Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Oğuz ile İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı Asistan Doktoru Onur Selçuk Yiğit, yaşadıkları zor süreçleri anlattı.
Oğuz, AA muhabirine, salgın döneminde yoğun şekilde çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
Halsizlik ve ateş belirtilerinin oluşması üzerine yaptırdığı testin sonucunun pozitif çıktığını aktaran 43 yaşındaki Oğuz, şöyle devam etti:
"Hastalığın 7. gününden itibaren öksürük, ciddi bir iştahsızlıkla devam etti. Ateş ve diğer belirtileri doktor olarak hastalarda görüyorduk, kendimizde çok beklemiyorduk. Eşim ve çocuklarım da Kovid-19'a yakalandı. Kendimi iyi bir şekilde koruyamadığım gibi ailemi de koruyamadım. Hastalığın 8. gününde hastaneye yatarak tedaviye başladım, ciddi bir böbrek ve akciğer tutulumu oldu. Yaklaşık 8 gün hastanede tedavi gördüm, hastalığım ağır seyretti. 2-3 gün oksijen desteği aldım. Çok şükür 15 günde kendimi toparladım. Ancak hastalığın bitmiş olması ve testin negatif çıkmasının ardından üzerimizdeki bazı belirtiler sürdü. Kırgınlık, baş ve eklem ağrıları devam etti."
Oğuz, maske ve sosyal mesafenin virüsten korunmak için çok önemli olduğunun altını çizerek, "Kovid-19 sadece bizi ilgilendirmiyor. Hastalığı geçirenler, virüs taşıyanlar oluyor, bu süreçte insanlar etrafındaki insanları da korumalı. Biz biraz daha rahat atlattık ama etrafımızda yaşlılar var, kendimizden önce onları düşünmemiz lazım. Herkesin önce anne ve babaları gözlerinin önüne gelsin ve ona göre tedbirlerini alsınlar." ifadelerini kullandı.
"Bu çok kötü bir hastalık"
İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı Asistan Doktoru Onur Selçuk Yiğit ise Kovid-19'la mücadelede tüm sağlık çalışanlarının yoğun bir süreç geçirdiğini söyledi.
Kendisinde ilk olarak boğaz, kas ve eklem ağrılarının oluştuğu anlatan 29 yaşındaki Yiğit, bu belirtileri yoğun çalışmaya bağladığını dile getirdi.
Ağrılarının artmasıyla test yaptırdığını ve sonucun pozitif çıktığını ifade eden Yiğit, şunları kaydetti:
"Eşim de hekim olduğu için onun gözetiminde yaklaşık 10 gün evde tedavi aldım. İlk 5 gün ağrı, yüksek ateş oldu ve halüsinasyonlar gördüm. Boğaz ağrısından yemek yiyemeyecek duruma geldiğim anlar oldu. İlk 5 gün nefes darlığı ve hareket güçlüğü yaşadım. Kovid-19 servisinde çalıştığım için hastalığın sürecini biliyordum. Ne kadar sinsi bir hastalık olduğunu bildiğim için tedirginlik yaşadım. Yataktan kalkıp lavaboya gidip geldiğimde nefes darlığı olunca korku yaşadım. Bu hastalığın ne kadar kötü bir hastalık olduğunu bilerek geçirmek biraz daha ürkütücü oluyor. Kovid-19'a yakalananların hastalığı ne kadar ağır geçirdiğini görseler, insanların daha çok korkacağını düşünüyorum."
Yiğit, hastalığı atlatmasına rağmen etkilerinin bir süre daha sürdüğünü anlatarak, "Halsizlik ve eklem ağrılarım bir süre daha devam etti. Eski durumuma yaklaşık bir ay sonra dönebildim. Tüm sağlık çalışanları fedakarca bu hastalıkla mücadele etti, hasta bakıcısından doktoruna kadar fedakarca çalışma sergilediler. Bu çok kötü bir hastalık, kimsenin yakalanmasını istemiyoruz." diye konuştu.
Son Dakika › Sağlık › KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR - 'Herkesin önce anne ve babaları gözlerinin önüne gelsin ve ona göre tedbirlerini alsınlar' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?