İnsan vücudundaki tüm organ ve sistemler bir uyum içerisinde çalışıyor. Bu yapının bir parçasında meydana gelen herhangi bir sorun birçok başka bölgeyi etkileyebiliyor. Vücutta hissedilen olağan dışı bir durum, çoğu zaman bir şeylerin yolunda gitmediği anlamına geliyor. Karın ağrısı, ağza acı su gelmesi, ani kilo kaybı, ishal, çarpıntı, sık idrara çıkma gibi bulgular çoğu zaman önemsenmese de, aslında ciddi sağlık problemlerinin habercisi olabiliyor.
MİDE YANMASI VE MİDE AĞRISI, AĞZA ACI SU GELMESİ
Mide yanmasında ilk akla gelen mide hastalıklarıdır.Mide yanmasına ağza acı su gelmesi eşlik ediyorsa birçok insanın yaşadığı reflü düşünülür. Reflüye en çok kahve, çay, stres, aşırı yemek ya da aşırı yağlı yemek, acılı baharatlı yemekler, kötü yağda kızarmış besinler ve gece geç saatte yemek sebep olmaktadır. Mide hastalıklarının içinde en çok mide yanması yapan gastrittir. Mide yanmasına gece uykudan uyandıran mide ağrısı da ekleniyorsa gastritle birlikte mide ülseri olasılığı düşünülmelidir. Bu bulguların aniden başlaması ve kilo kaybı, halsizlik gibi şikayetlerle birlikte yaşanması durumunda ise gastrit ve ülser dışında mide kanseri gibi hastalıklardan da şüphelenilmektedir. Tüm bu şikayetlerin 40'lı yaşlardan sonra aniden başlaması gastroskopik tetkiklerle teyit edilmesini gerektirir. Genç yaşlarda ise gıda düzenlenmesi ve ilaç tedavisi denenebilir. Ancak ilaçlara dirençli bir durum varsa genç yaşta da gastroskopi düşünülebilmektedir.
ANİ KİLO KAYBI
Ani kilo kaybı, stresten habis hastalıklara kadar birçok hastalıkta yaşanabilmektedir. Ani kilo kaybına eşlik eden çok terleme, çarpıntı, el titremesi gibi şikayetler olduğunda tiroid bezinin hızlı çalıştığı hipertiroid akla gelebilir. Ani kilo kaybı şekerin çok yükseldiği Tip 2 diyabetli hastalarda da oluşabilmektedir. Kan şekeri seviyesi 300-400 oranlarına ulaştığında hasta aşırı kilo vermeye başlar. Buna ağız kuruması, halsizlik, çok su içme gibi şikayetler de eklenir. Ani kilo kaybı 40 yaşın üzerinde görülüyorsa özellikle mide bağırsak sistemini de içeren bir check-up yapılması önerilmektedir.
ÇARPINTI
Çarpıntı, kalbin ritim problemlerinde, kalbe ait hastalıklarda görülebileceği gibi kalbe ait olmayan başka sistemlerin hastalıklarında da görülebilmektedir. Örneğin düşük eforlar sarf ederken bile kalp çok hızlanıyorsa bir kansızlık (anemi) belirtisi olabilir. Küçük eforlarla nefes nefese kalınıyorsa mutlaka kan sayımlarının yapılması gerekmektedir. Durduk yerde kalp çok hızlı atıyorsa bu tiroid bezinin çok hızlı çalıştığını düşündürebilir. Aşırı kahve, çay ve nikotin tüketimi de çarpıntı sebebi olabilir. Çarpıntılar düzenli ve aritmik yani düzensiz çarpıntılar olarak ikiye ayrılır. Göğüs duvarında ritmi bozulmuş farklı atımlar hissediliyorsa bir kardiyoloji uzmanına görünmek gerekmektedir. Çarpıntıya; terleme, sinirlilik, kilo kaybı eşlik ediyorsa tiroid fonksiyonlarına baktırılması gerekir.
HALSİZLİK
Halsizlik de ani kilo kaybı gibi çok geniş hastalık grubunda görülen ilk bulgulardan biridir. Basit bir enfeksiyon da halsizlik yapar, depresif insanlar da halsiz olur, gece kaliteli uyku uyumayanlar da sabah halsizlikle kalkabilir. Bunların yanında bütün kronik hastalıklar, bütün enfeksiyonlar, bütün habis hastalıklar halsizlik sebebidir. Dolayısıyla halsizliği kronikleşmiş, uzun süre devam eden kişilerde muhakkak kan biyokimya değerlerinin tek tek gözden geçirilmesi gerekir. Bunun yanında eşlik eden başka bulgular soruşturulmalı, hastanın iyi bir fizik muayeneden geçmesi gerekmektedir.
NEFES DARLIĞI
Nefes darlığının sebebini bulmak için hangi ortamlarda oluştuğuna bakılması gerekmektedir. Eğer nefes darlığına öksürük, balgam gibi şikayetler de eşlik ediyorsa KOAH denilen kronik akciğer hastalığı düşünülebilir. Bunun yanında kalp hastalıklarının belirtisi olabilir. Çok derin kansızlıklar nefes darlığı yapabilir. En çok dikkat edilmesi gerekense kalp ve akciğer hastalıklarıdır. Özellikle nefes darlığı yeni başlayan hastalarda buna çarpıntı, göğüs ağrısı gibi şikayetler de ekleniyorsa mutlaka hızlı şekilde kalp muayenesi yapılması gerekmektedir. Nefes darlığı tozlu ya da kokulu ortamda oluşuyorsa alerjik astım düşünülebilmektedir. Nefes alırken solunum seslerinin olağan dışı gelmesi astım ya da akut bronşitleri düşündürebilir. Nefes darlığına ateş ve göğüs ağrısı da ekleniyorsa zatürree başlangıcı olabilir.
KABIZLIK
Yeterince su içmeme, sebzeden fakir beslenme, katı beslenme, hijyenik sebeplerle dışarıda tuvalet kullanamama, tiroidin yavaş çalışması gibi sebeplerle oluşan kronik kabızlık normal sayılabilir. Ancak hasta her gün tuvalete çıkarken birden bire başlayan kabızlık, karın ağrısı, karında şişkinlik gibi şikayetler tanımlıyorsa bunun yanında bir de dışkıda kanama, dışkının şeklinin ince ve bozuk olduğunu tarif ediyorsa vakit kaybetmeden kalın bağırsağın incelenmesi ve gastroenterolog tarafından kolonoskopi yapılması gerekmektedir.
İSHAL
Özellikle yaz aylarında birçok insanda ishal görülür. Çoğunlukla sıcak havalarda gıdaların çabuk bozulması sebebiyle ya da seyahatlerde farklı ortamlarda farklı kültürlerin gıdalarının tüketilmesi sonucunda oluşan kısa süreli, turist ishali de denilen tablodur. Yaz ishalleri genelde 2,3 gün içinde sona erer. Ancak ishallerin uzun sürmesi, kanlı olması, kilo kaybının eşlik etmesi ve 4 haftayı geçtiği durumlarda artık kronik ishallerden bahsedilmektedir. İshalin uzun sürmesi durumunda kronik bağırsak hastalıklarının araştırılması gerekir. Bu durumda da öncelikle dışkı testleri, kan testleri ve gerekirse kolonoskopik incelemelerin yapılması gerekmektedir.
SIK İDRARA ÇIKMA
Çok sık idrara çıkmanın yanındaki bulgular önemlidir. Beraberinde ağız kuruması ve kilo kaybı söz konusu ise şeker hastalığı düşünülebilmektedir. Çok sık idrara çıkmanın yanında idrar yaparken yanma gibi şikayetlerle üşüme, titreme, ateş bulguları da görülüyorsa idrar yolu enfeksiyonu düşünülebilir. Çok sık idrara çıkan bir hastanın idrar tahlili ve aç karınla kan şekerine baktırması gerekir. Bunun dışında erkeklerde gece çok sık idrara çıkma prostat hastalıklarının belirtisi olabilir. Erkeklerde gece 1 kereden fazla tuvalete çıkılıyorsa, yeterince idrar yapıldığı halde çok kısa bir sürede yeniden tuvalete çıkma ihtiyacı yaşanıyorsa prostat açısından inceleme gerekmektedir.
KARIN AĞRISI
Karın ağrısının karındaki yeri, başlayış şekli, karakteri, gıdalarla ilişkisi, ateşin eşlik edip etmediği, birlikte tuvalete çıkma alışkanlığındaki değişikliklerle birlikte genel değerlendirilmesi gerekir. Sağ üst kadranda sırta vuran bir ağrı safra kesesi taşını düşündürebilir. Sol üst kadranda ağrı dalakla ilgili bir hastalığı düşündürebilir. Zaman içinde yavaş yavaş artan ağrılar batın içindeki habis hastalıkları düşündürebilir. Yine mide hastalıkları da karın ağrısı sebeplerindendir. Karın ağrısı olan bir hasta batın ultrasonuyla kolaylıkla incelenir. Gerekirse tomografi ve daha ileri tekniklerle bakılır. Basit bir gaz şikayeti de olabilmektedir ancak bir uzman muayene etmeden anlaşılamaz. Uzayan karın ağrılarının önemsenmesi gerekir. Ani karın ağrısı akut batın denilen apandisit, pankreatit, safra kesesi taşı tıkanması, bağırsak tıkanması gibi birçok hastalığın belirtisi olabilmektedir. Ani bel ve kasık ağrıları karın hastalıklarına, böbrek taşlarına bağlı olabilir. Aynı şekilde ani başlayan göğüs ağrısı, karın ağrısı, baş ağrısında muhakkak acil uzmana gidilmesi gerekir. Ani göğüs ağrıları kalp krizi belirtisi, ani baş ağrısı beyin içinde gelişen bir takım sorunların belirtisi olabilir.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
Bazı hastalıklar hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir ya da belirti verdiğinde hastalık çok ilerlemiş durumda olabilir. Bu sebeple yılda bir kez sağlık kontrolünden geçilmesi tavsiye edilmektedir. Özellikle aile öyküsünde kronik hastalıkları olanların, sigara, alkol gibi alışkanları olanların ve çalıştığı ortamda kimyasala ya da kirliliğe maruz kalan kişilerin yıllık sağlık kontrollerini mutlaka yaptırmaları gerekmektedir.
Son Dakika › Sağlık › Sık Sık İdrara Çıkmak Neyin Göstergesi, Vücudunuzun Mesajlarına Kulak Verin! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?