öyle.

Bir futbolcu düşünün komple futbol…

Golse gol, asistse asist, penaltıysa penaltı, aşırtmaysa aşırtma…

Alex'i seyretmek başlı başına bir zevk.

Bir de mütevazı, bir de alçakgönüllü ki sormayın.

Alex'e heykelin dikilecek deniyor;

Ne yaptım ki ben?

Diyor.

Böylesi görülmedi.

Alex çok iyi bir futbolcu, çok iyi bir profesyonel, çok iyi bir aile babası.

Fenerbahçe'nin 79 puanunda Alex'in katkısı büyük.

İşe bakın;

Üç penaltının üçü de aynı köşe. Kaleciler hep ters köşe…

Nefis vuruşlar… Kurtarılması ancak topun patlamasıyla mümkün!

Alex bir frikik atıyor, gollerini dörtlüyor…

Finaldeki golü resitalin alkış bölümü.

O vuruşla herkes tuş!...

Topun dibine… Kaleci şaşkın… Üstünden aşan top filelerde…

Helal olsun Alex.

Fenerbahçe lehine verilen ilk penaltı komik!

Rajnoch ayağını topa uzatıyor. Rakibe temas yok. Topa da dokunuyor. Alex düşüyor.

Caart penaltı!

Yahu on sekiz içinde diye ayağında topla slalom yapan Alex'e hiç müdahale etmeyecek mi rakibi? Böyle penaltı olmaz!

Sonrakiler doğru. Kaleciye kırmızı kart da doğru.

Öteki penaltı da helal.

Ancaak;

Fenerbahçe'nin 6 golle kazandığı üç puan da helal.

Hiç kimse; 'hakem penaltıyı vermese' falan diye saçmalamasın, Fener'in galibiyetine laf etmesin. Fenerbahçe penaltı da olmasa Ankaragücü'nü beşlerdi.

Alex tarih yazdı.

6-0 anlam kazandı.

Aslında bu yazıyı gelecek hafta yazmam lazımdı ama Alex'i gördükten sonra bugün yazmaya karar verdim. 6-0 anlam kazandı. Beş gol Alex'ten.

İşte Fenerbahçe-Ankaragücü maçının özeti budur.

AAA… Bu 3 A Fener'in özetidir; Aziz, Aykut, Alex

Fenerbahçe'nin özeti ise üç AAA'da gizlidir.

İlk (A)

Her sahadaki başarılı yönetimiyle Aziz Yıldırım.

Aziz Başkan oyunu kuralına göre oynuyor.

Neyi ne zaman yapacağını, neyi ne zaman dillendireceğini çok iyi biliyor.

Aykut Kocaman liderden 9 puan geri kalınca bile Aziz Başkan onu görevden almadı, tam tersine destek verdi. Kulüp bütünlüğünü, birliği beraberliği vurguladı. Aynı Faruk Süren'in Terim'e yaptığı gibi… İyiyi örnek aldı, şampiyonluk (geldi…)

Aziz Başkan'ın ara transferde takıma oyuncu almaması dahi bir başarı. Takım bütünlüğünü bozmamak için araya adam sokmadı, başarı geldi. Alanları gördük, fiyasko!

Aslında Fener şampiyon demem lazım ama diyemiyorum çünkü Fenerbahçe son maçlarda mimli!

Ama bu kez öyle olmayacak. Fenerbahçe bugünden yüzde 99. 9 şampiyon.

Ötesi olmaz bile.

Rakip Sıvas!

Ununu elemiş eleğini duvara asmış. Son maçta Şampiyon'a rakip olmak bile şereftir bir takım için. Sıvas da bu şansı yakalamış bir takım.

İkinci (A)

Aykut Kocaman. Aykut Hoca ikinci yarının başındaki Trabzonspor maçını kazanamasa tefe konacaktı.

Kazandı, şimdi şampiyonluk kupası rafa konacak.

Aykut Kocaman şampiyonlukta ciddi pay sahibidir.

Ancak Trabzonlular da Aykut Hoca'ya soruyor.

Fener'in bu penaltıları;

a) İrdelensin mi?

b) Seneye mi bırakılsın?

Üçüncü (A)

Alex de Souza… 27 gol… Kim bilir kaçı 1. 70'lik bedendeki kafayla…

Bilmem ne kadar asist…

Bir yığın da penaltı…

Biliyorsunuz Kaptan Alex bir süre de Aykut Hoca'nın hışmına uğramış ve Aziz Başkan'ın iyi yönetimiyle takıma kazandırılmıştı.

Sonrasında Alex; Fener'i ve beni izlemeye devam edin dedi ve mutlu sona Alex'in ayak izleriyle adım adım yaklaşıldı.

İşte 3 A'nın etkisi böyle oldu;

Aziz, Aykut, Alex

Alex tek taş yüzükse Hagi ne?

Alex için;

Sihirli değnek diyebilirsiniz,

Sandıktan çıkan yumruk diyebilirsiniz,

Altın bilezik diyebilirsiniz.

İnci diyebilirsiniz,

Tek taş pırlanta diyebilirsiniz.

Hepsi doğrudur. Alex kıymetli bir taştır.

Ya Hagi?

O da kaşıkçı elması…

Alex'e oranla;

Dünya gibi Hagi'nin de çapı büyüktür de ondan…

Real Madrid, Barcelona, Galatasaray…

Bir de UEFA Kupası ve Süper…

Fener maçını, Trabzon'a tercih ettim, Alex'i seyrettim

TFF'nin, maçları aynı saatte oynatmasına ifrit oluyorum. Nedir bu korku ve güvensizlik?

Canım maçlardan biri kaçıyor.

Allah biliyor ya ben Fenerbahçe maçını seyrettim.

Neden?

Trabzon 50-0 da kazansa Fener kaybetmediği sürece hiçbir şey değişmez!

Onun için de Fener maçını tercih ettim.

Heyecanı daha çok diye…

Yanılmamışım.

Ankaragücü kendini yırtsa bu Fener'den puan alamazdı. Alamadı.

Fenerbahçe rakibine göz açtırmadı. Rakip on kişi de kalmasa durum değişmezdi. Fener maçı almaya azimliydi.

Gökhan Gönül'ü de yazmadan geçemem. Her daim benim favorim.

Niang da bu maçta başarılıydı.

6 golden birinde bile imzası yoktu ama penaltılarda vardı.

Çok güzel yerlere iyi koşular attı.

Bir de Mehmet Topuz vardı aklımda kalan.

Ama ille de Alex.

Al Alex'i dışarı; Fener zor zahmet 1-0 galip.

Bana soruyorlar;

Fenerbahçe'nin Kadıköy'de 23 maçtır yenilgi yüzü görmemesinin sırrı ne?

a)Rakipler zayıf

b)Taraftar kuvvetli

İkinci soru da şu oluyor;

Fenerbahçe şampiyon olur mu?

Oldu bile diyorum. ve ilave ediyorum;

Tebrikler Fenerbahçeli sakın aksini düşünme…

Sen Papaz'ın Çayırı'nın çocuğusun.

Papaz her gün pilav yemez!

Haa aklıma geldi,

Demek lig biterken 6-0 da oluyormuş… 8-0 da!

1993'teki 8-0'lık Ankaragücü-Galatasaray maçı çok konuşulmuştu da…

Hani kaleci 'Zalad golleri buyur etti' denmişti ya…

Oysa o maçta 3-0 yetiyordu galiba… Sekiz olmuştu nedense…

Yıllar sonra anlaşıldı ki; çok farklı galibiyetlerin, lig sonuna denk geldiği de oluyormuş!

Ankaragücü'ne de…

Tesadüf işte!