2019’u unutmak isteyenler

2017’de iki, 2018’de bir Masters şampiyonluğu; 2018 Sezon Sonu Finalleri’nde zafer... Alman raket Alexander Zverev, henüz 21 yaşındayken tüm bu başarıları elde etmişti. Özellikle 2018’in sonlarında, Roger Federer ve Novak Djokovic’i üst üste mağlup ederek kazandığı Sezon Sonu Finalleri’nin ardından artık onun zamanının geldiği düşünülmüştü. Ancak işler hiç de düşünüldüğü gibi ilerlemedi.

Avustralya Açık’ta dördüncü turda Milos Raonic’e karşı set almadan kaybederek veda eden Zverev, Roland Garros’ta çeyrek finale kadar ilerledi. Bu ilerleyiş, onun 2019 Grand Slam’lerindeki en uzun ilerleyişi olacaktı. Alman raket, Wimbledon’da henüz ilk turda elendi, Amerika Açık’ta son 16’nın ötesini göremedi.

Grand Slam’lerdeki başarısızlığın yanı sıra Masters turnuvalarında da üst düzey bir Zverev izleyemedik. 22 yaşındaki sporcu, üç Masters’ta ( Miami, Roma, Cincinnati) ilk turu geçemedi. Sezon sonuna doğru toparlandı Alman raket. Şangay Masters’ta finali, Sezon Sonu Finalleri’nde yarı finali gördü. Yılı yalnızca bir zaferle, Cenevre’de kazandığı ATP 250 seviyesindeki şampiyonlukla kapattı.

Ocak ayı sonunda dünya üç numarası olan ve seneyi yedi numarada tamamlayan Zverev’in 2017 ve 2018’de yakaladığı standarta göre kötü bir 2019 geçirdiğini söylemek, pek iddialı bir yorum olmayacaktır.

Karen Khachanov için de Zverev için söylenenleri söylemek mümkün: İyi geçirilen bir 2018 sonu ancak başarılardan uzakta bir 2019.

2018’in son Masters turnuvasında, Paris’te ilk 10’da yer alan dört rakibini mağlup ederek herkesi şaşırtan bir şampiyonluk yaşamıştı Rus raket. Üstelik bunu finalde o günün dünya bir numarası Novak Djokovic’i 2-0 yenerek yapmıştı. Bu başarının ardından tenis kamuoyu ondan 2019’da önemli başarılar elde etmesini bekliyordu.

Ancak Khachanov da bu beklentilerin bir hayli gerisinde kaldı. Sezona dünya 11 numarası olarak giriş yapan oyuncu, üçüncü turda elendiği Avustralya Açık’ın ardından Roland Garros’ta çeyrek final gördü. Wimbledon’da yine üçüncü turda veda etti. Amerika Açık’ta ise ilk turu geçemedi.

Masters’larda da istediğini bulamayan bir Khachanov vardı. 23 yaşındaki raket Indian Wells’te çeyrek final, Montreal’de ise yarı final oynadı. 2018’de biri Masters zaferi olmak üzere toplam üç zafer yaşayan Khachanov, 2019’u herhangi bir turnuvada final oynamadan ve dünya 17 numarası olarak kapattı.

2019’un ocak ayının yedinci gününde açıklanan ATP sıralamasında yedinci basamakta Marin Cilic yer alıyordu. Yılın sonuna geldiğimizde ise, bugün açıklanan listenin ancak 39. basamağında görebiliyoruz Hırvat raketi. Bir yılda tam 32 sıra gerileyen Cilic, 2014’ün temmuzundan bu yana ilk 20 dışına çıkmamıştı. 2014’ün Amerika Açık şampiyonu, 2017 Wimbledon ile 2018’in Avustralya Açık finalisti, kendisi için kabus gibi geçen bir 2019’u geride bıraktı.

Cilic’in 2019 Grand Slam’lerindeki en iyi derecesi, Avustralya ve Amerika Açık’ta ulaştığı son 16 turları oldu. Roland Garros’ta ve Wimbledon’da ise ikinci turlar, Hırvat raketin son maçları oldu.

Grand Slam’lerin yanı sıra Masters’larda da yüzü gülmeyen bir Cilic vardı. Dokuz Masters turnuvasının dördünde henüz ilk maçında elenen 31 yaşındaki oyuncu, yalnızca bir Masters’ta, Madrid’de çeyrek final gördü.

Kariyerinde 32 final ve 18 şampiyonluk bulunan Marin Cilic, 2019’da herhangi bir turnuvada final oynama başarısı gösteremedi.

2016’da Wimbledon finali oynayan ve o yıl ATP sıralamasında üç numaraya kadar yükselen Milos Raonic, kötü bir 2019 yılı geçiren isimlerden biri. Tabii ki bunda toprak kort sezonunda sakatlığı nedeniyle oynayamamasının da payı büyük.

Kanadalı raket sezonu dünya 17 numarası olarak başladı. Ocak ayında Avustralya AçıK’ta çeyrek final, mart ayında Indian Wells’te yarı final gördü. Ancak sonrasında işler sarpa sardı. Mart ayının ortasından haziranın ortasına dek sakatlıklar nedeniyle korta çıkamadı. 28 yaşındaki oyuncu, ağustos başında yine bir sakatlık yaşadı ve eylüle kadar oynayamadı.

Tüm bu sakatlıklar nedeniyle 2019’da yalnızca 14 turnuvada boy gösteren Raonic, bu turnuvaların hiçbirinde final oynayamadı ve aralık ayının başında sıralamada 31. basamağa kadar geriledi.

Bu yıl ATP sıralamasında en sert düşüşlerden birini Kevin Anderson yaşadı. Anderson’ın düşüşünde de sakatlıklar, tıpkı Raonic’te olduğu gibi önemli bir pay oynadı.

2018 Wimbledon finalisti, 2019’un ilk günlerinde Hindistan’da bir ATP 250 turnuvası kazandıktan sonra Avustralya Açık’ın ikinci turunda sürpriz bir şekilde elendi.

Sonrasında sakatlıklar nedeniyle kortlardan bir süre uzak kalan Anderson, Miami Masters ile geri döndü. Orada çeyrek finale kadar yükseldi ancak Federer’e mağlup olmaktan kurtulamadı. Miami sonrası ise Güney Afrikalı raket için bir kabustu.

Anderson, yine sakatlıklardan ötürü ilkbahar takvimini pas geçti. Çim kort sezonuyla geri dönen 33 yaşındaki raket, 2018’de final gördüğü Wimbledon’a 2019’da üçüncü turda veda etti. Sezonun geri kalan kısmında bir kez daha sakatlıklarla boğuşan oyuncu, Wimbledon’dan sonra bir daha korta çıkamadı.

2019’a dünya altı numarası olarak başlayan Kevin Anderson, bugün açıklanan listede 91. sırada yer aldı.

Konu sakatlıklardan açılmışken, fiziksel problemlerden en çok çeken Juan Martin Del Potro’dan bahsetmemek olmaz. 2018’de çok iyi bir Amerika Açık oynayan ve finalde Djokovic’e kaybeden Del Potro, kabustan da öte bir 2019 yılı geçirdi. Arjantinli raket, sakatlıklarından dolayı yalnızca beş turnuvada oynayabildi.

Kalça ve ayak bileğindeki sakatlıklar Del Potro’yu tenis oynamaktan sürekli alıkoydu. Arjantinli, beş numara olarak başladığı sezona 123. sırada son verdi. Miami ve Roma Masters’larda toplamda dört maç izleyebildiğimiz Del Potro, bu yıl Grand Slam’ler içinden yalnızca Roland Garros’ta korta çıkabildi. Oradaki yolculuğu ise dördüncü turda son bulmuştu.

Konu Del Potro olunca herkesin aklında “Acaba sakatlıklardan bu denli çekmeseydi nasıl bir kariyeri olurdu?” sorusu geliyor. Bu sorunun cevabını öğrenemeyeceğiz ancak Del Potro’nun 2020 başında yeniden kortlarda olacak. Sakatlıklardan uzak kalırsa, gerek Masters’larda gerek Grand Slam’lerde en tepeye oynayabilecek bir başka raketimiz daha olacak.