"Stratejik Risk" Yönetim Kurullarının Gündemine Taşınıyor

Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman alanlarında dünyanın en büyük profesyonel hizmet firmalarından biri olan Deloitte'un "Stratejik Risk Araştırması" yayınlandı. Araştırmada, global boyuttaki 300'den fazla şirketin stratejik risk yönetimi uygulamalarına yaklaşımı, risk yönetimindeki yatırımlarını ve yeni teknolojilerin iş modelleri üzerindeki etkisini ele alıyor. Kurumların bugün ve gelecekte stratejik riskleri etkin yönetebilmeleri için önemli bulgular içeren araştırma, aynı zamanda stratejik risk anlayışındaki değişim sürecine de ışık tutuyor.

Araştırma ile ilgili değerlendirmede bulunan Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer, "Şirketler, sürdürülebilirliklerini korumak ve büyümek için artık geleneksel risklerden çok stratejik risklere odaklanmalıdır. Stratejik risk yönetimi, yönetim seviyesinde şirketlerin karar alma mekanizmalarına entegre edilmelidir. Stratejik risk yönetimi yöneticilere aksiyon alma imkânı sunar. Yöneticiler sadece varlıklarını korumaya odaklı risk yönetimi anlayışını benimserlerse, fırsatları kaçırırlar. Bugün ülkemizde ve paralel olarak dünyada, başarıyı yakalamış olan şirketlerin, rakiplerine oranla daha fazla fırsat yaratan risklere odaklandıklarını, bu riskleri stratejik olarak değerlendirdiklerini ve gerekli aksiyonları aldıklarını gözlemliyoruz. Yöneticiler risk yönetimini sadece riskin dezavantajları ile sınırlandırmamalı, gelecek ve fırsatlar hakkında da daha sistematik düşünme yöntemi ile kurgulamalıdır." dedi.

Araştırmayla ilgili anahtar bulgular

· Araştırmaya katılan şirketlerin büyük bir çoğunluğu (%81'i), stratejik riski etkin bir şekilde yönetiyor.

· Günümüzde şirketler sadece risk yönetimine odaklanmakla kalmıyor, aynı zamanda stratejik riski yönetme biçimini de değiştiriyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin neredeyse tamamı (%94), geçtiğimiz üç sene içerisinde stratejik risk yönetimine karşı yaklaşımlarının değiştiğini ifade ediyor.

· Şirketler, stratejik riski strateji ve planlama süreçlerinin içerisine dâhil ediyor. 61'i risk yönetimi programlarının, yönetim stratejisinin geliştirilmesinde ve uygulanmasında önemli bir rol oynadığını belirtiyor.

· Araştırmaya katılım gösteren yöneticilerin üçte ikisi (%67), risk yönetiminin CEO, yönetim kurulu ya da risk komitesi gözetiminde olduğunu iletiyor.

· Şirketlerin, günümüzde gelişen mobil ve dijital teknolojilerin bir sonucu olarak ortaya çıkan anlık iletişimin itibarlarını riske atacağından endişe ediyor.

· Araştırmaya katılan şirketlerin çoğunluğu (%53), sosyal, mobil ve büyük data sağlayıcılarının, kurulu işletme modellerini tehdit edebileceğine inanıyor. Belirtilen beş teknoloji tehdidi arasında sırasıyla sosyal medya (%47), veri madenciliği ve analitik (%44), mobil uygulamalar (%40), bulut bilişim (%38) ve siber ataklar (%36) yer alıyor.

· Araştırmaya katılanların %91'i mobil teknolojilerin yayılmaya başlamasından bu yana, işletme stratejilerinin değiştirdiklerini vurguluyor.

· Önümüzdeki 3 yıl içerisinde, insan kaynağı ve inovasyonun, şirketlerin en önemli stratejik değerlerini oluşturacağı ve kurumların bu alanlara daha çok yatırım yapması gerekeceği öngörülüyor.