Dursun, obezitenin nedenleri üzerine de önemli bilgiler verdi. Kullanılan yağ ve şekerin obezite üzerindeki etkilerini hatırlatan Sunucu ve Diyetema Kurucusu Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun "Yağ ve şekerlerden gelen aşırı kaloriler, büyük porsiyon yiyecekler, rutin olarak abur cubur alımı, kapının önünde fast food bulunması ve sınırlı fiziksel aktivite, obeziteye katkıda bulunan faktörlerden bazılarıdır" dedi. Bu durumun ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Dursun, "Obezite, morbidite ve mortalite açısından bağımsız bir risk faktörüdür; obez veya fazla kilolu olmak, kişiyi kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, insülin direnci, diyabet, üreme sorunları, karaciğer ve böbrek hastalıkları geliştirme riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır" şeklinde konuştu.
Türkiye'deki obezite oranlarına da dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dursun, "Ülkemizde ise her 10 kadından 4'ü obez" ifadelerini kullandı. İnsanların kısa sürede ve hızlı kilo verme arzusu üzerine de değerlendirmelerde bulunan Dursun, bu noktada moda diyetlerin popüler hale geldiğini belirtti.
Uzman Diyetisyen Dursun, moda diyetlerin vaatlerini "Hızlı ve kolay kilo vermek, genel görünümü iyileştirmek, kısa zamanda hızlı sonuçlar vermek." Diye özetledi. Ancak, bu diyetlerin sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini de belirten Dursun "Bu kelimeler her ne kadar cezbedici olsa da, bu tarz diyetler sağlığın iyileştirilmesinden ziyade, bir veya daha fazla temel besin grubunun tamamen ortadan kaldırılmasından kaynaklanan beslenme yetersizliğiyle karşımıza çıkıyor" diye de uyardı.
Sunucu ve Diyetema Kurucusu Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bazı popüler diyetler hakkında da bilgi verirken "Detoks diyetleri, düşük kalorili ve besin çeşitliliği bakımından yetersizdir. Kısa vadeli diyet müdahaleleri, toplam kalori kısıtlaması, diyet değişikliği veya meyve suyu ve su orucu dahil olmak üzere birçok yaklaşımı içerir ve sıklıkla ek minerallerin, vitaminlerin, diüretiklerin, müshillerin veya temizleyici gıdaların kullanımını içerir. Çalışmalar uzun süre açlığın stres iştahını uyardığına ve dolayısıyla kortizolün yükselmesi yoluyla kilo alımına neden olduğuna yönelik sonuçları destekliyor" şeklinde konuştu.
Paleolitik diyet hakkında da açıklamalar yapan Dursun, "Bu beslenme modelinin savunucuları, modern beslenmenin (çoğunlukla işlenmiş gıdalar, süt ürünleri, tahıllar ve baklagiller) modern hastalıkların ve obezite salgınının nedeni olduğuna inanıyor. Yağsız et, sebze ve meyve tüketiminde herhangi bir kısıtlama olmazken; baklagiller, süt ürünleri ve tahıllar kısıtlanmıştır. Uzun süreli uygulanmasının kalsiyum eksikliğine neden olabileceği saptanmıştır" ifadelerini kullandı.
Ketojenik diyetin etkilerine de değinen Sunucu ve Diyetema Kurucusu Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, "Ketojenik diyet, epileptik hastalarda yaşam kalitesini, nöbet şiddetini ve nöbet sıklığını iyileştirmede etkili bir müdahale olabilmektedir. Diyet planının içeriği orta düzeyde protein, yüksek yağ ve düşük karbonhidratlara dayanır ve kalorilerin yaklaşık %5- 10'unu karbonhidratlardan, %20-25'ini proteinlerden ve %65-80'ini yağlardan sağlar. Kusma, mide bulantısı, mide-bağırsak rahatsızlığı, yorgunluk, baş dönmesi, baygınlık hissi, enerji azalması ve kalp atışında değişiklikler gibi kısa vadeli küçük yan etkileri görülebilmektedir. D vitamini seviyesi azalabilmektedir. Vitamin ve mineral ihtiyacı artmaktadır" dedi.
Sürdürülebilir bir beslenme modeli olarak Akdeniz Diyet Modeli'ni öneren Sunucu ve Diyetema Kurucusu Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun "Tam tahıllar, baklagiller, meyveler, sebzeler, zeytinyağı, balık ve sert kabuklu yemişlerin temel bileşen olarak yer aldığı Akdeniz Diyet Modeli'nin birçok çalışmada bulaşıcı olmayan metabolik hastalıkların gelişimini engellemeye ve oluşmasını geciktirmeye yardımcı olduğu sunulmuştur. Alkol, süt ürünleri ve etin de orta düzeyde yer aldığı bu beslenme modelinde, kalorinin büyük bir kısmının balık ve bitki bazlı gıdalardan aldığı bilinmektedir. Yağlar, çoğunlukla çoklu doymamış yağ asidi (PUFA) ve tekli doymamış yağ asitleri (MUFA) olan kalorilerin %30'unu oluştururken, karbonhidratlar kalorinin %50-55'ini düşük glisemik indeksli karbonhidratlardan sağlar ve proteinler kalorinin %15-20'sini sağlar. Güncel kanıtlarla en güvenilir ve sürdürülebilir beslenme modeli olarak uygulanması desteklenmektedir" şeklindeki sözleri ile açıklamalarını tamamladı. Page 2 of 2
Son Dakika › Sağlık › Sunucu ve Diyetema Kurucusu Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun: 'Obezite, Modern Çağın En Önemli Halk Sağlığı Sorunlarından Biri' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?