Türkiye, kızamık vakalarında Rusya ve Tacikistan'ın ardından üçüncü sırada

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Bölge Kızamık Raporu'nda, Türkiye son bir yılda 457 kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan'ın ardından hastalığın en çok görüldüğü üçüncü ülke oldu. Son 3 ayda artışa geçen kızamık vakalarına yönelik konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehtap Acar, "Kızamık, bulaşıcı bir hastalıktır. Kızamık, kızamık virüsü ile enfekte olan bir kişiden havadan damlacıklar veya temas yoluyla bulaşır. Hastalık genellikle öksüren, hapşıran veya konuşan bir kişinin salgılarına maruz kalındığında yayılır. Kızamık virüsü, enfekte bir kişinin solunum yollarından diğer kişilere yayılarak bulaşır" dedi.

Medicana Kadıköy Hastanesi'nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehtap Acar,  "Kızamıktan korunmak için aşılama en etkili yöntemdir. Kızamık aşısı genellikle MMR (kızamık, kabakulak, kızamıkçık) aşısı olarak bilinen bir kombinasyon aşısıdır. Bu aşı, çocukluk döneminde rutin olarak verilmekte ve iki doz halinde uygulanmaktadır. İlk doz 12-15 aylıkken, ikinci doz ise 4-6 yaş arasında yapılır. Aşı, kızamık virüsü ile enfekte olan kişilerde hastalığın şiddetini ve yayılmasını önemli ölçüde azaltır" diye konuştu.

CİDDİ VAKALARDA, HASTANEYE YATIŞ VE DESTEKLEYİCİ TEDAVİ GEREKEBİLİR

Kızamık hastalığı için spesifik bir antiviral tedavinin bulunmadığını belirten Dr. Acar, "Genellikle semptomatik tedavi uygulanır. Semptomların hafifletilmesi için ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve bol sıvı alımı önerilir. Ayrıca, hastaların dinlenmeleri, sağlıklı beslenmeleri ve enfeksiyonun yayılmasını önlemek için diğer insanlarla teması sınırlamaları önemlidir. Ciddi vakalarda, hastaneye yatış ve destekleyici tedavi gerekebilir. Kızamık komplikasyonlara neden olabilen ciddi bir hastalıktır. Bunlar arasında akciğer iltihabı (zatürre), orta kulak enfeksiyonu, ishal, beyin iltihabı (ensefalit) ve nadir durumlarda ölüm bulunabilir. Bu nedenle, aşılanmanın yanı sıra kızamık vakalarının erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir" ifadelerini kullandı.

Dr. Acar, kızamık vakalarındaki artışın çeşitli nedenlerine yönelik de şunları söyledi:

"Kızamık hastalığı vakalarının artış nedenleri, coğrafi bölgeye, toplumun aşılama oranlarına, sağlık altyapısına ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Güncel verileri takip etmek ve yerel sağlık otoritelerinden bilgi almak, daha doğru bir resim sunabilir.

"Aşılama oranlarının düşmesi: Kızamık aşısı, hastalığın yayılmasını önlemek için etkili bir yöntemdir. Ancak aşılama oranlarının düşmesi, toplumda bağışıklık seviyesini düşürebilir ve kızamık hastalığının yayılmasını kolaylaştırabilir.

"Seyrek aşılama: Kızamık aşısı, iki doz olarak uygulanan bir aşıdır. İkinci dozun atlanması veya geciktirilmesi, kişinin tam bağışıklık kazanmasını engelleyebilir ve hastalığın yayılmasına katkıda bulunabilir.

"Seyahat: Kızamık hastalığı, bir ülkeden diğerine seyahat eden kişiler aracılığıyla kolaylıkla yayılabilir. Eğer bir bölgede kızamık vakaları artmışsa, bu bölgeye seyahat eden kişiler hastalığı başka yerlere taşıyabilir ve enfeksiyonun yayılmasına neden olabilir.

"Bağışıklık eksikliği: Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, kızamık hastalığına karşı daha savunmasız olabilirler. Bu kişiler hastalığı daha kolay kapabilir ve yayabilirler.

"Halk sağlığı önlemlerinin yetersizliği: Kızamık vakalarının artmasında halk sağlığı önlemlerinin yetersiz uygulanması veya insanların bu önlemlere uymaması etkili olabilir. Örneğin, hasta kişilerin izolasyonu, temaslıların takibi, halkın bilgilendirilmesi gibi önlemler önemlidir."