Kırım Kongo'da Ölüm Sayısı Artıyor - Son Dakika
Son Dakika Logo
Sağlık
BBC

Kırım Kongo'da Ölüm Sayısı Artıyor

Kırım Kongo\'da Ölüm Sayısı Artıyor
23.06.2025 17:25

KKKA, Sivas'ta 67 yaşındaki bir kişinin ölümüyle 2023'teki can kaybını yediye çıkardı.

Yaz aylarının gelmesiyle, kene ısırması kaynaklı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından ölümler yine gündeme gelmeye başladı.

Son olarak Sivas'tan 67 yaşındaki bir kişinin ölüm haberiyle ilde bu yıl KKKA nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı yediye çıktı.

Kayseri'de bu yıl dört kişi aynı hastalık yüzünden yaşamını yitirdi.

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre KKKA'nın Türkiye'de tespit edildiği 2002'den 2024'e dek, 17 bin 132 vaka ve 819 ölüm kayıtlara geçti.

Bakanlık 11 Haziran'da, bu yıl kene yoğunluğu ile vaka ve ölüm sayısının normal seyre kıyasla daha fazla olduğu iddiaları üzerine yazılı açıklama yaptı:

"Türkiye'de kene yoğunluğunun önceki senelerden daha fazla olduğuna dair bir tespitimiz bulunmamaktadır."

Bakanlık tüm kenelerde hastalık etkeni olmadığını, yani her kene tutunan kişinin hastalığa yakalanmadığını da vurguladı.

Kene nedir?

Sivas, kene vakalarının ve ölümlerin en çok görüldüğü illerden.

BBC Türkçe'ye konuşan Sivas'taki Cumhuriyet Üniversitesi'nden Parazitoloji uzmanı Veteriner Hekim Prof. Dr. Kürşat Altay, keneleri "çok önemli bir vektör, yani hastalık taşıyıcı olan bir eklem bacaklı" olarak tarif ediyor.

Aynı zamanda Türkiye Veteriner Hekimler Birliği Bilim Kurulu Üyesi olan Altay, dünyada 900'den fazla kene çeşidi olduğunu, Türkiye'de bilinen kene türü sayısının 35 olduğunu belirtiyor.

KKKA hastalığının taşıyıcısı Latince Hyalomma marginatum adı verilen tür.

Prof. Dr. Kürşat Altay bu tür için, "Üreme potansiyelleri çok yüksek. Bir kene 10 bini aşkın yumurta bırakır. Konakları konusunda seçici değildir, bulabildiği tüm hayvanlardan kan emer" diyor.

Keneler nasıl hastalık yayıyor?

Kenelerin tek besin kaynağı kan.

Prof. Dr. Altay'ın verdiği bilgilere göre ömürleri boyunca üç kez kan emiyorlar. Larva, ara dönem nimf ve erginliğe geçiş dönemlerinde.

Keneler insanları ısırdıklarında sivrisinek gibi acı vermiyor ve hissedilmiyor.

Altay, keneler için "Konağa tutununca bütün morfolojik ve biyolojik özellikleri birbirini tamamlar" diyor ve ekliyor:

"Morfolojik özelliği oraya sıkıca tutunmasına yardım eder. 15 gün bir yerden ayrılmadan orada kan emer. Zaten vektörlüğün, yani hastalık taşımanın temelinde de bu kan emme vardır."

Prof. Kürşat Altay, kenelerin emdikleri kanın pıhtılaşmasını tükürük salgılarıyla önlediğini söylüyor:

"Kenelerin tükürük salgısında pıhtılaşmayı engelleyen maddeler var. Bunun için tükürük salgısı yaparken aynı yolla kendisindeki virüsleri, patojenleri karşıya nakleder."

En sık hangi bölgelerde görülüyor?

KKKA vakaları ve ölüm haberleri genelde Tokat, Sivas, Kayseri, Giresun gibi illerde yoğunlaşıyor.

Prof. Altay, Kelkit Vadisi adı verilen, Erzurum ve Artvin'den başlayıp Çorum ve Amasya'ya kadar devam eden bölgede hyallomma marginatum türünün keneler arasında birinci sırada görüldüğünü söylüyor.

Prof. Altay bunun nedenini şöyle açıklıyor:

"Gerek yükselti, gerek nem oranı, gerek ısı, gerekse uygun konak yoğunluğu bu bölgede hyalomma marginatum için en en ideal ortamı olulturuyor. Bu kene türü İç Anadolu'da da var, Ankara'da, Manisa'da da var. Fakat en ideal, uygun bölgede en yoğun şekilde bulunuyor."

Keneyle mücadele mümkün mü?

Peki kenelerle mücadele mümkün mü?

Prof. Altay, "Şu an keneleri tamamen yok edemiyoruz diye kabul ediyoruz" diyor ve bunu nedenlerini dört başlıkta sıralıyor:

Altay, "Bunları kabul ederek hareket etmemiz ve insanları korumaya çalışmamız gerekiyor" diye de ekliyor.

Korunma için ne yapmalı?

Kene tutunması, deri hastalıkları ile uğraşan tıp biliminin (dermatoloji) alanına giriyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sema Aytekin kene tutunmasından korunma önlemlerini şöyle sıralıyor:

Prof. Aytekin, kene tutunması durumunda, kenenin mümkün olduğu kadar kısa sürede çıkartılması ve bir sağlık kuruluşuna gidilmesinin beklenmemesi gerektiğini vurguluyor.

Aytekin, "Çünkü kene ne kadar uzun süre deride kalırsa, hastalık o kadar bulaştırıcı olabiliyor" diyor.

Kene nasıl çıkartılmalı?

Aytekin kenelerin güvenli çıkartılabilmesi için yapılması gerekenlerin başında çıplak elle dokunmamak olduğunu söylüyor:

"Mümkünse eldivenle, fakat açık alanda eldiven bulunamazsa bir naylon ya da kumaş olabilir, bununla kenenin mümkün olduğu kadar cilde yakın kısmından, baş kısmından tutularak çıkarılması gerekir.

"Tabii elle tutmak çok zor. Bir cımbız varsa cilde çok yakın kısmından keneyi tutarak çekmek en güzeli. ."

Aytekin, kenenin karın kısmının tutulmaması ve patlatılmaması gerektiğini özellikle vurguluyor.

Çıkartıldıktan sonra da tutulum alanının antiseptikle, sabunlu suyla ya da hiçbiri yoksa sadece suyla temizlenmesi gerektiğini anlatıyor ve ekliyor:

"Hastalığın sık görüldüğü bir yer değilse, kene temiz çıkarılırsa hastaneye gitmeye gerek yok. Fakat olur da bir hafta içinde ateş olursa, başka bir şikayet olursa hastaneye gidebilir. Her kene hastalık bulaştıracak diye bir şey yok. Her kene ısırığında telaşlanmaya gerek yok."

Sağlık Bakanlığı'nın de bu yönde.

Bakanlık "Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır" diyor.

Kenelerin yol açtığı hastalıklar

Sağlık Bakanlığı'na göre KKKA, kenenin tutunması veya bununla temas sonucu bulaşıyor.

Ayrıca virüslü hayvanların veya hasta insanların kan, doku, vücut sıvılarına korunmasız temas sonucu da bulaşabiliyor.

Hastalık virüsün alınma şekline bağlı olarak 1-14 gün sürebilen kuluçka döneminden sonra ateş, halsizlik, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve gözlerde kızarıklık, deri döküntüsü gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor.

Bilinen net tedavisi ya da aşısı olmayan hastalığın tedavisinde destek tedavisi seçenekleri oluşturuyor.

Hastaların yüzde 5'e yakını hayatını kaybediyor.

Kenelerin yol açtığı bir başka ciddi hastalık da Lyme hastalığı.

Yine Sağlık Bakanlığı'nın aktardığı bilgilere göre bulaşma, enfekte İxodes cinsi kenelerin ısırmaları sonucu gerçekleşiyor.

Hastalığın belirtileri arasında deri döküntüsü, eklem ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk ve ateş gibi semptomlar bulunabiliyor. Teşhis klinik belirtiler, fiziksel muayene ve kan testleri ile konulabiliyor.

Lyme hastalığı antibiyotiklerle tedavi edilebiliyor. Tedavi süresi ve kullanılan antibiyotikler, hastalığın evresine ve şiddetine göre değişiklik gösterebiliyor.

Hastalık zamanında tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Bunlar arasında deri döküntülerinin vücuda yayılması, yüz felci, beyin zarı iltihabı nedeniyle şiddetli baş ağrısı ve ense sertliği, büyük eklemlerde ağrı ve şişlik, kalp çarpıntısı ve baş dönmesi yer alıyor.

Kaynak: BBC

Son Dakika Sağlık Kırım Kongo'da Ölüm Sayısı Artıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
BBC

Advertisement