Suriye'deki "Savaşın Doktorları"

RAMAZAN TURGUT/ AYŞE SÜMEYRA AYDOĞDU - Suriye'deki iç savaş nedeniyle Türkiye sınırındaki Babul Hava Kapısı'nda oluşturulan hastanenin doktorları, yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

Türkiye sınırındaki kapıda, daha önce gümrük binası, bekleme salonu ve lokantanın bulunduğu bina, savaşın ardından "Babul Hava Hastanesi" adı altında kıt imkanlarla yaralılara hizmet veriyor.

Hastane Sorumlusu KBB uzmanı Dr. Enes Muhammed Nebil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanede 18 hemşire, 14 uzman ve 4 pratisyen doktorun çalıştığını belirtti.

Hastaneye her gün en az 25 yaralının ulaştırıldığını ifade eden Dr. Nebil, "Hastanenin imkanları yetersiz kaldığında, hastaları Türkiye'ye sevk ediyoruz. Ameliyat esnasında bile bir sorun olduğunda Türkiye'den yardım istiyoruz " dedi.

Çatışmalarda doktorların da Esed yönetimi tarafından hedef alındığını ifade eden Dr. Nebil, 1 yıl önce, Halep'teki sahra hastanesinde çalıştığı dönemde, 4 doktor arkadaşıyla bir araçla giderken, doktor oldukları bilindiği halde roketli saldırıya uğradıklarını aktardı.

Saldırıda 2 arkadaşının öldüğünü, kendisinin ve ön koltukta oturan arkadaşının kurtulduğunu anlatan Dr. Nebil, "Sağımda oturan 2 doktor arkadaşıma isabet eden şarapneller, onları parçalara ayırdı. Arkadaşımın kafası ve vücudundan parçalar kucağıma düştü" diye konuştu.

Kendisinin de saldırıda yaralandığını aktaran Dr. Nebil, olayda ellerinden yaralandığı için ameliyat yapamadığını bildirdi.

-"İnsan üstü gayretle çalışıyoruz"

Ortopedi Cerrahı Dr. Abdulvahhab Daduş da olayların başladığı tarihten bu yana memleketi İdlib'deki farklı sahra hastanelerinde çalıştığını belirtti.

Babul Hava Hastanesinin sınıra yakın olduğu için iç bölgelerdeki hastanelere göre daha iyi konumda olduğunu dile getiren Daduş, "Yabancı doktorlar buraya gelip bazı özel ameliyatları yapıyor. Yeni diyaliz birimi açıldı, yakında da bir kan bankası açılacak" dedi.

Buna rağmen yaralılara müdahalede bir çok sorun yaşadıklarını dile getiren Dr. Daduş, "Burada her şeye ihtiyacımız var" dedi.

Zor şartlar altında da olsa insanlara yardımcı olabildikleri için mutluluk yaşadıklarını da ifade eden Daduş, "Burada insan üstü gayretlerle çalışıyoruz. Devrim uzun sürdü. Psikolojimiz bozuldu. Hayatım boyunca bu kadar yoğun çalışmadım. Farklı yerlere göç edebiliriz, farklı ülkelerde çalışabiliriz ama biz ülkemize hizmet etmeyi tercih ettik. Burada kalmak zorundayız. Ülkemizin bize ihtiyacı var."

"Esed yönetimi yaralıları tedavi etmemize izin vermiyordu"

"Beyin cerrahisi uzmanlığı"nı yaralılara yardımcı olmak için son yılında bıraktığını belirten Dr. Muhammed Hammadi ise sahra hastanelerinde çalışmaya başlama sürecini şöyle anlattı:

"Esed yönetimi kesinlikle hastanelerde yaralıları tedavi etmemize izin vermiyordu. Yaralıları gizlice hastaneye alıyorduk. Yaşanan baskı, tutuklamalar, işkence, tehdit ve çocukların öldürülmesi olaylarından sonra kendimi rejime karşı tavır almak zorunda hissettim ve uzmanlığımın son senesinde ayrılarak gönüllü çalışmaya başladım."

İlk dönemlerde bütün bölgeler Esed yönetiminde olduğu için gezerek yaralıları bazı noktalarda tedavi ettiklerini anlatan Dr. Hammadi, muhaliflerin bazı bölgeleri kontrol altına almasının ardından sahra hastanelerinin kurulduğunu ve buralarda çalışmaya başladığını kaydetti.

Dolayısıyla eskiye oranla durumlarının dahi iyi olduğunu ancak yine de çok eksiklerinin bulunduğunu dile getiren Hammadi, hastanede bulunan 2 ameliyathanede, gelen onlarca yaralının tedavisinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Yaşadığı kişisel sorunlara da değinen Dr Hammadi, "Yalnızca kitaplarımı alarak kaçtım, uzmanlığımı bıraktım. Devrim bitince bu fedakarlığın kıymetini kimse bilmeyecek. Uzmanlıktan ayrıldığımda bana tek bir resmi evrak bile verilmedi. Kriz ortadan kalkınca benim uzmanlığımı kimse tanımayacak. Her zaman çok büyük baskılar var ama davamız her şeyden önemli" diye konuştu. - İdlib